Done it tradutor Turco
31,937 parallel translation
I've done it again.
Yine yaptım.
I mean, I've done it, it's done.
Demek istediğim, yaptım. Halloldu.
I had never done it, so I felt bad telling you to do it.
Hiç içmemişken sana içmeni söylemek huzursuz etti beni.
I've done this for you like a million times, you've never done it for me once.
Sana bunu milyonlarca defa yaptım, sen ise bir kerecik bile yapmadın.
You've done it before.
Daha önce yapmıştın.
I've never done it.
Ben hiç yapmadım.
I've done it.
Yırttın kızım.
I've done it so many times. Most of my chairs are wedding chairs.
O kadar çok yaptım ki evimdeki sandalyelerin çoğu düğünlerden.
Buddy of mines done it a couple of times.
Bir iki arkadaşım daha önce bu işi yaptı.
Just the idea of knowing who could have done it.
Kimin yapmis olabilecegini düsünmek bile...
I've smoked it all, I've done it all.
Ben içilecek her şeyi içtim çekilecek her otu çektim.
Mine always had, "You've done it again, Caroline Channing."
Benimkinde hep "Yine başardın, Caroline Channing." yazardı.
You've done it again, Caroline Channing.
Yine başardın işte, Caroline Channing.
I told you I'm done talking about it, and I'm done.
Sana bu konuyu konuşmayacağım dedim ve konuşmayacağım da.
Why would you do that? Because lying wasn't getting it done and I'm living on borrowed time, so I thought I might as well tell him, anyway.
Çünkü yalan söylemek işe yaramıyordu, az zamanım kaldığı için söyleyeyim dedim.
It's done.
Halloldu.
All right, it's done.
Tamam, bitirdik.
You know, it has been done before.
Daha önce yapıldı biliyorsun.
I have done everything you've asked me to do, and it ain't done shit for me, man.
istedigin her seyi yaptim ama onalr bana bir bok yapmadi.
It must be done.
Bitirilmesi gerek.
It like you said- - it's done.
Dediğin gibi bitti artık.
Long as you get it done.
Yaptığın sürece sorun yok.
Why didn't I get the Seal and just give it to the Chinese and be done with it?
Niye sadece mührü alıp Çinlilere verdikten sonra bu işten kurtulmadım?
It will only end... when you and I are done.
Son... Ancak işimiz biterse son olur.
That's why it has to be done.
Bu da o nedenle yapılmalı.
I just want to know how far we've gone, how much damage we've done, and if there's anything we can do to stop it.
Ne kadar batmışız, merak ediyorum. Ne kadar zarar verdik? Bunu durdurmak için yapabileceğimiz bir şey var mı?
What we've done to the rest of the world is just, it's criminal.
Dünyanın geri kalanına yaptığımız şey suçtur.
It's done.
Bitti.
I'll get it done.
Halledeceğim.
You get the rest when it's done, all right.
Gerisini iş bitince alacaksın.
- I guess it'll be the first decent thing you've done!
Yaptığın tek düzgün şey olacak!
It's been a while since I've done this.
Uzun zamandır bunu yapmadım.
Or you wanna get it done?
Yada işimi bitirmek mi istiyorsunuz?
I thought the procedure was going to be done here. Well, had to move it up.
Evet, hızlanmamız lazımdı.
"Well, it won't be when our lawyers are done with you."
"Avukatlarımızın seninle işi bittiğinde senin okulun olmayacak."
I want it done by week's end.
Hafta sonuna kadar bulmanı istiyorum.
If it can be done, I will see it done.
Bir şey yapılabilecekse, yapılırken görmek istiyorum.
It was right after I was done blow-drying my hair that I just happened to look over into the toilet and saw that feces had been left there.
Saçimi kuruttuktan hemen sonra basimi çevirip tuvalete bakinca, tuvalette diski oldugunu gördüm.
What we're doing right now... Sitting here, did it never occur to you that he could be having the same thing done to you?
Burada oturup yaptığımız şey var ya...
Well, believe it or not, Thomas, you have a chance to make things right, erase some of what you've done.
Pekala, inan ya da inanma, Thomas, doğru bir şeyler yapma şansın var, hatalarının bir kısmını düzeltecek.
Well, I ran it by some colleagues at MIT, and they thought they could get it done in four months.
MIT'deki bazı meslektaşlarıma sordum. Dört ayda tamamlayabileceklerini düşünüyorlardı.
Is it even possible to get this done in two months?
Bunu iki ayda tamamlamak mümkün mü bari?
It's an important one, and when it's done... you will see that this ship... is exactly where you belong.
Çok önemli bir görev onu yaptığımızda bu geminin tam da ait olduğun yer olduğunu göreceksin.
Consider it done, Cap.
Oldu bil.
I mean... I know how it's done.
Nasıl yapılacağını biliyorum.
- It's never been done in a human.
- İnsanlar üzerinde hiç yapılmadı.
And it's never been done before?
Üstelik daha önce hiç yapılmamış.
It's been done, just not in quite this way.
Yapıldı ama bu şekilde yapılmadı.
Thy kingdom come, Thy will be done on Earth as it is in Heaven.
Krallığın geldiğinde yeryüzü de cennet olacaktır.
- I don't know what it is you think I've done.
Ne yaptığımı düşündüğünü bilmiyorum.
Thy kingdom come, thy will be done on Earth as it is in Heaven.
Cennetteki krallığın arza indiğinde her şey çözülecek.
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
it is good 116
it's warm 139
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
it is good 116
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
it's all right 8832
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
it's all right 8832
itch 25
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72
it's a girl 287
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72
it's a girl 287