Evie tradutor Turco
1,000 parallel translation
Evie?
Evie?
For goodness sakes, Ralph, I thought you and Evie would be on your way to Hollywood by now. - Hollywood?
Tanrı aşkına, Evie ile şu an Hollywood'a gidiyorsunuz sanıyordum.
- With all those pretty things Evie bought.
- Hollywood mu? - Evie şu harika şeyleri satın aldı ya!
Evie!
Evie!
How's Evie?
- Evie nasıl?
- Just for a few minutes. - Evie?
- Yalnızca birkaç dakikalığına.
- Eve Black?
- Evie? - Eve Black?
You ain't Evie.
Sen, Evie değilsin.
I never seen Evie do a thing like that in my whole life before. - You don't like it?
Evie'nin böyle bir şey yaptığını hayatımda hiç görmedim.
- I'll beat you!
Evie!
- Evie!
Evie?
Come on, Evie.
Haydi Evie.
- Papa. - Evie.
İstemiyorum.
Evie, darlin'.
Baba. Evie, hayatım.
- Don't let her make me. - Evie, now, you do like your mommy says.
Evie, annenin dediğini yap.
Evvie!
Evie!
Get cranking, the bloody dishes aren't even washed yet!
Evie, çabuk ol! Daha kahvaltı bulaşıkları yıkanmamış.
If Pee Wee had held on a little longer, he would have seen you're a real woman, Evvie.
Peewee biraz daha dayanabilseydi senin gerçek bir kadın olduğunu görebilecekti, Evie. Evet, efendim.
Funeral's over Evvie, go on home and change your clothes.
Cenaze sona erdi, Evie. Eve git, üstünü değiştir.
You should know that not all men are like your grandfather.
Öğrenmen gereken bir şey var, Evie. Bütün erkekler büyükbaban gibi değildir.
Listen, Evvie. You should not permit anyone to hold you this way.
Bak, Evie hiç kimsenin seni böyle tutmasına izin vermemelisin.
Come here.
Evie!
Evvie, else you want to get into trouble, then come here.
Evie, sorun istemiyorsan, buraya gel.
- Hi, Evvie.
Selam, Evie.
Evvie, look like we may have company.
Evie, görünüşe göre bir misafirimiz var.
Evvie, I have this, right?
Evie, bunu aldım, tamam mı?
Evvie, you get the blankets.
Evie! Battaniyeleri al.
Evvie, don't be afraid.
Evie, korkma.
Evvie. Evvie, look at me.
Evie!
You can throw away that ratty old coat, Evvie.
O eski ceketi atabilirsin, Evie.
You're not a kid anymore, Evvie.
Artık bir çocuk değilsin, Evie.
Evvie.
Evie.
Evvie will prepare a bed for you.
Evie yataklarınızı hazırlar. Hadi, Evie.
If he asks you something about me don't answer, is that clear?
Evie, eğer sana benimle ilgili bir şey sorarsa cevaplama. Anlaştık mı?
She's changing the bedsheets.
Evie size temiz çarşaf seriyor.
Hurry up, we do not want to keep the reverend up all night.
Acele et, Evie. Peder'in uykusuz kalmasını istemeyiz.
I believe that you have the wrong idea of this place where you'll go.
Biliyor musun, Evie bence gideceğin yerle ilgili yanlış fikirlerin var.
Has that preacher said something to you?
Evie, rahip sana benimle ilgili bir şey söyledi mi?
Evvie, what is that?
Evie, bu neydi?
Come here!
Evie, buraya gel.
Would you do me a favor?
Evie, bana bir iyilik yap.
Of course we will, Evvie.
Elbette görüşürüz, Evie.
You should know, reverend. You and whoever is interested, that I intend to be in Saturday to take Evvie shopping like I promised.
Bilmelisiniz, Peder siz ve ilgilenen kim varsa cumartesi söz verdiğim gibi Evie'yi alışverişe götürmek niyetindeyim.
In the end it will be Evelyn who decides.
Sonuçta, Bay Miller, kararı verecek olan Evie.
Miss Evie Turner and Mr. John Whittaker.
Bayan Evie Turner ve Bay John Whittaker.
What's the matter?
Evie sorun ne?
Evvie.
Hey, Evie?
Come here, Evvie!
Buraya gel, Evie.
Don't be afraid, Evvie.
Korkma, Evie.
Morning, Evvie.
Günaydın, Evie.
You're a good girl, Evvie.
Sen iyi bir kızsın, Evie.