Ehh tradutor Turco
494 parallel translation
And, if you boys want to come home, ehh, let me show you what you must do before you can come home.
Sizler eve dönmek istiyorsanız önce ne yapmanız gerektiğini, izin verin de göstereyim.
Ehh...
Ehh...
Yes, now, sir, but... We shall see.
Ehh, şimdi öyle, efendim ama,... göreceğiz.
Uh, not that I remember her personally, only by reputation.
Ehh, şahsiyetini pek hatırlamıyorum, tek hatırladığım şöhreti.
Ehh, a-welcome, Sir Griswold, your beard is full of hair, but do I say welcome or do I say mehh!
Ehh, hoşgeldiniz, Sir Griswold, sakalın kılla dolu, ama hoşgeldiniz diyorum ya da mehh diyorum!
Ehh!
Ehh!
Oh yeah.
Ehh, evet.
Ehh, uh, the wine.
Ehh, şarap yüzünden.
Yes, like, like ehh... something too big for it's frame!
Evet evet sanki... ekranda kocaman birşey var gibiydi! Evet.
Ahh maybe I think I look about... just ehh, 25?
Belki sanırım... aşağı yukarı, 25? .
- Yeah, well, I'll take that risk.
- Ehh o riski alıyorum.
Well, she has the best Scots accent.
Ehh, onun çok iyi İskoç aksanı var.
Well, nobody's perfect.
Ehh, kimse mükemmel değildir.
Well, you're a charmer, aren't you?
Ehh, çok tatlısın, değil mi?
Well, that's very good of you, my dear.
Ehh, çok iyi, tatlım.
Well, that's all right, then.
- Batı, elbette. Ehh, peki öyleyse.
Well err... see you tomorrow then?
Ehh yanlış.. o zaman yarın görüşürmüyüz?
Ehh, no.
Hayır.
Yes, Ehh..
Evet.
Well, I need a certain amount of privacy, to Ehh maintain my sanity.
Akıl sağlığımı korumak için biraz mahremiyete ihtiyacım var.
Oh, Miss Fields Ehh.. I'm sorry to disturb you.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Oh, do you Ehh.. Do you want a drink?
- Bir şeyler içmek ister misin?
Oh, by the way, by the way, by the way Ehh.. Privacy condition number four is that we get undressed out here.
Bir saniye, bu arada dört numaralı mahremiyet kuralına göre burada soyunmamız gerekiyor.
Alright so Ehh..
Pekala...
Yes Sir, as I was saying the Ehh..
Emredersiniz efendim.
Good man, you're out of your mind.
Ehh, sen aklını kaçırmışsın.
That is... ehh... ohh... ahh... destiny.
Anlamıyor musun? Bu... Bu kader.
Well, there's no urgency...
Ehh... şu bir gerçek ki hiç acele etmiyorum.
Ahem, with your kind permission...
Ehh bana da müsade.
Ehh, what a rubbish!
Ehh, deli zırvası!
Ehh, shit!
Ehh, kahretsin!
um... he's kind of mysterious!
ehh... gizemli bir tip!
- A little.
- Ehh işte, biraz.
- Ehh, you don't have Prime and Brawn to bail ya out this time.
- Şunların metal çenelerini dağıtalım. - Benden kalanları sen topla.
You know better then.
Ehh... Sen daha iyi bilirsin.
"Help thy neighbor." Some joke!
"Komşuna yardım et" Ehh ben de inandım!
Going, it's all downhill and all the saints help out.
Ehh yokuş aşağı giderken bütün azizler yardım ediyor.
The howling of a hypocrite? Ehh? I don't care, get them!
arkasındaki şahıs Prens Braunschweig'tır.
Ehh? What is?
Sadakat mi...?
Ehh! Wrong answer. Oh, I'm sorry.
Tamam, Bayan Appelbaum var.
Well, Bob and I were having a serious discussion about our... various career options.
Ehh, Bob'la ciddi bir tartışmamız vardı.. Çeşitli kariyer seçeneklerimiz hakkında.
ehn, look at all the old reruns this station is airing.
Ehh, tüm şu tekrar gösterimlere baksana.
Aw, blow it out your ear scuz bag.
Ehh, boş versene pislik çuvalı.
- Mm.
- Ehh.
You don't know this Hazari Prasad, I have got the rich king, my son's marriage will take place with his daughter.
Ehh git başımdan Hazari Prasadi tanımıyorsun, aradığım....... adamı mı buldum, ne gerekiyorsa yapacağım kızını alacağım.
Well, prepared for any normal...
Ehh, tabi hazır olmak önemli...
Well, you know.
Ehh, bilirsin.
- Ehh!
- Ehh!
Ehh.
Ehh.
- Oh, be quiet.
- Ehh, sus be.
- What's your number?
- Katiyen çıkmam, yok! - Ehh!