Eddy tradutor Turco
973 parallel translation
Run along, Eddy, I'll see you later.
Sen git Eddy, sonra görüşürüz.
Hello, Eddy.
Merhaba Eddy.
I'm expecting Eddy Harrison too.
Eddy Harrison'u da bekliyorum.
Like Eddy told you, that song is for the 151st Division.
Eddy'nin de dediği gibi bu şarkı, 151. Tugay için.
Eddy...
Eddy...
I WAS JUST DELIVERING SOME SUPPLIES
Tucker Eddy'nin siparişlerini vermeye gittim.
TUCKER EDDY CAME IN FOR HIS SUPPLIES NOT AN HOUR AGO.
Tucker Eddy verdiği siparişi almaya buraya geldi.
Eddy Arnold, Roy Acuff.
Eddy Arnold, Roy Acuff.
What does an old house on the corner of Eddy and Gough have to do with Carlotta Valdés?
Eddy ve Gough'un köşesindeki eski evin Carlotta Valdés'le ne ilgisi var?
Or that old house on Eddy Street?
Ya da Eddy Sokağı'ndaki eski evden?
I'll be all right now, Eddy.
Artık iyi olacağım, Eddy.
What's the matter with boy, Eddy?
Çocuğun nesi var, Eddy?
That was Eddy stone, sir.
O, Eddy Stone'du, efendim.
Is that you, Eddy?
Sen misin, Eddy?
- So long, Eddy.
- Hoşçakal, Eddy.
Eddy and Phip and the rest of them.
Eddy, Phip ve diğerlerine.
Eddy, I just saw you passing.
Eddy, geçerken seni gördüm.
Eddy, I am sorry about boy.
Eddy, çocuk için üzgünüm.
Eddy's on his soapbox again.
Eddy yine sandığının üstünde.
- No thanks, Eddy.
- Hayır teşekkürler, Eddy.
Eddy stone.
Eddy Stone.
Eddy had no right to butt in.
Eddy'nin araya girmeye hakkı yoktu.
I think you're within 50 feet of the center line of that road.
Babam ve ben Kwimperlarız. Arabanın üzerinde oturan Teddy ve Eddy uzaktan kuzen oluyorlar.
Teddy and Eddy, sitting over there on that car, they're some sort of fourth cousins or something.
Evet efendim. Size niye açıklama yapmam gerektiğini bilmiyorum.
So I talked to some folks, and it figures out we can get some used rowboats, build a dock, and have a real fishing place for about $ 2,000.
Anlaşılan, söyleneni yapmamak epey karlı bir şey baba. Evet bayım. Teddy, Eddy bundan ders alın.
It seems there's a lot of money in not doing what you're told, Pop. Yes, sir. Teddy, Eddy, let that learn you.
Bazıları patronluk taslamayı sever
( TEDDY AND EDDY IMITATING GUNFIRE )
- Güzel, büyük bir tane. - İyi akşamlar millet. - Merhaba Toby.
Up to paradise
Biliyordum! Biliyordum! Eddy!
No, Ginger, Eddy Fallon, and Ding Dong.
Hayır, Ginger, Eddy Fallon, ve Ding Dong.
And Eddy's good at spitting and punching.
Eddy tükürmede ve yumruk atmada iyidir.
Look, trousers by Eddy!
İnanmıyorum! Eddy'nin Pantalonları'ndan biri.
- Eddy?
- Eddy?
How old is this information, Eddy?
Bu bilgi ne kadar eski, Eddy?
Okay, Eddy. Thanks.
Tamam Eddy, sağol.
You've really come up in the world, Edmundo Desnoes!
Seni kim gördü Eddy? Şimdi seni kim görüyor Edmundo Desnoes?
Calm down, Eddy.
Sakin ol, Eddy.
Vicki, I want you to meet Lieutenant Eddy Malone of the Boston Police.
Vicki, seni Boston Polis kuvvetlerinden Teğmen Eddy Malone'la tanıştırayım.
All right, Eddy.
Pekala, Eddy.
Eddy, I know he's our man.
Eddy, aradığımız adamın o olduğunu biliyorum.
- All right, Eddy, I'm immoral.
- Pekala. Ben ahlaksızım.
Mr. Crown, Lieutenant Eddy Malone, Criminal Investigation.
Bay Crown, Teğmen Eddy Malone. Suç Araştırma'dan.
Don't put your labels on me, Eddy.
Bana sakın yafta yapıştırma.
What about her? If she ain't pregnant, I'm Nelson Eddy.
O hamile değilse ben de Nelson Eddy'yim!
Tidal eddy around the head.
Burnun orada gelgit girdabı var.
Tidal eddy.
Gelgit girdabı.
TO TUCKER EDDY, THAT'S ALL.
- Yemeği pişireyim.
- EDDY : You did not. - I did so.
Neredeyse dediğimi de biliyorum, buna kızdın, değil mi?
( TEDDY AND EDDY IMITATING GUNFIRE )
- Evet efendim.
Unemployment compensation?
Teddy ve Eddy ölçtüler.
I'd like you to meet Thomas Crown.
Eddy, seni Thomas Crown'la tanıştırayım.
- Eddy.
- Eddy.