Dump him tradutor Turco
564 parallel translation
Benny was gonna dump him in the East River.
Benny onu Doğu Nehri'ne atmak üzereydi.
We'll take Spenalzo and dump him in the bay.
Spenalzo'yu götürüp nehre atarız.
We're gonna dump him, that's what we'll do.
Onu birakacağız, yapmamız gereken bu.
I think we better dump him.
Bence onu boşaltmalıyız.
Dump him.
- Başından defet.
Dump him.
Onu atalım. Limana mı?
If you want to dump him, I'm giving you a chance.
Eğer onu terk etmek istiyorsan, sana bir şans veriyorum.
- Dump him.
- Aşağı atacağım.
Dump him later.
- Sonra atarsın.
I say we dump him, they'll know we're not gonna be pushed around.
Onu indireceğiz dediğimde onu itenin biz olmadığını bilecekler.
Dump him in there.
Bırakın Beni.Suçum yok.!
Dump him.
Sallayın onu.
Just dump him down a dry well, if you can find one.
Bulursanız, onu kör bir kuyuya atın.
- Dump him.
- Atalım.
We'll put him in the car and dump him in the sea somewhere.
Onu arabaya koyup uygun bir yerde denize atmalıyız.
I say we dump him where we found him.
Bence onu bulduğumuz yere bırakalım.
We'll dump him in an empty lot?
Boş bir yere mi düşeceğiz?
Get on the road, get going good, and dump him out the back.
Yola çıktığınızda onu arkadan atın.
Ray, Ray, lose this guy. Dump him.
Ray, Ray, bu adamdan kurtul.
And I think she's going to dump him very soon.
Bence yakında onu bırakır.
Started lookin'for ways to dump him.
Sepetlemenin bir yolunu aradılar.
I'd dump him.
Onu atacağım.
You might dump him in Shark's Cove...
Onu Shark's Cove'ye terk edebilirsin...
Dump him in a mental ward.
Elbette, hastanede bırak o zaman.
Eddie, Eddie, Eddie, I swear to God, don't start with me now or I will shoot him and I will dump him in a fuckin'swamp!
Yemin ederim Eddie, üstüme gelme yoksa onu vurur ve bir bataklığa atarım!
Now, maybe if we dump him now and get a new principal ourselves - show the state that we're doing something - we can pre-empt the takeover, but only if we get him out before those final test scores come back.
Şimdi ondan kurtulur ve kendimize yeni bir müdür bulursak eyalete de bir şeyler yaptığımızı gösterirsek devir olayını geçersiz hâle getirebiliriz. Bunun için onu, nihai test sonuçları gelmeden önce göndermemiz şart.
Ernie, dump him in a cab.
Ernie, onu taksiye götür.
Haul him two days from here and dump him.
Buradan iki gün uzaklıktaki bir yere götürüp bırakın.
I say we should dump the old dog. Dump him?
Ben derim ki o ihtiyarı takımdan çıkaralım.
We can't just dump him on the street.
Öylece sokağa atamayız.
Alright, we'll dump him.
Pekâlâ, onu bırakıyoruz.
Left hook right cross and dump him.
Sol direk sağ kroşe ve nakavt.
He's butting into our lives, so I say dump him.
Özel hayatımıza burnunu sokuyor. Bırak onu.
Find out all you can and bring him to the ammunition dump.
Bulabileceğin tüm bilgileri topla ve onu cephaneliğe getir.
- My sister found him on a city dump. - Oh, I see.
Kardeşim onu şehir çöplüğünde buldu.
You let him take me away to some miserable little dump of a town where I'll rot the rest of my life away waiting on him and his half-dead sister.
Beni alıp, ömrümün geri kalan kısmını ona ve yarı-ölü kız kardeşine bakmakla geçireceğim sefil, küçük bir kasaba mezbeleliğine götürmesine izin veriyorsun.
So we were waiting for him at Mrs. Wilson's when he tried to dump it.
Kürkü bırakmaya geldiğinde onu Mrs.Wilson'da bekliyorduk.
After seeing Amelia dump what looked like a body into the trench, and when Charles never appeared again and there was no word from him, isn't Sylvia sure it was he?
Amelia'yı cesede benzer bir şeyi çukura atarken gördükten sonra, ve Charles artık hiç ortada yokken ve ondan hiç haber alınamazken, Sylvia cesedin o olduğundan emin değil miydi?
You poison your pretty wife, set a masseur up as her lover kill him and dump them in a ditch at Potter's Field.
Güzel karını zehirledin, bir masöre de sevgilisiymiş gibi tezgah kurdun adamı öldürüp, ikisini de kimsesizler kabristanında bir hendeğe attın.
Dump his body in Loch Ness, I never want to see him again.
Cesedi Loch Ness'e atıp yok edin. Artık ayak seslerini duymak istemiyorum.
Drop them and dump him.
Götürüp bırakıver.
When we lure the ghost past here... ... take the lid off the bucket and dump the water on him.
Biz hayaleti buraya çektiğimizde kovanın kapağını kaldırıp hayaletin üstüne dök.
I'm gonna dump right at that son of a bitch's door and let him do something about it
O şerefsizin kapısının önüne fırlatacağım ne gerekirse o yapsın.
- Don't dump on him.
- Ona sataşma.
I'll try and dump him off.
Düşürmeye çalışacağım.
How could you dump me for him?
Nasıl onun için beni terk edebilirsin?
Now they'll dump me and she'll invite him up. I blew it.
Şimdi beni başlarından atacaklar ve onu evine davet edecek.
What did you do, you dump shit I never see him before!
Ne yaptın sen, sıçtın. Onu daha önce hiç görmedim!
- You wanna dump Lester and do him?
- Lester'ı şutlayıp,
I told him you were a tramp and he should dump you.
Senin fahişe olduğunu ve seni bırakması gerektiğini.
I think it's time to just go upstairs and give it back to him and get the hell out of this dump.
Yukarı çıkıp, bunu ona geri verip.. .. bu çöplükten gitmenin vakti geldi.