Eero tradutor Turco
39 parallel translation
Eero!
Eero!
- This is my son Eero.
- Bu, oğlum Eero.
So you're Eero.
Demek Eero sensin.
Go to sleep, dear Eero.
Haydi uyu artık Eero.
Eero, you'll be the man of the house.
Eero, evin reisi sen olacaksın.
- Eero, it's too heavy for you.
- Eero, sana ağır gelir.
Eero...
Eero...
- Listen, Eero...
- Eero, dinle...
Eero Lahti.
Eero Lahti.
Eero, remember... When you miss me there, I'll miss you here.
Unutma Eero sen beni orada özlediğinde, ben de seni burada özleyeceğim.
Hello, my name is Eero Lahti and I'm from Finland.
Merhaba, Adım Eero Lahti. Filandiyalı'yım
- My name is Eero Lahti and I'm from Finland.
- Adım Eero Lahti, Finlandiyalı'yım.
This is Eero, so you'll have to speak Finnish.
Bu Eero, artık Fince konuşacaksınız.
Oh yes, I brought a letter from Eero's mother.
Eero'nun annesinden bir mektup aldım.
Since my husband died, I've cried a lot and couldn't cope - if I didn't know that Eero is alright... "
Kocam öldüğünden beri çok ağladım ve eğer Eero'nun iyi olduğunu bilmezsem, bunun üstesinden gelemem. "
She doesn't want Eero to hear about that.
Eero'nun bundan haberdar olmasını istemiyor.
Eero, it's for you.
Eero, sana.
Eero, darling.
Eero, hayatım.
Eero, stop.
Eero, dur.
and if it wasn't for Eero, I'd immediately say yes.
Eero için olmasaydı hemen evet derdim.
Taking Eero there would be selfish and wrong, - as Germany is the least safe place now.
Eero'yu oraya götürmek bencilce ve yanlış olurdu. Almanya şimdilik güvenli.
That's why I'm asking you, with grief in my heart, - if Eero could stay with you.
Bu yüzden, yüreğimdeki derin acıyla birlikte Eero'nun seninle kalmasını istiyorum.
Please, think about it, but don't tell Eero yet, - just give him my love and say everything is alright.
Bunu lütfen düşün. Ama Eero'ya henüz söyleme. Ona sevgilerimi ilet ve her şeyin yolunda olduğunu söyle.
Eero!
Eero.
" Dear Kirsti, - we have thought about your proposition about Eero's life.
" Sevgili Kirsti Eero'nun yaşantısıyla ilgili teklifini düşündük.
We'll have to pack you lots of food, anyway.
Sana çokca yiyecek hazırlamalıyız Eero. - Hazırlamak mı?
Isn't Eero going back like all the war children?
Eero da bütün savaş çocukları gibi geri dönmüyor mu?
You have to go now, Eero.
Artık gitmek zorundasın Eero.
My dear little Eero, how you've grown!
Sevgili Eero'm, nasıl da büyümüsşsün!
Eero... All the bad things are over.
Eero bütün kötü şeyler bitti.
Life on the farm is empty without Eero.
Çiftlikte hayat, Eero olmadan bomboş.
Eero never knew that you wanted him back.
Eero, kendisini geri istediğini asla bilmedi.
But I ask of you, thankful for all you've done for Eero, - to send me my beloved son as soon as possible.
Ama sana, sevgili oğlum Eero'yu hemen gönderdiğin için minnettarım.
Number 13.
13 numara, Eero Arum.
- EERO...
Eero...