English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Dutch

Dutch tradutor Turco

2,927 parallel translation
I once traveled through the southern interior of Africa with the Dutch during the Boer War.
Boyer Savaşı sırasında bir Hollandalıyla Güney Afrika'ya gitmiştim bir keresinde.
A great landmark example of this is something called the Dutch Hongerwinter.
Bu durumun önemli bir örneği "Hollanda Açlık Kışı" diye bir şeydir.
What the Dutch hunger winter effect is :
Hollanda Açlık Kışı'nın etkisi ise şudur :
Be a Dutch Hunger Winter fetus and half a century later everything else being equal you are more likely to have high blood pressure obesity or metabolic syndrome.
Eğer bir Hollanda Açlık Kışı cenini isen, yarım yüzyıl sonra diğer tüm etkenlerin eşit olduğu halde yüksek kan basıncı, obezite, veya metabolik hastalıkları belirtilerine sahip olma olasılığın daha fazla olacaktır.
Though I have heard that there is a large dutch population in Columbus.
Yine de Colombus'ta oldukça geniş bir Hollandalı nufüsu olduğunu duymuştum
Chinese oil speculators, Dutch aid workers, and our two missing French operatives.
Çinli petrol tacirleri, Hollandalı yardım görevlileri ve şu kaybolan iki Fransız casus.
Dutch!
Dutch!
Oh! Cam, this is my boyfriend Dutch.
- Cam, bu benim erkek arkadaşım Dutch.
Yeah, Dutch sells clean urine on eBay so people can pass their drug tests.
Dutch eBay'den temiz idrar satıyor böylece insanlar uyuşturucu testini geçebiliyorlar.
I mean, usually my boyfriends are such tools, but Dutch...
Tanrım. Genelde tüm erkek arkadaşlarım takoz olur ama Dutch...
And the Dutch will smell every inch of her human stink all over you.
Ve Hollandalılar, üzerindeki insan kokusunun her zerresini koklayacaklar.
The Dutch are here?
Hollandalılar mı burada?
Who the hell are the Dutch?
Hollandalılar da kimin nesi?
The Dutch, they are our elders.
Hollandalılar, bizim atalarımız.
The Dutch are intense.
Hollandalılar çok güçlüdür.
Because this whole thing is being staged for the Dutch.
Çünkü tüm bunlar Hollandalılar için sahneye konuyor.
Someone has told the Dutch everything.
Birisi Hollandalılara her şeyi anlatmış.
But if the Dutch are really as badass as you say they are, don't you think that Bishop has hightailed it?
Eğer Hollandalılar dediğin kadar belalı tiplerse, sence Bishop çoktan kaçmamış mıdır?
Dutch?
Flemen?
Dutch it is, then.
Flemen oyleyse.
I'll bump into Danush, flash the product, and make sure he witnesses a delivery of cigarettes from our dodgy Dutch truck driver.
Danush'la tesadufen karsilasirim, urunu gozune sokarim, ve bizim uc kagitci Hollandali soforun sigaralari getirdigine sahit oldugundan emin olurum.
I just wanted to confirm that our Dutch friend will be making the delivery tomorrow as we discussed.
Ben sadece Hollandali arkadasimizin teslimati konustugumuz gibi yarin yapacagini dogrulamak istedim.
Today I ate dinner with my Dutch colleges.
Bugün Hollandalı meslektaşlarımla yemek yedim.
Do you speak Dutch?
Hollanda dilini konuşabiliyormusun?
Don't you speak Dutch?
Hollanda dilini konuşabiliyormusun?
Dutch Nilbog.
Dutch Nilbog.
Thanks, Dutch.
Sağolasın, Dutch.
Dutch isn't right for her.
Dutch onun için doğru insan değil.
Way to go, Dutch.
Süpersin, Dutch.
Way to make it about you, Dutch.
Kendini yeterince gösteremedin demek ki Dutch.
Dutch, shut up.
Dutch, kapa çeneni.
Not now, Dutch.
Şimdi olmaz, Dutch.
And, uh, Cam, just for the record, I still like you better than Dutch.
Ve, aa, Cam, kayıtlara geçsin, seni hala Dutch'dan çok seviyorum.
Look what the Dutch papers are writing.
Bak, Hollanda gazeteleri ne yazıyor.
This is Mr. De Wit, the Dutch consul, and his wife.
Hollanda konsolosu De Wit ve eşi.
It's the Dutch island of Saint Martin.
Bu Saint Martin bir Hollanda adası.
They've been taken to the Dutch part of the island and arrested.
Adanın Hollanda tarafına götürülmüşler ve tutuklanmışlar.
Well, Dutch got a new job at a nonprofit.
Dutch kar amacı gütmeyen bir şirkette işe girdi.
Dutch gets the rest of her time, but she needs eight hours of sleep, plus time for showering, working out, miscellaneous body maintenance.
Geri kalan zamanında Dutch'la beraber, ama günde 8 saat uyuması gerekiyor, ayrıca bunun duşu var, egzersizi var, çok yönlü vücut bakımı var.
That means Dutch only gets to see her 3.8 hours a day tops.
Demek ki Dutch günde onu maksimum 3.8 saat boyunca görebiliyor.
Dutch, why are you here?
Bildiğimiz Dutch, neden buradasın sen?
Now Dutch said we should really try to blend in before making our first move.
Şimdi, Dutch harekete geçmeden önce, ortama karışmamız gerektiğini söyledi.
I appreciate Dutch's help, but I was online all night researching NASCAR.
Dutch'ın yardımını takdir ediyorum, ama ben tüm gece İnternette NASCAR'ı araştırdım.
Well, I went that extra mile and temporarily brought Dutch aboard. Hmm.
Ee, gerekenden fazlasını yaptım ve Dutch'ı geçici olarak aramıza kattım.
Dutch is giving me that whole trip all over again.
Dutch o günü bana yeniden yaşatacak.
Dutch has been lying to you.
Dutch sana yalan söylüyordu.
It's Dutch, by the way.
Ha, bu arada ben Dutch.
We're going to get Dutch and Melanie back together.
Dutch'la Melanie'yi tekrar bir araya getireceğiz. 00 : 15 : 20,800 - - 00 : 15 : 22,200 Contra-Güvenlik 7 : 37
Dutch.
Dutch.
The only way to get my desk out of geek Siberia is to get Dutch to finish that NASCAR job.
Dutch'a şu NASCAR işini bitirtmek.
Dutch.
Dutch. Dutch.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]