Don't you see what's happening tradutor Turco
90 parallel translation
Don't you see what's happening? Potter isn't selling.
Burada olanları anlamıyor musunuz?
Don't you see what's happening?
Neler olduğunu görmüyor musun, Bert?
Barabbas, don't you see what's happening?
Neler olduğunu görmüyor musun?
Listen! Don't you see what's happening?
Olanları görmüyor musun?
- to go after Rene. - Don't you see what's happening?
Burada neler olduğunu görmüyor musun?
You see what's happening here, don't you?
- Olanların farkındasın, değil mi?
Blanche, Blanche, don't you see what's happening?
Blanche, Blanche. Neler olduğunu anlamıyor musun?
Don't you see what's happening around you?
Etrafında neler olduğunun farkında değil misin?
- Don't you see what's happening?
- Ne olduğunu görmüyor musun?
Don't you see what's happening?
Neler olduğunu görmüyor musun?
- You don't see what's happening.
- Neler olduğunu görmüyorsun.
Don't you see what's happening?
Neler olduğunu görmüyor musunuz?
I know that's confusing, but don't you see what's happening here?
Karmaşık olduğunu biliyorum.
Don't you see what's happening?
Ne olduğunu görmüyor musun?
- Don't you see what's happening?
- Neler olduğunu anlamıyor musun?
Don't you see what's happening here?
Neler olduğunu görmüyor musunuz?
Don't you see what's happening here?
Neler olduğunu görmüyor musun?
Don't you see what's happening here?
Olanları görmüyor musun?
Look, don't you see what's happening?
Bak, neler olduğunu görmüyor musun?
Don't you see what's happening?
Neler olduğunu göremiyor musun?
Max, don't you see what's happening?
Max, neler olduğunu görmüyor musun?
Donna, don't you see what's happening?
Donna, ne olduğunu görmüyor musun?
Don't you see what's happening?
Neler oluyor, anlamıyor musun?
Don't you see what's happening out there?
Ne olduğunu görmüyor musunuz?
Don't you see what's happening here?
Burada ne olduğunu görmüyor musun?
It alters your memory so you don't see what's happening.
Hafızanızı değiştiriyor, bu yüzden neler olduğunu anlayamıyorsunuz.
You're so desperate to make everybody like you, you let people use me to get to you... and then you act like you don't see what's happening.
Herkesi kendine çalışıyorsun ve beni kendine ulaşmaları için kullanıyorsun.
Sir, these dreams what I see, you don't think it's actually happening, do you?
Bu rüyalar, efendim gördüklerim... Bunların gerçekten olduğunu düşünmüyorsunuz, değil mi?
Don't you see what's happening to our country?
Ülkemize ne yaptıklarını görmüyor musun?
- Don't you see what's happening here? - Oh, I don't know.
Burda neler olduğunu görmüyor musun?
Wait a minute, don't you see what's happening here?
Bekle bir dakika burada ne döndüğünü görmüyor musun?
You don't see what's happening out here.
Orada olanları görmeyeceksin.
Look, don't you see what's happening?
Baksana, olanları anlamıyor musun?
Don't you see what's happening?
Ne olduğunu görmüyormusun?
You don't even see what's happening.
Neler döndüğünü göremiyor musun?
Don't you think Fred and Eve are going to come over and see what's happening?
Fred ve Eve buraya gelip olanları göreceğini düşünmüyor musunuz?
- Don't you think I see what's happening here?
- burada ne olduğunu göremediğimi mi sanıyorsun?
- Don't you see what's happening here?
- Burada ne olduğunu anlamıyor musun?
Charlie, don't you see what's happening to you?
Charlie, sana neler olduğunun farkında değil misin?
Don't you see what's happening?
Aman Tanrı'm. Randy, neler oluyor anlıyor musun?
You see what's happening down there, don't you?
Orada olan biteni görüyorsun değil mi?
- You may look cool in your mind, but when other people are looking at you they don't see what's happening inside your head.
- Kendi kafanda havalı olabilirsin, ama diğer insanlar sana dışarıdan baktığında kafanın içinde neler döndüğünü bilemezler.
Baby, don't you see what's happening here?
Hayır. Bebeğim neler olup bittiğini görmüyor musun?
- Sheila, don't you see what's happening?
Al.
You don't see what's happening.
Ne olduğunu anlamıyorsun.
You see what's happening, don't you?
Olanları görüyorsun, değil mi?
Ethan, don't you see what's happening?
Ethan, neler olduğunu görmüyor musun?
Don't you see what's happening here?
Burada ne olduğunu görmüyor musunuz?
I don't understand what's happening to me, but if you look into my eyes, you can see that I am her.
Bana ne oluyor bilmiyorum. Ama gözlerime baktığında o olduğumu görebilirsin.
My son has been shot, and I've heard other gunfire, and I don't know what's happening, but can you please just let me see my son?
Oğlum vuruldu, ve başka silah sesleri de duydum... Neler olduğunu bilmiyorum ama... Lütfen oğlumu görmeme izin ver.
Don't you see what's happening, Dipper?
Neler olduğunu göremiyor musun, Dipper?