English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Duffy

Duffy tradutor Turco

689 parallel translation
( Duffy ) Just her jewelry.
Sadece onun takıları.
Duffy will fill you in on what's happened.
Duffy olanlar konusunda size bilgi verecek.
Lt. Duffy, sir.
Komiser Duffy, efendim.
Uh, here's, ahem, here's Lieutenant Duffy's report.
Ah, işte, ehem, işte komiser Duffy'nin raporu.
Here, read Duffy's report.
İşte, Duffy'nin raporunu okuyun.
Tomorrow morning, I want you to report to Lt. Duffy in the Robbery Division.
Yarın sabah, Soygunculuk Şubesinden Komiser Duffy'ye rapor vermeni istiyorum.
( Columbo ) Lieutenant Duffy.
Komiser Duffy.
Lt. Duffy is out on call.
Komiser Duffy dışarıda görevde.
These are the prime suspects in the robberies and Duffy didn't want the folders out of his office.
Bunlar soygunlarda baş şüpheli olan kişiler ve Duffy klasörlerin bürosundan dışarı çıkarılmasını istemedi.
( Duffy ) Sure they're in there, sir?
Orada olduklarından emin misiniz, efendim?
( Duffy ) Okay?
Tamam mı?
Columbo, Duffy, come with me.
Kolumbo, Duffy, benimle gelin.
( Duffy ) Could you bring the keys up, please?
Anahtarları yukarı getirebilir misiniz, lütfen?
( Duffy ) He's on his way up, Commissioner.
Geliyor, Komiser.
Duffy, check that bathroom.
Duffy, şu banyoyu araştır.
( Duffy ) Yes, sir.
Evet, efendim.
( Duffy ) Commissioner.
Komiser.
Let me talk to Duffy.
Telefona Duffy'yi ver.
Pete's doing a six month stretch for the county and Duffy,
Pete altı aylığına hapiste.
Duffy's running book at a new joint.
Duffy yeni bir yerde bahis oynatıyor.
Quiet, Duffy.
Sus Duffy.
I'm not Sweeney. I'm Duffy.
Ben, Duffy.
Get out of here, Duffy!
- Çık dışarı Duffy!
Duffy, listen.
Duffy, dinle.
Poor Sweeney. Duffy just told me his wife finally had twins.
Karısı nihayet ikiz doğurmuş.
Hello, Duffy?
Alo, Duffy?
What, Duffy?
Ne, Duffy?
I was talking to our Mr. Duffy about you this afternoon.
Bugün bizim Duffy'ye senden bahsediyordum.
Duffy, I'm sending Mr. Bunsinger over to see you.
Duffy, Bay Bunsinger'i yolluyorum.
- Duffy! That's cooperation.
- İşbirliğine bak.
Well, where is Duffy?
Duffy nerede?
Hildy, call Duffy.
- Hildy, Duffy'yi ara.
- Give me Duffy.
- Duffy'yi bağla.
Wait a minute, Duffy.
Bir dakika.
Duffy, now this is how it goes so far...
Duffy, şu ana kadarki durumu anlatmaya...
Duffy, you can be managing editor.
Duffy, idari editör olabilirsin.
Okay, Duffy.
Tamam Duffy.
I postponed the Amanda case for you... and set back the Duffy hearing... and asked for a continuance against the streetcar company.
Amanda davasını erteledik. Duffy ileri bir tarihe aldık. Ama tramvay şirketi davası devam edecek.
- This is Mrs. Duffy.
- Bu Bayan Duffy.
Mrs. Duffy is the organist.
Bayan Duffy orgcumuz.
Hello, Mrs. Duffy.
Merhaba Bayan Duffy.
- Are you ready, Mrs. Duffy?
- Hazır mısınız Bayan Duffy?
Duffy speaking.
Ben Duffy.
Where can I find Tiny Duffy?
Minik Duffy'yi arıyorum.
Are you Tiny Duffy?
Minik Duffy misin?
I'll be on that street tomorrow, Mr. Duffy.
Yarın yine o sokaktayım, Bay Duffy.
He stutters, Mr. Duffy.
O kekeliyor, Bay Duffy.
They all were hopping on his bandwagon, even Tiny Duffy.
Ona çalışmak için yarışıyorlardı. Minik Duffy bile.
- Duffy works for me.
- Duffy bana çalışıyor.
Go on, Duffy, get going.
Yürü.
Duffy, how do you like that?
Şu işe bak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]