Entrance tradutor Turco
4,957 parallel translation
How about that for an entrance?
Nasıl bir giriş oldu dersiniz?
The main entrance is too well-guarded.
Ana giriş çok iyi korunuyor.
Back entrance.
Arka girişinde.
I have one white male suspect down by the river entrance.
Nehir'in girişinden aşağıda şüpheli bir beyaz adam var.
At the very entrance we have specially trained Black-Cat commandos.
Girişte özel Kara-Kedi komandolarımız var.
- Entrance... your 2 : 00.
Giriş... 2 yönünde.
They're trying to keep you away from the entrance!
Sizi girişten uzak tutmaya çalışıyorlar!
Follow me, there's a secret entrance.
Gel, gizli bir geçit var.
Once everything is secure, the campesino will blow up the entrance.
Her şeyi güvenceye aldıktan sonra çiftçi mağara girişini havaya uçuracak.
- If you want to come in.. Then this is the only entrance for you.
- İçeri gelebilmen için tek bir girişimiz var.
Create an entrance for Mr.Pawan.
Bay Pawan için bir giriş oluştur.
I got the main entrance.
Ana girişi ben alıyorum.
Now, that's the way to make an entrance.
Şimdi, bu da giriş için bir yol.
Redo your entrance.
Yeniden içeri gir.
Um, we've got the tunnel entrance covered... and Davies, Willow and Christie are heading up armed response on Mafeking Road.
Affedersin, lütfen devam et. Devam et.
But any pressure or impact on the entrance wound could dislodge it.
Fakat giriş yarasına yapılacak bir basınç veya darbe, yerini değiştirebilir.
The entrance to my vaults.
Mahzenlerin girişi.
Aren't you going to take college entrance exams?
Üniversite giriş sınavlarına girmeyecek misin?
Seeing that the screen door was broken and the inner door... ajar, I- - I felt that entrance complied with standard procedure.
Dıştaki kapının kırılmış ve içteki kapının aralık olduğunu görünce, durumun standart prosedüre uygun olduğunu düşündüm.
Pyramids don't normally have apexes at the entrance.
Piramitlerin girişinde genelde uç noktaları bulunmaz.
But I'm assuming it's because we're still close to the entrance.
Ancak bunun hala girişe yakın olmasından kaynaklandığını varsayıyorum.
We're not that far from the entrance.
Girişten o kadar da uzak değiliz.
Entrance, main office, four employees, Pete's office, Pete's safe.
Giriş, ana ofis, dört çalışan, Pete'in ofisi, Pete'in kasası.
Your entrance ticket.
- Ne bu? - Giriş biletin.
- What happened to the entrance?
- Girişe ne oldu?
She did make a rather surprising entrance.
Oldukça sürpriz, bir giriş yaptı.
Are you sure it is the entrance to the dragon nest?
Ejder Yuvası'na girişin burası olduğuna emin misin?
I know you've been briefed on protocol And passed your mhs entrance exams, But I think it's necessary to set some ground rules
Protokol konusunda bilgilendirildiğinizi... ve Lise giriş sınavını geçtiğinizi biliyorum.
The far window overlooks the entrance.
Öteki pencere girişe bakıyor.
Check the camera at the entrance.
Girişteki kamerayı kontrol et.
He shot two protesters to incite the crowd and cover his entrance into the embassy.
Kalabalığı tahrik edip, elçiliğe girişini gizlemek için, iki tane protestocuyu vurdu.
Captain Cordero said there was a ceiling vent that drops right down into the comms room, and I'm pretty sure this is the entrance.
Yüzbaşı Cordero, doğruca iletişim odasına çıkan bir tavan vantilatörü var dedi. Girişin burası olduğundan oldukça eminim.
Half a dozen guards at the entrance!
Yarım düzine koruma var girişte!
There's a gated-off area at the south entrance.
Güney girişte kapısı açık bir giriş alanı var.
You got to get to the side entrance and jack us another car!
Yan girişe gidip bize bir araba daha çalman lazım.
Walk to the entrance of the cave and come back. Go on!
Mağaranın girişine doğru yürü ve geri dön.
That was quite an entrance.
Sessiz bir girişti.
Your entrance, we noted, was marked by a moment of involuntary spasm.
Gelişini değerlendirirsek, kısaca..... gönülsüz bir spazm diyebiliriz.
I'll study for a year and try the entrance exams again.
Bir sene daha çalışıp üniversite giriş sınavlara yine başvuracağım.
We're just at the entrance.
- Hemen girişteyiz.
Let us make our entrance.
Şöyle bir giriş yapalım hadi.
You guys take the main entrance.
Siz ana girişi alın.
I told him to wait at the entrance here. I'm sorry.
- Girişte beklememi söylemişti.
Uh, the front entrance to my penthouse.
Evimin ön kapısında.
What a mattress. And no entrance fee.
Ne güzel ama. ve bedavaydı.
Waiting to make some big fucking entrance on some big fucking camel just to prove he's such a big fucking Arab, huh?
Büyük bir deve üstünde, büyük bir giriş yapmayı beklemek büyük bir Arap olduğunu kanıtlamak için mi?
You're set up to go in the main entrance,
Ana girişi kullanmaya karar verildi...
Main entrance.
Hayır. Ana giriş olsun.
It's the only entrance.
Tek giriş buydu.
Go to the emergency entrance.
Acil Servis girişine çek.
They really should have a bar right by the entrance. You can do this, champ.
Başarabilirsin, şampiyon.