Doof tradutor Turco
46 parallel translation
Doof, doof, doof, doof, doof!
Güm, güm, güm, güm, güm!
- A hostage, doof.
- Rehinelerden birini dangalak.
What a doof.
Ne salaklık.
- Doof.
- Gerzek.
My God, Chandler, we said be "aloof," not "a doof."
Tanrım, Chandler, "ilgisiz" davran dedik "aptal gibi" değil.
And Cain killed Abel, fatted calf, " doof', erm.
Ve Cain, Abel ( Adem ve Havva'nın oğulları )'i öldürdü, "seni şişman buzağı",'güp'.
- I thought someone was at the doof.
- Kapıda biri var sandım.
I'd hate to say goodbye to a basement doof.
Bodrum kapısına veda etmekten nefret ederdim.
Riley's a doof.
Riley saftır.
Doug! All right, now get it, you doof.
Şimdi git al, seni şapşal.
Doof.
Aptal.
what do you think of this?
Doof, sence bu nasıl?
We don't have to do that now, ya doof.
Artık gerek kalmadı, aptal.
But now they don't, because you're home all day painting me to them as some big dumb doof!
Ama şimdi gelmiyorlar çünkü sen bütün gün evde beni aptalın teki gibi gösteriyorsun.
Doofus! Doof... Chris?
Salak, Salak
Neck holes, doof?
Aparatlar?
Oh, Ted, you're such a doof!
Ted, tam bir ahmaksın.
WELL, TOLD HER I GOT A JOB AT THE DOOF,
Ona Doof'da bir işim olduğunu söyledim.
SO I GOTTA GO GET A JOB AT THE DOOF.
Bu yüzden bu işi almalıyım.
DUDE, IS THAT EDDIE LATEKKA CROSSING OOAD AND GOING TO THE DOOF?
Şu Doof'a doğru giden Eddie Latekka değil mi?
EDDIE LATEKKA NEVER GOES TO THE DOOF.
Eddie Latekka Doof'a hiç gitmez.
AT THE DOOF.
Doof'ta.
OH, I DON'T HAVE A PROBLEM. JUST, UH, WELCOMING SOME NEW TENANTS- - FRATERNITY FROM THE DOOF.
Sorun morun yok.Sadece yeni kiracılara hoşgeldin partisi veriyorum.
What are you laughing at, doof?
Aptal gibi ne gülüyorsun?
What a doof.
Ne kadar dangalak.
You okay, mom? [doof s / ams]
İyi misin?
A "doof" is outside.
"Duf" da açık mekân partisi oluyor.
Surge because of the feeling you get from E, but "doof"?
Haydi "dalga" ecstasy'den aldığın hissin adı, peki ya "duf"?
Doof, it's the sound that the bass makes when there are no walls to reverberate off of.
"Duf" da duvar olmadığı zaman yankı yapmayan bas vuruşlarının sesi.
- You know, "doof, doof, doof, doof."
- Yani, "duf, duf, duf, duf".
Then I heard, like, doof! Doof!
Ardından vurduğunu duydum.
Spider-Man waits for no one, doof.
Örümcek Adam kimseyi beklemez, salak.
What a doof.
Ne dangalak ama.
- I'm a doof.
- Ben aptalım.
And kind of a doof. No offense.
Alınma ama biraz şapşal gibi.
Yeah. For a doof.
Evet bir şapşal için öyle.
Elbbog doof.
İrelkemey alay tuy.
Drunk, with the words "poof doof" stamped on his arm?
Sarhoş ve kolunda Poof Doof damgası varken mi?
What is poof doof?
- Poof Doof da neyin nesi?
So how's it going with Dick und Doof?
Eee şeylerle nasıl gidiyor Dick ve Doof'la?
Dick und Doof?
Dick ve Doof mu?
Und Craig ist Doof.
Craig de Doof.
There's no face on any of'em, doof.
Hiç kimseninkinde yok, ahmak.
Doof!
Doof!
[siren wriling ] [ mothef opens doof to fathef]
Saat kaç oldu, meraklandım İşim geç bitti
Doof.
Salak.