English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ E ] / Enema

Enema tradutor Turco

228 parallel translation
I've paid for towels, the linens, and enema bags.
Havlular, çarşaflar ve lavman torbaları satın aldım.
This is the enema.
İşte mesele bu.
If you were lucky then you got an enema.
O zamanlar lavman bulmak bile şanstı.
Enema.
Lavman.
SHE GIVES ME AN ENEMA. [Sybil sobbing]
Yeterince soğuk olana kadar gelmeli.
She was about eighty, absolutely deaf, and with an enema bag in her hands.
Seksen yaşlarında, kesinlikle sağır ve elinde bir lavman çantasıyla.
And, pardon me, she gave me an enema.
Ve affedersin, bana lavman yaptı.
When they want to give the Solar System an enema, it's where they stick the tube.
Güneş Sistemine tenkiye yapmak istediklerinde iğneyi batırdıkları yerdir.
And if you're a real good boy, they'll give you a Tonight Show enema.
Ve gerçekten iyi bir çocuk olursan, sana'Tonight Show'şırıngası bile verirler.
Just give him a couple of enemas... and call me in the morning.
Birkaç tane enema verin, sabaha bana haber verirsiniz.
I was givin'the place an enema, and this pile of shit... Shut up, boy.
Bunlara yer vermiştim ama bu pislik torbaları... kapa çeneni evlat.
A herbal enema should fix you up.
Bitkisel lavman sizi kendinize getirecektir.
I used that for an emergency enema.
- Acil bir lavmanda kullandım.
Not Dr McGloo's Amber Enema?
Dr. McGloo'nun Kehribar lavmanı değil mi bu?
We'd like to welcome you to Vietnam, the country that is more stimulating than a strong cup of cappuccino or an espresso enema.
Vietnam'a hoş geldiniz, insanı sert bir kahveden daha fazla çarpan bir ülke.
That's too good for him. He deserves an enema.
Bunu hak ettin.
Well, as far as I can tell, the message was, he's got a terrible lion up his end, so there's an advantage to an enema at once.
Söyleyebileceğim kadarıyla, mesaj şöyleydi, poposunda korkunç bir ağrı varmış, bu yüzden, derhal bir lavman yapılması gerekiyormuş.
This town needs an enema!
Bu şehrin bir düşmana ihtiyacı var!
- Have you ever had a barium enema?
- Anal Baryum enjeksiyonu oldun mu?
It's enema time.
Lavman zamanı
Mom, I'm on the horns of an enema.
Anne, çok kötü ikilemdeyim.
I got a barium enema for him.
Onu bekleyen bir lavman var.
The same day, Madame d'Athis's dog had an enema
Madam d'Athis'in minik köpeğine lavman yapıldı.
Can't be more than an instant enema by now.
Şu anda düşmandan başka bir şey olamaz.
Mr. Brown, you know you're scheduled for a barium enema.
Mr. Brown, baryum enema yapmamız gerekiyor, biliyorsunuz.
It's just an enema!
Bu sadece enema.
One enema's enough for any tumor.
Bir tümör için bir enema yeter.
You should go back and tell them they're doing it Wrong. It was a great luncheon enema.
Evet bu harika bir yemek ve lavmandı.
Enema.
"Lavman!"
Enema, you know Imadick don't you?
"Lavman", sen "Ben yarağın Tekiyim" i tanıyordun değil mi?
- Somebody tried to give me an enema. I don't know who it was.
- Birileri bana lavman yapmayı denemişti.
I'm off to the warm embrace of my afternoon enema.
Sıcak kucağa giremeyeceğim, öğle sonrası iğnemi yaptırmalıyım.
Put Mr. Lightbody on the enema machine until further notice.
Bay Lightbody'i ikinci bir emire kadar şırınga makinesinde tut.
Give him an enema.
Ona bir iğne verin
- An enema?
- İğnemi?
Put him in a straitjacket and give him an enema.
Çabuk ona deli gömleği giydir ve bir iğne ver.
Give him an enema first... then put him in a straitjacket.
Ona ilk iğne yap... sonra deli gömleği giydir.
Would an enema help?
Ona bir iğne versek?
No, not another enema.
Hayır, başka bir iğne daha olmaz.
This woman needs an enema.
- Bu kadına epilepsi iğnesi lazım.
An enema?
- Epilepsi? - Epilepsi?
- Enema? - Enema?
- Epilepsi?
I always get those confused... enema, pedicure, epidermal.
Karıştırıyorum. Epilepsi, pedikür, epidermal.
- An enema, father.
- Bir şırınga, baba.
Enema?
Şırınga mı?
Barium enema?
Bariyum lavman mı?
Barium enema.
Baryum lavman.
- Did you actually give him an enema?
- Gerçekten ona lavman mı yaptınız?
- Mixing an enema. "White and brown."
Lavman. Adını "beyaz ve kahverengi" koydum.
We give people an enema in a box.
Biz onlara kutuda lavman veririz.
- You mean an enema?
- Evet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]