Ergot tradutor Turco
47 parallel translation
That green stuff is... is... is aflatoxin, an ergot mould.
Şu yeşil şey de,... şey... aflatoksin... bir ergo küfü.
A lot of plants have ergot alkaloid derivatives.
Bir sürü bitki ergot alkaloitten türemiştir.
But what I'm also afraid of, and this concerns both of us, is that an ergot alkaloid was found in the blood, which is why I think it may have been yours.
Korktuğum bir şey daha var ve bu ikimizi de ilgilendiriyor. Kanda ergot alkaloidi bulunmuş bu yüzden senin kanın olabilir diye düşündüm.
Ergot is a parasite that lives off of rye and related grasses.
Ergot, çavdar ve benzeri otlarda yaşayan bir tür parazittir.
Traces of ergot were found in his blood stream, as in yours, but not to the degree that should cause hallucinogen icergotism.
Seninkinde olduğu gibi, onun kanında da ergot izlerine rastlandı ama halüsinasyon görmenize sebep olacak miktarda değilmiş.
Mold could be responsible for ergot poisoning, which would explain the contractures.
Küf ergo zehirlenmesine yol açabilir. Bu da krampları açıklar.
Ergot poisoning. Of course. That's it.
Ergot zehirlenmesi, elbette, tamamdır.
- Ergot!
- Ergot!
Formed in the ergot stage of fungal development, it's hallucinogenic, the natural substance from which LSD is derived.
Mantar gelişimindeki çavdar unu. Sanrıya sebep olan doğal madde, ondan LSD elde ediliyor.
Historians believe that the Salem Witch Trials were caused by a hallucinogenic fungus called ergot, which found its way into the winter bread supply.
Tarihçilere göre Salem Cadısı Duruşmalarının sebebi ergot adı verilen halüsinojenik etkisi olan bir mantarın ekmeklere karıştırılması yüzünden olmuş.
Red ergot fungus!
Kızıl çavdar mantarı!
The feet of the statue outside are dusted with ergot.
Dışarıdaki heykelin ayağı mantar tozuyla kaplıydı.
"Red ergot"?
Kızıl çavdar mantarı mı?
We have ergot.
Ergotism hastalığı bu.
A fatal toxin. In amalgam with ergot.
Ergotism ile karışım halinde.
The pain of your arm or the ergot and antimony that sprint, even now, through your innards?
Kolunun acısı mı, yoksa çoktan içinde gezmeye başlayan antimon ve ergot mu?
They do not like journalists - Or to talk about mj? ldryge - poisoning or witch trial.
Muhabirleri sevmezler ya da buraya ergot zehirlenmesi veya cadı mahkemeleri hakkında konuşmaya gelenleri.
What can you tell us about ergot poisoning?
İlk sorum : Ergot zehirlenmesi konusunda bana ne anlatabilirsiniz?
What can you tell us about ergot poisoning in the resort?
Özellikle bu köydeki ergot salgını konusunda söyleyeceğiniz o şey nedir?
This is the largest number of deaths I've heard of.
Ergot salgınından ölen bu kadar çok insanı daha önce hiç duymamıştım.
- I have heard of ergot poisoning.
Sanırım ergot zehirlenmesini duymuşsunuzdur.
But I do not know if it is of ergot poisoning or something else.
Ama bu ergot zehirlenmesi mi yoksa başka bir şey mi bunu söyleyemiyorum.
- What do you know about ergot poisoning?
- Ergot zehirlenmesi konusunda ne biliyorsunuz?
We talked about that ergot may have poisoned grains and arable land. And that the poisoning was the villagers to believe that they were possessed.
Ergot zehirlenmesinin buğdayları, çavdarları ve komşu tarlaları ne şekilde etkilemiş olabileceğini ve zehirlenmenin yan etkisi olarak köylülerin nasıl ele geçirildiğine inandıkları teorileri tartıştık.
- Of ergot poisoning.
- Ergot zehirlenmesine maruz kaldığını düşünüyoruz.
It causes ergot poisoning.
Çavdarmahmuzunun zehirli olmasına neden oluyor.
So, ergot poisoning causes convulsive seizures and mania.
Yani, çavdarmahmuzu zehirlenmesi kasılma nöbetleri ve cinnete neden oluyor.
There are historic references to ergot toxins causing people to lose limbs.
Çavdarmahmuzu toksinlerinin insanların uç uzuvlarını kaybetmesine neden olduğuyla ilgili tarihi kaynaklar mevcut.
If the killer has ergot poisoning...?
Katil, çavdarmahmuzu zehirlenmesiyse...
Ergot poisoning?
- Çavdarmahmuzu zehirlenmesi mi?
Where would someone get ergot poisoning?
İnsan, nerede çavdarmahmuzu zehirlenmesi olur ki?
If Washington has ergot poisoning, he's gonna die.
Washington'ın çavdarmahmuzu zehirlenmesi varsa ölecektir.
You ate mouldy rye in your bakery and gave yourself ergot poisoning.
Fırınında küflü çavdar yedin ve zehirlendin.
It's like ergot poisoning, a fungal toxin that produces psychosis
Çavdarmahmuzu zehirlenmesine benziyordu. Mantar tabanlı, psikoza ve fiziksel...
Claviceps purpurea, commonly known as ergot.
Claviceps purpurea, genellikle çavdarmahmuzu olarak bilinir.
Now, when the humidity increased in the vault, ergot spores were formed.
Şimdi, deponun içindeki nem oranı yükselince... -... çavdarmahmuzu sporları oluştu.
Look, if ergot exposure was extensive- - and now it appears it was- - it constricts blood vessels, especially in the brain.
Bakın, çavdarmahmuzuna uzun süre maruz kalınırsa ki öyle olmuş görünüyor kan damarlarını daraltır, özellikle de beyindekileri.
First, we're gonna need plant seeds with an antifungal polyenes to attack the ergot.
Öncelikle çavdar mahmuzuna saldırması için içinde antifungal polienler bulunan bitki tohumlara ihtiyacımız olacak.
To get the seeds and our friends, we have to go through ergot-saturated pathways.
Arkadaşlarımıza ve tohumlara ulaşmak için çavdarmahmuzu kaplı yollardan geçmemiz lazım.
That should work, but you guys will still get some ergot into your system.
İşe yaraması lazım ama hala sisteminize bir parça çavdarmahmuzu alacaksınız.
But it should have just low levels of ergot, like Toby said, not like the tunnels.
Ama çavdarmahmuzu seviyesinin düşük olması gerekir Toby'nin dediği gibi, tünellerdeki gibi değil.
I think I inhaled too much ergot.
Sanırım çok fazla çavdarmahmuzu soludum.
Yeah, I think I got a little ergot on the brain.
İyi misin? Evet, sanırım beynimde bir parça çavdarmahmuzu var.
Yeah, ergot can mess with you for a few days, she'll be fine.
Evet, çavdarmahmuzunun etkisi birkaç gün sürer, iyileşecektir.
It's ergot poisoning.
Bu ergo zehirlenmesi.
It's an ergot derivative.
O bir ergo türevi.