Eating contest tradutor Turco
116 parallel translation
It's about this pie-eating contest.
Pasta yeme yarışması hakkında.
may I propose an eating contest?
Affedersin, bir yeme yarışması önerebilir miyim?
Okay, we're almost ready for the fry-eating contest!
Tamamdır, Kızartma Yeme Yarışması için neredeyse hazırız!
A pie-eating contest? Best Ingestion.
Özür dilerim ama kavganıza alet olmak istemiyorum.
Someday, I'm gonna go to America and enter a hot dog speed-eating contest!
Bir gün, Amerkiya'ya gideceğim ve hızlı sosisli sandviç yeme yarışına katılacağım!
You know, I wouldn't have thought so before I bought 1 2 % percent of this restaurant... but now I feel a balanced diet can include the occasional eating contest.
Normalde tavsiye etmezdim ama restorantın % 12'sini aldığım için... dengeli bir diyet sayesinde zararlı olmayacağını düşünüyorum.
I saw it in your eyes during the pie eating contest.
Turta yeme yarışında bakışından anladım.
This is more important than that marble-eating contest.
Bu misket-yeme yarışmasından daha önemli.
Well, I thought we would begin our evening... with a hot dog eating contest.
Pekala, gecemize bir sosisli... yarışması ile başlamayı düşündüm.
There's a pie-eating contest down at the firehouse, and I thought we should all go!
İtfaiyecilerin orada pasta yeme yarışması vardı ve gitmemiz gerektiğini düşünüyordum.
Puked... after... Crunch Berry eating contest.
Mısır gevreği yeme yarışmasından sonra kusma.
When I was younger, I entered this pie-eating contest.
Küçükken bir pasta yeme yarışmasına girmiştim...
Pie-eating contest?
Ya pasta yeme yarışması?
We never had a snaiI-eating contest before.
Daha önce salyangoz yeme yarışması yapmadık.
Can do. We'll get some grass mini-skirts, maybe have a poi-eating contest... and, uh, everyone'll get laid.
Saman etekler, yemek yarışması ve sevişme!
No, hell would be ending up on "Celebrity Fear Factor"... in a worm-eating contest with Ann and Nicole Smith.
Hayır, cehennem Anna Nicole Smith'le bir kurt yeme yarışmasında olmaktır.
How about a pepper-eating contest?
Neden biber yeme yarışması yapmıyoruz?
The banana-eating contest is about to start on the upper level.
- Şey... Üst katta muz yeme yarışması başlamak üzere.
Excuse me for thinking a banana-eating contest... was about eating a banana!
Görüşürüz. Muz yeme yarışmasının, muz yemekle ilgili olduğunu düşündüğüm için üzgünüm.
You got that scar from a hot-dog eating contest!
- O yara izi bir sosisli sandviç yeme yarışmasından kalma.
Yeah, a hot-dog eating contest I only entered because you're so mean!
- Sen bu kadar huysuz olduğun için katıldığım bir yarışma!
When I was a kid... I won the Fourth of July pie-eating contest five years in a row.
Ben bir çocukken... 5 yıl üst üste 4 Temmuz turta yeme yarışmasını kazanmıştım.
I entered the eating contest.
Yemek yarışmasına katıldım.
You beat Pitbull Kilmartin in an eating contest.
Sen Pitbull Kil martin'i bir yemek yarışmasında yendin.
The annual eating contest, The Wonderland of Food!
Yıllık büyük yeme yarışmamız "Yiyecek Harikalar Diyarı"
You will notice that the Asian cook is the same man who was in the microfiIm-eating contest at the CIA carnival.
Yakından bakarsanız Asyalı aşçının CIA karnavalında mikro film yeme yarışmasındaki adam olduğunu fark edeceksiniz.
They've got a wing eating contest tonight.
Bu akşam bir tavuk kanat yeme yarışması var.
YOU DIDN'T EVEN GET THAT WHEN YOU WON THE WING-EATING CONTEST.
Kanat yeme yarışmasını kazandığında bile böyle olmamıştı.
I was in a pie-eating contest on the way home.
Eve dönerken pasta yeme yarışmasına katıldım.
No, my worst idea was challenging a date to an oyster-eating contest.
Hayır, en kötü fikrim çıktığım kızla istiridye yeme yarışına girmekti.
He wants to sponsor the cannoli-eating contest,
Ekler yeme yarışması için sponsor olmak istiyor.
A hot dog-eating contest.
Sosisli yeme yarışması!
Barry Rosen, 26, single, lives with his brother and was admitted here after passing out in an eating contest.
Barry Rosen. 26 yaşında. Bekar. Kardeşiyle yaşıyor.
An eating contest?
- Yeme yarışması? - Evet.
Yeah, but why would he not just throw the eating contest and give her the money?
O zaman neden yarışmada hile yapıp parayı ona vermedi?
And do you remember how much he won in that eating contest?
- Hayır, Ivy kavga etmiş gibi gözüküyor. Barry yarışmada ne kazanmıştı?
You think she would still be up for that hot dog eating contest?
Sence hala sosisli yarışmasında iyi bir yarışmacı olur mu? Çeviren :
He's in the hot dog eating contest.
Bu seneki sosisli yeme yarışmasında.
And we all remember how you performed a few years back in that hot dog eating contest.
Ve hepimiz, bir kaç sen önce ki sosisli yarışmasında neler yaptığını çok iyi hatırlıyoruz.
After dinner we gonna have an ice cream eating contest.
Yemekten sonra dondurma yeme yarışması yapacağız.
And Aunt Jessie's cousin Dorrie in abilene, the one with the husband who won the pie-eating contest and is a crossword puzzle nut, they have a subscription to The New York Times.
Jessie halan, Abilenedeki kuzenin hani şu kocası pasta yeme yarışması kazanan ve çapraz bulmaca delisi olan var ya? The New York Times'a aboneymişler.
She was chomping'down on my dick like it was a hot-dog eating contest... and she was some little Asian dude.
Sanki sosisli sandviç yeme yarışmasındaymış ve o da ufak bir Asyalıymış gibi emiyordu beni.
I haven't seen this many turds since I won that campus hot-dog eating contest.
Kampüs sosisli yeme yarışmasını kazandığımdan beri bu kadar bok görmemiştim.
Calf roping', bull ridin', pie-eating contest, great barbecue.
Kement atma, boğaya binme. Pasta yeme yarışması. Nefis mangal.
Well, I'd like to see Garzooka beat me... in a hot dog-eating contest.
Garzooka'nın beni sosisli yeme yarışmasında yenebildiğini görmek isterdim.
Today we're gonna have a pie-eating contest.
Bugün bir turta yeme yarışması yapacağız.
Oh, sure. And while we're at it, why don't we put our hands behind our backs, have an old-fashioned eating contest?
Hazır bunu yapmışken neden ellerimizi de arkaya koymuyoruz?
I remember one time we had this fry bread eating'contest... and he ate 15 pieces of fry bread.
Bi'keresinde... şu, kızarmış ekmek yarışmalarından yapmıştık... 15 tane kızarmış ekmek yemişti.
Egg-roll-eating contest.
- Börek yeme yarışması.
- You entering the eating contest.
- Neymiş?
That would mean full authority over all phases of the contest, including competitive eating and arm wrestling.
O zaman, bu benim tüm yarışmalardaki tüm evrelerde benim tam söz sahibi olduğum anlamına geliyor. Yemek yarışması ve bilek güreşi dahil.