Dots tradutor Turco
1,117 parallel translation
I'm ready. Ok. Got the movie, got a box of dots, a box of milk duds, and a backup box of dots.
Tamam, filmi aldık, bir kutu şeker bir kutu sütlü şeker ve yedek bir kutu şeker daha!
You connect the dots.
Noktaları birleştir.
You're just dying to connect the dots, aren't you, son?
Eksik noktaları birleştirmek için yanıp tutuşuyorsun evlat.
The story of the other planets must also be locked on their surfaces. But they are so far away, they are just dots of light.
Diğer gezegenlerin hikayeleri de yüzeylerine işlemiş olmalı ama o kadar uzaktalar ki, onlar sadece gökyüzünde birer ışık noktaları.
Astronomers gazed at those dots, but only on one of them could they make out anything that looked remotely like the landforms of the Earth.
Gök bilimciler bu noktalara baktılar ama sadece bir tanesinin üstünde Dünya'nın yerşekillerine biraz benzeyen bir şeyler görebildiler.
Well, as luck would have it, all stars look alike- - tiny dots of light.
Şansımıza, tüm yıldızlar birbirine benziyor- - küçük ışıklı noktalar.
Can we connect the dots?
Noktaları birleştirelim mi?
Connect the dots.
Cümleleri birleştir.
Connect the dots?
Noktaları mı birleştireyim?
Yeah, this doesn't apply to you Sammy, but... I've noticed that some of the employees are setting their PC monitors... to all kinds of crazy colors Purple, polks dots... what have you And it's no big deal, but really... this is a bank.
Evet, bu seninle ilgili değil Sammy, ama... bazı çalışanların monitörlerinde garip renkler... kullandığını farkettim
Four dots means she's been cloned four times.
Dört nokta dört kez klonlanmış demek.
- What's the shortest distance between two dots?
- İki nokta arasındaki en kısa mesafe nedir?
But here, the shortest distance between two dots is three curves!
Ama burada, iki nokta arasındaki en kısa mesafe 3 kavistir!
It's like stripes and polka dots.
Aynı çizgili ve puantiyeli kumaş gibi.
Little white dots.
Beyaz noktacıklar.
There are so many others without red dots.
Kırmızı etiket olmayan bir sürü resim var.
No, he also did the connect-the-dots in the back.
Hayır, arkadaki noktaları da birleştirmiş.
Excuse me, we haven't connected all the dots yet.
Pardon ama henüz bütün noktaları birleştirmedik.
With little white dots telling us we're alive,
Yaşadığımızı belirten küçük noktalarımız yok.
- We're waiting for Pierce to connect the dots.
- Pierce'in noktaları birleştirmesini.
But when we connected the dots, we realized the pattern conformed to a flight path.
Ama noktaları birleştirdiğimizde, bu desenin bir uçuş planı olduğunu farkettik.
Oh. Oh, honey. Or polka-dots!
Tatlım, ya da pembe bir şey.
Man, there ain't nothing, but a bunch of little dots.
Bir sürü küçük noktadan başka bir şey değil.
There aren't any vowels, there are just dots that go underneath the letters.
Hiç sesli harf yok, sadece mektubun altında bulunan noktalar var.
Harvard won't be impressed that you aced History of Polka Dots.
Puantiye tarihinden başarılı olman Harvard'ı etkilemez.
If two dots get too close, they die, but if they get too far apart, they're drawn closer
Eğer iki nokta çok yakınlaşırsa, ölüyorlar, eğer çok uzaklaşırlarsa, birbirlerine yakınlaşıyorlar
Like those dots simulating humans
u noktaların insanlara benzediği gibi
At first, they look like the other dots
İlk başta, diğer noktalar gibi görünüyorlar
6 Dots. Pong!
6 nokta.
Mother Teresa is a better role model. 6 Dots.
Rahibe Teresa daha örnek alınacak biri.
The red dots... are women.
Kırmızı noktalar,... kadınlar.
There were 54 new red dots.
Burada 54 yeni nokta var.
After those 4 suicides the other day I saw 4 more dots.
Geçen gün olan 4 ölümden sonra 4 yeni nokta gördüm.
Oh yeah, the dots appear before the suicides are reported.
Oh, ölümler rapor edilmeden, noktalar beliriyor.
I understand the meaning of the dots.
Noktaların anlamını anladım.
I can still see little dots.
Hala küçük noktaları görebiliyorum
Can you explain these three small vertical dots?
Bu üç küçük dikey noktayı da söyleyebilir miydin?
There'd be three small dots on any paper that comes out.
Çıkan her kâğıtta üç küçük nokta olması gerekir.
No vertical dots.
Dikey noktalar yok.
These three... tiny vertical dots from Needra's printer match the ransom note perfectly.
Needra'nın yazısındaki bu küçücük dikey üç nokta fidye mektubundaki izlere birebir uyuyor.
But these three dots... have given you away. This may prove cover-up.
Ama bu üç nokta sizi ele verdi.
A square of nine dots on paper, and you can only draw four lines to connect them... without the pen ever leaving the paper
Kağıt üzerinde kare yapmak için dokuz noktan olur, ve onları birleştirebilmek için sadece 4 çizgi çizme hakkın vardır... kalemini kağıttan kaldırmadan tabi ki...
Dots of blue light on a red sea.
Kızıl denizde mavi ışıklar. - Piyoverdin.
Your killer has fluorescent blue dots in his blood.
Katilinizin kanında flüoresan mavi noktalar var.
Let's connect the dots.
- Noktaları birleştirelim.
Here's where connecting the dots comes in.
Atarlarsa biri sahte demektir. Noktalar burada birleştirilir.
Which leaves indentations on the blank page and then you connect the dots, get rid of the evidence... but, obviously they didn't.
Altındaki boş sayfaya kopyası çıkmış olur. Sonra noktaları birleştirir, kanıtı yok edersin. Ama onlar yok etmemiş.
And that this prince just happens to show up in the 21 st century, - head over heels in love with her? - Connect the dots, will you?
Ve bu prens 21. yüz yılda ona sırılsıklam aşık halde ortaya mı çıkıyor?
So connect the dots for me, please?
noktaları benim için birleştirirmisin, Lütfen?
- Let me connect the dots for you. There are people that want you dead.
Ama biz yeterli bilgi vermezsek Gören Gözler bu işin üstüne gidemez.
What are the red dots for?
- Satılmış olanlar.