Dry your tears tradutor Turco
55 parallel translation
Dry your tears.
Göz yaşlarını kurula.
Dry your tears, baby.
Dök gözyaşlarını, küçük bebe!
Dry your tears, and when you come back up we won't mention this again.
Gözyaşlarını sil ve yukarı gel. Bir daha söylemeyeceğim.
Dry your tears.
Sil gözyaşlarını.
Dry your tears. "
Sil gözyaşlarını. "
Dry your tears
Sil gözyaşlarını.
Oh, come on, dry your tears.
Haydi, gözyaşlarını sil.
Here, dry your tears.
Al gözyaşlarını sil.
Do not cry, dry your tears.
Al şunu ve gözyaşlarını kurula.
- Dry your tears.
- Gözyaşlarını sil.
Let me dry your tears.
Bırak göz yaşlarını sileyim.
Show us your face, Liam... and I'll dry your tears.
Bize yüzünü göster Liam ve ben de gözyaşlarını sileyim.
Dry your tears.
Sil yaşlarını.
Dry your tears. Daddy isn't dead.
Sil gözlerini, babam ölmedi.
Dry your tears, Mother... I'm sure Chinpei is all right.
Göz yaşlarını sil, anne... eminim Chinpei iyidir.
Now, dry your tears.
Şimdi gözyaşlarını sil bakalım.
Dry your tears and let's have dinner.
Göz yaşlarını sil ve yemeğe gidelim.
Dry your tears, my son for nothing worth having is easily attained.
Gözyaşlarını sil, evlat. Kolay ulaşılan hiçbir şey değerli değildir.
Oh, lassie, dry your tears.
Kes ağlamayı.
Let me be your freedom, let daylight dry your tears.
Bırak senin özgürlüğün olayım. Bırak gün ışığı gözyaşlarını kurutsun.
♪ dry your tears ♪
Sil gözyaşlarını
Salba, dry your tears.
Salba, sil göz yaşlarını.
Yes, dry your tears.
Evet, gözyaşlarını kurula.
Dry your tears, your husband will take care of it.
Göz yaşlarınızı silin, kocanız icabına bakacaktır.
Dry your tears and make me laugh for my few remaining hours.
Silin gözlerinizin yaşını ve kalan şu azıcık zamanımda güldürün beni.
Come on, dry your tears.
Lütfen, ağlama artık.
Okay, dry your tears and go on to class.
- Gözyaşlarını sil ve derse gir.
Dry your tears, You've still got your keychain.
Sil göz yaşlarını, en azından anahtarlar hala sende.
Now dry your tears, child.
Gözyaşlarını sil, evladım.
♪ Let daylight dry your tears
Gün ışığı silsin göz yaşlarını
♪ Stop your crying now, laddie Dry your tears
Gözyaşlarını dindir canım, sil yaşlarını
♪ to dry your tears ♪
♪ to dry your tears ♪
♪ dry your tears ♪
♪ dry your tears ♪
So dry your tears.
Şimdi sil göz yaşlarını.
Dry your tears. Come on.
Gözyaşlarını kurulayın.
Come on, dry your tears.
Haydi. Hadi, gözyaşlarını kuru.
Dry your tears and let's get on with the dinner.
Gözyaşlarınızı silin de akşam yemeğini hazır edelim.
♪ And there's no one there ♪ To dry your tears
# Ve gözyaşlarını kurulayacak kimseyi bulamadığında #
So I'm gonna dry your tears.
Öyleyse senin gözyaşlarını dindirmem gerek.
Dry your tears, witch.
Sil gözyaşlarını cadı.
♪ There's no one left to dry your tears ♪
# Gözyaşını silecek kimseler kalmadı. #
I shall soothe your pain and dry your tears.
Acını dindireceğim ve göz yaşlarını sileceğim.
It's enough to dry up your tears forever.
Sonsuza kadar ağlamana yeter.
In the longing fields of the Mondego, Never dry from the tears in your eyes
Mondego'nun uzayıp giden tarlalarını Kurak bırakmaz senin gözyaşların
" The tears on your pillow have long been dry.
" Yastığındaki gözyaşlarını çok uzun zaman önce kuruttun.
dd DON'T CRY dd dd DRY THOSE TEARS FALLING OUT OF YOUR EYES dd dd DON'T CRY. dd
# Ağlama... # # Gözlerinden akan şu yaşları sil. # # Ağlama. #
Now child dry up your tears.
Şimdi çocuk..... göz yaşlarını sil.
So, dry up those tears,'cause your boys are about to make history.
Gözyaşlarınızı silin artık çünkü çocuklarınız bir tarih yazmak üzereler.
At first, when your tears drenched my clothes, I thought to just wait and let it dry.
İlk başta, gözyaşların elbisemi ıslattığında bekle, bırak ıslansın dedim.
I hope that all of your tears dry now, basking in the sun after the rain.
Umarım bütün göz yaşların, Yağmurdan sonraki güneşte kurur.
♪ All your tears will dry ♪
Seni seviyorum. Düşündüm de...