English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ E ] / Eve's

Eve's tradutor Turco

19,809 parallel translation
You got lucky, or you'd have gone home on a stretcher.
Şansın varmış, yoksa eve sedye ile giderdin.
Well, a little earlier, somebody snuck in here and took pictures of me in the shower with my phone and then deleted the accident pictures, too.
Bir süre önce, birileri eve sızıp duş alırken benim telefonumla fotoğraflarımı çekmiş sonra da kaza fotoğraflarını silmiş.
It's home to breakfast and then away to Truro.
Kahvaltı için eve sonra tekrar Truro'ya.
ROBIN : I guess the family wound up squatting in some abandoned old house over on McCaul Street.
Aile sanırım McCaul Caddesi'ndeki terkedilmiş eski bir eve sığındı.
We always have that on New Year's Eve.
Yılbaşı gecesi bunu hep yaparız.
All right, let's get in the house before another cricket gets in there.
Pekâlâ, cırcır böcekleri doluşmadan eve geçelim.
When Mama wakes up, if she does wake up, maybe explain to her why there's a lien on her house and a boot on her car.
Annemiz kendine gelirse, eğer kendine gelirse niye eve haciz geldiğini ve arabasına el koyulduğunu açıkla.
Come on, let's get you home.
Haydi, seni eve götürelim.
It's just that we were hanging out together and then I'd miss the bus.
Çünkü birlikte takıldığımızdan, otobüsü kaçırır ve eve geç giderdim.
- Will you drive me home?
Beni eve bırakacak mısın?
I don't wanna go home. Not if he's gonna be there.
O adam oradaysa eve gitmek istemiyorum.
I know it makes you nervous, baby, but... you'll see, once we get her home, it's for the best.
Bunun seni tedirgin ettiğini biliyorum bebeğim ama göreceksin bak ; annenin eve dönmesi daha iyi olacak. Bir aile olacağız.
I'm gonna head home, see if she's okay.
- Ben eve gidip iyi mi diye bakayım.
Everything in that house turned into fruit of the poisonous tree the second your officers entered it illegally.
Memurlar yasadışı şekilde o eve adımını attığı an içerideki her şey zehirli ağacın meyvesine döndü.
- It's fine.
- Eve. - Sıkıntı değil.
Get out of Mama Ophelia's kitchen, or you're going home, and that is without dessert.
Ophelia Anne'nin mutfağından çıkın yoksa tatlı yemeden eve döneriz.
Family is a powerful thing.
Hadi eve gidelim. Hadi eve gidelim. 1 00 : 00 : 01,921 - - 00 : 00 : 07,058 Her yıl 68 milyon Amerikalı güvenli sınırlarımızın ötesine geçiyor.
If he doesn't show up by morning, Diana's gonna come to your house as soon as she gets the kids off, okay?
Sabaha kadar ortaya çıkmazsa Diana çocukları bırakır bırakmaz sizin eve gelecek, tamam mı?
Maybe it's time for me to be headed back home, Sally.
Benim için eve dönme vakti gelmiştir belki Sally.
Who's Eve?
Eve de kim?
And he's running Eve and Trubel, and he was working with Chavez.
O Eve ile Trubel'ı çalıştırıyor, ve Chavez ile birlikte çlaışıyordu.
I mean Eve, she's not tied to this at all?
Eve demek istedim, bunlarla bağlantısı yok değil mi?
Where's Eve?
Eve nerede?
That's what she calls herself now.
Şimdi kendisine Eve diyor.
Let's go home.
Eve gidelim.
You tell my mama to stop by the house and turn on some lights?
Anneme geçerken eve uğrayıp ışıkları açmasını söyledin mi?
Let's go home.
Hadi eve gidelim.
All right, it's time for me to get home to my kids.
Pekâlâ, çocuklarımı eve götürme vakti geldi.
Raina, I need you to go to my house, bring Charlie here where he's safe.
Raina, güvende olması için, benim eve gidip Charlie'yi buraya getirmelisin.
If you wanna pretend nothing's going on here that's fine, I'll take you back to that home.
Burada hiçbir şey yapmayacakmış gibi davranmak istersen Bu güzel, seni o eve götürürüm.
And it's too cold for me to stay out here so I'm running back to the house.
Ve burada kalmam çok soğuk Bu yüzden eve geri koşuyorum.
If you wanna pretend like nothing's going on here that's fine I'll take you back to that home and you can rot there.
Eğer hiçbir şeymiş gibi davranmak istersen Burada devam edeceğim, seni alacağım güzel O eve geri dönün ve orada çürüyün.
We're crashing with some dudes that Ty knew, but... it's kinda sketchy.
Ty'in bir arkadaşının evine yerleştik, fakat ev eve benzemiyor.
Ne, ne, ali jedan od njih je dolazio u kucu ponekad spavati s Aureliajom.
Hayır ama bazen kimisi eve gelip Aurelija ile ilişkiye giriyordu.
Let's liaise with the ops room for the Peveril Lane raid, because they should be collating full profiles on the women found there and this could be crucial to our investigation.
Peveril Yolu'ndaki eve baskın yapan operasyon birimi ile de iletişim kurun onlar orada buldukları kadınların özgeçmişlerini bulup derlemiş olabilir ve bu bizim soruşturmamız için hayati önem taşıyan bir şey olabilir.
If Sarbjit had left for home, shouldn't he have reached by now? !
Sarbjit eve gideceğini söylemişse şimdiye eve varmış olası gerekmez miydi?
This means... papa's coming home?
Bu babamın eve geleceği anlamına mı geliyor?
But if you can't do it yourself when you get home, what's the point?
Ama eve döndüğünüzde aynısını kendiniz yapamıyorsanız neye yarar ki?
We do this, we come home, and she finds out something's happened to them, the Centre can't think we can ever bring her into this work.
Bunu yapıp da eve döneceğiz Paige de onlara bir şey olduğunu öğrenirse Merkez tekrar onu bu işe çekebileceğimizi düşünmemeli.
However... It would appear she arrived home, and then some time later, she invited the intruder inside the premises.
Ancak, görünüşe göre eve gelmiş ve bir süre sonra yabancı birini eve almış.
She got a ride back to her apartment.
Biri onu eve bırakmış.
Her husband came home last night and startled an intruder, who escaped.
Kocası eve dönmüş ve evdeki yabancıyı korkutup kaçırmış.
Anyway, she's home so I should get going.
Neyse, eve gitmem gerek.
Lefty's taking everything to the house in Lomas.
Solak her şeyi Lomas'taki eve götürüyor.
Physically, yes. She's fine.
Fiziksel olarak eve iyi.
She got wasted, stole a car, drove into a house...
Sarhoş olmuş, bir araba çalmış, araba ile eve girmiş.
Plover took them in, and they spent their days playing with the housekeeper's kids.
Plover onları eve aldı ve onlar da günlerini ev sahibinin çocuklarıyla oynayarak geçirdi.
A gentleman wearing such an item and matching your description was seen down by the dockside on Christmas Eve.
Buna benzer bir cisim takan bir beyefendi Noel gecesi limanın aşağısında görülen tarifinizle eşleşiyor.
How is it that you're in possession of cognac stolen from the vessel, the St Marie, which docked here on Christmas Eve?
Nasıl oluyor da Noel arifesinde limana demirlenen St Maria..... gemisinden çalınmış bir konyağınız oluyor.
When I finished my shift, I drove by to check in on things on my way home, and I found Constable Sharma on the ground out cold.
Vardiyam bittiğinde eve dönerken sizin girişi de kontrol ettiğim sırada Memur Sharma'ı zeminde baygın halde buldum.
So, what? Heather teleported herself from the jail to your house?
Heather kendini hapishaneden sizin eve mi ışınladı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]