Dudley tradutor Turco
654 parallel translation
The first time Alvin came across a black smoker, it was piloted by Dudley Foster.
Alvin bir siyah duman bacasıyla ilk karşılatığında, pilot Dudley Foster'dı.
- Mr. Dudley Horn.
- Bay Dudley Horn'la tanıştırayım.
- What's happened, Dudley?
- Ne oldu Dudley?
That may interest Dudley.
Dudley buna önem veriyor olabilir.
- Dudley.
- Dudley.
And you, Dudley.
Sana gelince Dudley.
Maybe Father was right about Dudley, and I wouldn't listen to him.
Belki de babam Dudley hakkında haklıydı. Onu dinlemedim.
It's just that I'm so all at sea with Father and Dudley gone.
Babamın ve Dudley'nin ölümünden dolayı kafam çok karışık.
Dudley Tennant.
Dudley Tennant.
I'm Dudley.
Ben Dudley.
- Where do you come from?
- Nereden geliyorsun Dudley?
Good night, Dudley.
İyi geceler Dudley.
What's the rest of Dudley's name?
Dudley'in diğer adı ne?
I'm Dudley, the bishop's new assistant.
Ben Dudley, piskoposun yeni asistanı.
Good morning, Dudley.
Günaydın, Dudley.
Couldn't Dudley represent you at those meetings?
Bu toplantılarda Dudley seni temsil edebilir, değil mi?
- Are you Dudley?
- Sen Dudley misin?
- Good-bye, Dudley.
- Hoşçakal, Dudley.
Why, Dudley.
Dudley.
She went out to lunch with Mr. Dudley.
Bay Dudley ile öğle yemeğine gitti.
- With Dudley?
- Dudley ile mi?
It's Dudley.
- Evet. Dudley.
I believe you.
Sana inanıyorum Dudley.
Thank you.
Sağ ol Dudley.
I hope you'll take it easier now that Dudley's here.
Artık, Dudley burada olduğuna göre umarım biraz rahatlarsın.
- Good morning.
- Günaydın, Dudley.
- Good-bye, Dudley.
- Güle-güle, Dudley.
Dudley, I take it that... that you have the money for the taxi?
Dudley, herhalde... taksiye verecek paran vardır? Hayır, yok.
This is Mr. Dudley, the bishop's new assistant.
Bu Bay Dudley, piskoposun yeni asistanı.
This is Mr. Dudley.
Bu da Dudley.
- And you, Mr. Dudley.
- Size de Bay Dudley.
If only I could contact Julia or Dudley.
Keşke Julia ya da Dudley ile bağlantıya geçebilseydim.
Dudley, it's strange thing.
Dudley, çok tuhaf.
I'm having so much fun.
Çok eğleniyorum, Dudley.
- Why, Dudley!
- Dudley!
- Dudley, this is heaven.
- Dudley, cennetteymişim gibi.
How am I doing, Dudley?
Nasılım, Dudley?
Thank you, Dudley.
Teşekkür ederim, Dudley.
Good night, Dudley and Julia.
İyi geceler, Dudley, iyi geceler Julia.
Dudley's a marvelous skater.
Dudley çok harika bir patenci.
Debby wants to say good night to Dudley.
Debby, Dudley'e iyi geceler demek istiyor.
Mummy, I'm sure that Dudley's never coming back.
Anne, Dudley'in bir daha asla dönmeyeceğine eminim.
Dudley wouldn't leave without saying a word.
Dudley bir şey söylemeden gitmez
That wouldn't be like Mr. Dudley.
Bu, Bay Dudley'e yakışmaz.
Where's Dudley?
Dudley nerede?
You and Dudley are getting married!
Sen ve Dudley evleniyorsunuz!
Dudley, it's you.
Dudley, sensin.
- Thank you, Dudley.
- Teşekkür ederim Dudley.
Merry Christmas, Dudley.
Mutlu Noeller, Dudley.
- Mr. Dudley, I knew you'd come back.
- Bay Dudley, döneceğinizi biliyordum.
- My name is Dudley.
- Adım Dudley.