Don't tell him anything tradutor Turco

Don't tell him anything.

On hiç bir şey anlatma.

Don't tell him anything.

Ona hiç birşey anlatma.

We don't want to interrupt your chat with the man from the Foreign Office,..... but if you tell him anything of what you know,..... you will never see your child again.

Dışişleri'nden gelen adamla sohbetinizi kesmek istemeyiz, ama ona bildiklerinizden bahsederseniz, çocuğunuzu bir daha göremezsiniz.

Don't tell him anything.

Ona birşey anlatma.

You don't need to tell him anything, he knows.

Ona bir şey söylemene gerek yok, biliyor.

And don't tell him anything else.

Ve başka bir şey söylemeyin.

You don't have to tell him anything.

- Ona bir şey söylemek zorunda değilsin.

I don't want you to tell him anything.

Ona bir şey söylemeni istemiyorum.

Don't tell him anything.

Ona hiçbirşey anlatma.

- I don't need to tell him anything.

- Ona bir şey söylememe gerek yok.

Don't tell him anything.

Ona bir şey söyleme.

If you find out anything upsetting about Diana, don't tell him.

Diana'yla ilgili üzücü bir şey öğrenirseniz ona söylemeyin.

Don't mention anything about this to Danjel, and don't tell him I'm unwell.

Bundan Danjel'e bahsetme ve ona iyi olmadığımı da soyleme.

- Don't worry, I won't tell him anything.

- Merak etme, hiçbirşey söylemem.

But tell him I don't want anything to happen to Oomiak.

Ama Oomiak'a zarar gelmesini istemediğimi söyle ona.

If Jerry calls, don't tell him anything, OK?

Jerry ararsa ona hiçbir şey söyleme, tamam mı?

You don't have to tell him anything.

Ona hiçbirşey söylemek zorunda değilsin.

Don't tell anything to him.

Ona hiçbirşey söylemeyin.

I don't tell him anything.

Ama ona her şeyi anlatmam.

Don't tell him anything.

Nedenini söyleme. Hiçbir şey söyleme.

Don't tell him anything, Charlie.

Ona hiçbir şey söyleme, Charlie.

Don't tell him anything, not even a hint.

Ona hiçbir şey söyleme, ima da bile bulunma.

Don't tell him anything.

Ona hiçbir şey söyleme.

Don't tell him anything, please.

Ona bir şey anlatma, lütfen.

Kyle, I'm not gonna tell your father anything you don't want him to know.

Kyle, babana bilmesini istemediğiniz hiçbir şey söylemeyeceğim.

Don't tell him anything.

Ona hiç bir şey söyleme.

You can't hurt my frog! Don't tell him anything, Mina.

Kurbağama zarar veremezsin!

Can you tell me anything about him that I don ´ t know?

Onun hakkında bilmediğim ne anlatabilirsiniz?

Why don't you tell him anything?

Neden ona bir şey söylemiyorsun?

You don't tell him anything?

O'na hiç bir şey anlatmadın mı?

I don't think I can tell him anything.

Ona birşey söyleybileceğimi düşünmüyorum.

If you don't mind, I'd rather not tell him anything.

Eğer bir mahsuru yoksa ona hiçbir şey söylememeyi tercih ederim.

Don't tell him anything.

Hiçbir şey söyleme.

- I don't know. Tell him anything.

- Bilmiyorum, de bir şeyler.

Don't tell him anything!

- Ona hiçbir şey söyleme! Hayır!

Tell him you don't want his money, that you don't need anything from him

Ona parasına ya da başka bir şeyine ihtiyacın olmadığını söyle.

Don't you tell him anything.

Sen de bir şey söyleme.

Ma'am, you don't have to tell him anything.

Bayan, ona bir şey söylemeyecek misin?

You don't have to tell him anything.

Ona bir şey söylemek zorunda değilsin.

I don't tell him or anyone anything about what I discuss with my patients.

Hastalarımla aramda geçen konuşmaları değil ona, hiç kimseye anlatmam.

I don't understand why you won't tell me anything about him.

Bana onun hakkında neden bir şey söylemediğini anlamıyorum.

Just don't tell him anything.

Ona hiçbir şey söyleme.

I don't think we should tell him anything that might not be true.

Doğru olmayacak hiçbirşeyi ona söylemek zorunda olduğumuzu sanmıyorum.

I don't know how he found us, but I didn't tell him anything.

Bizi nasıl buldu bilmiyorum ama hiçbir şey anlatmadım.

- Tell him anything, just don't let him in.

- Bir şeyler uydur, sakın içeri alma.

- l didn't tell you anything I'll explain to him Don't you worry But Natu-bhai... I'll handle everything

bu mangoları Aditya ya götür. benim gönderdiğimi soyleme yoksa onlardan yemeyebilir.

Don't tell him anything.

- Hiçbir şey söyleme.

- He's not gonna tell us anything if we don't get him out of pain.

- Ağrısını dindirmezsek bize hiçbir şey söylemeyecek.

Don't tell him anything.

Ona hiçbir şey anlatayım déme.

Tell him I don't want anything.

Ona bir şey istemediğimi söyle.

You don't have to tell him anything.

Hiçbir şey söylemeniz gerekmiyor. Siz Başkan'sınız.