English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Dreverhaven

Dreverhaven tradutor Turco

59 parallel translation
You are suspected of murder or manslaughter of bailiff... Arend Barend Dreverhaven.
Arend Barend Dreverhaven'ı öldürmekle suçlanıyorsunuz.
So you visited Dreverhaven this afternoon but nothing unusual happened.
Demek öğleden sonra Dreverhaven'in ziyaretine gittiniz ama tuhaf hiçbir şey olmadı, diyorsunuz.
What was your relationship to Mr Dreverhaven.
Bay Dreverhaven ile olan ilişkinizin niteliği nedir?
Dreverhaven...
Dreverhaven...
Law without compassion the curse of the poor.
Dreverhaven, mübaşir... Merhametsiz kanun, yoksulun kabusu.
I know Dreverhaven's reputation... but what was your relationship to him?
Dreverhaven'ın ününü biliyorum. Peki onunla ilişkiniz ne boyuttaydı?
When did you first meet Dreverhaven?
Onunla, ne zaman tanıştınız?
Dreverhaven is your father.
Dreverhaven, sizin babanız mı?
You mean... Dreverhaven wouldn't take responsibility?
Yani Dreverhaven sorumluluk kabul etmedi mi?
Dreverhaven's message was three words.
Dreverhaven'in mesajı üç kelimeydi.
Dreverhaven took the money back and sent it to her again a month later.
Dreverhaven parayı aldı ve bir ay sonra yine gönderdi.
That didn't help Dreverhaven.
Ama Dreverhaven bundan pek faydalanamadı.
Anyway, you met Dreverhaven this afternoon.
Her neyse, Dreverhaven ile bu öğleden sonra buluştunuz.
Dreverhaven.
Dreverhaven.
Dreverhaven, 11 South Quay.
Dreverhaven, 11 Güney Rıhtımı.
Bailiff Dreverhaven, you don't know him?
Yargıç Dreverhaven, onu tanımıyor musunuz?
It seems you've look it before.
Sanırım Bay Dreverhaven benden önce davranmış.
Mr. Katadreuffe.
Bay Dreverhaven.
But Dreverhaven will never agree.
Ama Dreverhaven bunu asla kabul etmeyecektir.
Why Dreverhaven?
Dreverhaven mı? Onun konuyla ne ilgisi var?
Bailiff Dreverhaven with an eviction order in Ruigbroekstraat.
Dreverhaven, Ruigbroekstraat için tahliye kararı ile gelmiş.
Dreverhaven!
Dreverhaven!
Dreverhaven was not in court for my bankruptcy.
Dreverhaven, iflas duruşmasına gelmedi.
I was free of Dreverhaven... But did not feel at all satisfied
Dreverhaven'dan kurtulmuştum, ama bu benim için yeterli değildi.
You approached Dreverhaven because you wanted to defeat him.
Dreverhaven ile yeniden görüştünüz, çünkü onu alt etmek istiyordunuz.
Did Dreverhaven accept?
Dreverhaven kabul etti mi?
Dreverhaven didn't need to.
Dreverhaven'ın buna ihtiyacı yoktu.
What did Dreverhaven want?
Peki Dreverhaven asıl istediği şey neydi?
You realise Mr Dreverhaven can reclaim his loan at any moment?
Bay Dreverhaven, borcunu sizden istediği an tahsil etmek isteyebilir?
Despite Dreverhaven's condition, I felt sure of myself.
Dreverhaven'in şartlarına rağmen kendimden emindim.
Dreverhaven wants his money back at once.
Dreverhaven, parasını hemen istiyor.
That's right, but Dreverhaven knows that too.
Ama bunu Dreverhaven da biliyor.
Dreverhaven doesn't have a chance
Dreverhaven'in hiç şansı yok.
Dreverhaven has won, I should never have taken him on.
Dreverhaven, kazandı. Onunla hiç uğraşmamalıydım.
But Dreverhaven didn't do anything.
Ama Dreverhaven, hiçbir şey yapmadı.
But for two years I heard nothing from Dreverhaven.
Ama iki yıl boyunca Dreverhaven ile ilgili hiçbir şey duymamıştım.
Dreverhaven had the floors removed... For a lift he would never install.
Dreverhaven, hiç yaptırmayacağı asansör için bütün zemini söktürmüştü.
When we found Dreverhaven, the ship had sailed.
Dreverhaven'ı bulduğumuzda gemi, çoktan yola çıkmıştı.
So Dreverhaven ordered the boat to the bow.
O yüzden Dreverhaven, tekneye pruvaya yaklaşmasını emretti.
Dreverhaven?
Dreverhaven mı?
If Dreverhaven hadn't stopped that ship, we wouldn't be here.
Dreverhaven o gemiyi durdurmasaydı, şimdi burada olmazdık.
I hadn't seen Dreverhaven for six years.
Dreverhaven'i altı yıldır görmüyordum.
But Dreverhaven did nothing.
Ama yapmadı.
Dreverhaven knew that.
Dreverhaven bunu biliyordu.
Dreverhaven knew I would come to see him today.
Dreverhaven, onu bugün görmeye geleceğimi de biliyordu.
Dreverhaven begged you to stab him but you didn't you walked outside.
Dreverhaven, onu bıçaklamanız için size yalvardı ama yapmadınız. Dışarı çıktınız.
You left Dreverhaven alive.
Siz ayrıldığınızda Dreverhaven yaşıyordu.
Dreverhaven was found by his lawyer yesterday just before midnight.
Dreverhaven, gece yarısından önce avukatı tarafından bulundu.
Brought personally by Dreverhaven's lawyer.
Dreverhaven'in avukatı şahsen getirdi.
"Signed A.B. Dreverhaven, bailiff."
"İmza A.B. Dreverhaven, mübaşir."
Remember your old friend, Dreverhaven?
Eski dostun Dreverhaven'ı hatırlıyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]