Doodie tradutor Turco
60 parallel translation
Doodie!
Kaka!
I made a doodie.
Ben de kaka yaptım.
"He didn't get out of the cock-a-doodie car!"
Roket Adam düşen arabadan çıkamamıştı!
I would rather play naked Twister with every one of the Golden Girls than have that little screaming doodie geyser at the foot of my bed.
Altın Kızlar'ın her biriyle çıplak Twister oynamayı yeğlerim. ... o ağıt ve kaka gayzerini yatağım ayakucunda yatırmaktansa.
They still talk about his great doodie strike wherever fine toilet paper is sold.
Evet. babamın iyi tuvalet kağıdı satılan her yere verdiği "kaka rozeti" hâlâ konuşuluyor.
I mean, if he doesn't, he's just a big old doodie-head. Yeah.
Aramazsa hödüğün teki demektir.
I get a feeling, it's an Oody Doodie feeling that you're the one for me.
Birşeyler hissediyorum o kadar garip ki. benim için tek olduğunu düşünüyorum.
All right, here's the last of the duty-free doodie.
Bunlarda son nevalelerdi.
Cock-a-freaking-doodIe-doo.
Cock-a-freaking-doodIe-doo.
- All aboard - Dee-doodle Chattanoogie-doodie-doo-doo
Dee-doodle "Chattanoogie-doodie-doo-doo"
Doodie-head!
Patates kafa!
How can I write when this whole place is crawling with doodie-heads?
Etrafta bir sürü patates kafa varken nasıl yazabilirim?
All right! Ross came as doodie.
Ross bok kostümüyle gelmiş.
- No, space-doodie.
- Hayır, uzay boku.
- What's a Sputnik, doodie-man?
- Sputnik ne ki bok adam?
Howdy, doodie.
N'aber lan bok kafa?
Bunny versus doodie.
Bok tavşana karşı.
And I'm dressed as doodie.
Ayrıca da bok kostümü giyiyorum.
I'm doodie.
Bokum işte.
Our dog took a crap in your yard and I didn't bring a doodie bag.
Bizim köpek sizin bahçeye pislemiş yanımda poşeti de getirmemişim.
When you make a doodie is it in your pants?
# Sıkıştığında donuna mı yapıyorsun?
There's a hole in your butt. Where the doodie comes out.
# Kıçında bir delik var Tüm kakanın geldiği
First of all doodie comes out of there, OK?
Öncelikle kakamız oradan çıkar, tamam mı!
And second of all fucking doodie comes out of there.
? İkincisi tüm pis kaka oradan çıkar.
I don't need two reasons when doodie's involved.
İşin içinde kaka varsa ikinci bir nedene ihtiyacım yok.
And he called you a doodie-head in front of everyone.
Ve herkesin önünde sana koca kafa dedi.
I think Dillon did a doodie.
Sanırım Dillon bezini doldurmuş.
'Cause I have to make a doodie.
Çünkü kakam geldi.
Let go. I have to make a doodie.
Bırak beni Kakamı yapmam gerekiyor
HEY, DOODIE. HMM.
Hey Doodie.
Doodie thinks he's discovered a planet, a moving planet.
Doodie bir gezegen keşfettiğine inanıyor. Hareket eden bir gezegen.
Doody!
Doodie!
Doody to you, sir.
Sensin Doodie efendim.
Doodie!
Doodie!
Doodie to you, sir.
Sensin Doodie efendim.
Cale's made a doodie.
Cale kaka yapmış.
Is he currently on... doodie?
Şu anda görevde mi?
'Cause that way, I could live in the house but I still get to make a doodie out in the woods.
Böylece, bir evin içinde yaşayabilir ama aynı zamanda da kakamı ağaçların dibine yapabilirdim.
But no, you had to go bone sleeping doodie till she flatlined.
Ama hayır sen gittin ve hastanede perti çıkmış bir kızı düzdün.
♪ Doo, doo, doo, doo, doo, doo, doo, doodie, doo. ♪
Doo, doo, doo, doo, doo, doo, doo, doodie, doo.
Doodie means poop.
Görev bok demek.
Hero's Doodie?
Kahraman'ın Boku mu?
I bet you really got to watch where you step in a game called Hero's Doodie!
Eminim ki Kahraman'ın Boku ismindeki bir oyunda görünmek için can atarsın.
If it's drool, spit-up, or doodie-related, it's your responsibility.
Salya, tükürük ya da kakalı bir şeyse, senin sorumluluğundadır.
You're on doodie duty.
Kaka görevindesin.
Doodie.
Sıçıştırıyorum. ( duty'i doodie anlıyor )
Doodie.
Bok. *
You stamped right down on the doodie.
Gidip de tam üstüne bastın.
- I a... okay, I am not a dumb-ass. - You're a doodie.
Ben aptal değilim.
[CAR HORN HONKING] You cock-a-doodie!
Geri zekalı manyak!
There's still part of your face that doesn't have doodie on it.
Yüzünün bazı kısımlarında hâlâ bok yok!