Examples tradutor Turco
611 parallel translation
We have two examples of how planets have gone astray and we have to wonder how many other ways are there that a planet can fail to be habitable.
Gezegenlerin nasıl yanlış yola saptığının 2 örneği var elimizde Ve bi gezegenin yaşam için uygunsuz hale gelmesinin daha kaç yolu olduğunu araştırmalıyız
Verily the works of those gone before us have become instances and examples to men of our modern day, that folk may view what admonishing chances befel other folk and may there... from take the warning.
Doğrusu, bizden önce gitmiş olanların yaptıkları örnek oldu ve halkın ve diğer insanların kendisini hangi fırsatların beklediğini görebilmesi için alınan ibretler, günümüzün modern insanına örnek teşkil etti. BİNBİR GECE MASALLARINA GİRİŞ
You see what bad examples these factory girls are!
Şu fabrika kızlarının ne kadar kötü örnek olduklarını görüyorsunuz!
You remember, in my last book, there were some very fine examples, especially the young nobleman.
Son kitabımda, çok iyi örnekler vardı, özellikle genç bir asilzade.
- Eight hundred examples. - Well?
Sekiz yüz örnek.
Eight hundred examples and I may as well throw it in the waste basket.
Şimdi bu sekiz yüz örneği çöpe atabilirim.
- I can cite examples from history.
- Tarihten örnekler verebilirim.
Science has many examples of the mind's power over the body.
Bilimde, aklın vücut üzerindeki gücünü gösteren birçok örnek var.
Some of the best examples of early American architecture in New England.
Eski Amerikan mimarisinin en iyi örneklerinden.
Examples of the genitive with impersonal verbs.
Kişisi olmayan fiillerin - in hâli.
I can cite many examples of love stories from the operas to prove the inevitability of this step.
Gözümün önüne aşkın kaçınılmazlığını anlatan bir sürü opera geliyor.
One could go through history and find a few good examples.
Tarihi incelediğinizde birkaç iyi örnek bulabilirsiniz.
Wouldn't give his right arm for more examples of our superior technical knowledge.
Hatta çok daha ileri teknolojimizi görmek için, sağ kolunuzu bile feda edebilirsiniz.
- Those were negative examples.
- Kötü örnekler olarak.
Mere examples, but you'll get a better picture of what we do.
Önemsiz örnekler, ama ne yaptığımızı daha iyi göreceksiniz.
Examples of their little hobbies... Butterflies, home weaving and so on...
Küçük hobilerinden örnekler kelebekler, örgü partileri vs...
A few examples of the vast Hungarian lowlands, with herds of sheep and cattle.
Evet, Majesteleri! Geniş Macaristan ovalarından bir kaç görüntü koyun ve sığır sürüleri görülüyor.
It's accepted practice in the French army to pick examples by lot.
Fransız ordusunda kura ile örnek belirlemek yaygın bir kuraldır.
That's one of the most striking examples of...
Bu, tabii en can alıcı örneklerinden biri...
Mr. Gannon, I've been doing a lot of thinking... and, well... when one teaches the same courses semester after semester... one is apt to repeat certain examples and certain concepts.
Bay Gannon, çok düşündüm... ve, şey... insan yıllarca aynı dersi verince... aynı örnekleri ve aynı kavramları tekrarlama eğilimi gösteriyor.
The more we are looked to for example, the better examples we become.
Ne kadar güvenilirsek, o kadar iyi örnek oluruz.
And everyone in this town looks to us to set a good example, in the way we conduct ourselves, in our duties and manners, in what we think, and even what we say. So, we must be good examples for everyone in everything we do.
Bu kasabadaki herkes bize bakar güzel bir örnek görmek için, biz de bu yolda davranışlarımızda, görevlerimizde ve tavırlarımızda, düşündüklerimizde ve hatta söylediklerimizde bile, yaptığımız herşeyde herkes için, iyi örnek olmalıyız.
Plenty examples.
Örneği çok.
Now why don't we get into some examples of overall composition.
Şimdi neden bazı örnek kompozisyonlara bakmıyoruz?
These are examples of my compositions.
İşte çalışmalarımın arasından seçtiğim birkaç örnek.
Such people will serve as terrible examples to those who see the world as theater when technical power and its triumph is the only act in their repertoire
Böylesi insanlar, teknik gücün ve onun zaferinin repertuarlarındaki tek rol olduğu zaman,... dünyayı tiyatro sahnesi olarak görenlere berbat örnekler olarak hizmet edeceklerdir.
Now, here's some splendid examples of miniature bonsai trees.
Çok güzel minyatür bonsai ağaçları örnekleri.
These four are the examples of going against us.
Bu dördü bize karşı çıkanlara örnektir.
History is full of examples of civil populations fighting back successfully against a military dictatorship.
Tarih, diktatörlüklere karşı başarılı bir direniş veren halkların örnekleriyle dolu.
In every way, splendid examples of homo sapiens, the very flower of humanity.
Her halükarda, homo sapiens'in, mükemmel örnekleri, insanlığın çiçeği.
There are many examples in nature.
Doğada bunun birçok örneği var.
There are additional examples.
İlave örnekler de var.
It may be necessary to make a few examples.
Örnek olsun diye bir kaçını sallandırmak işe yarayabilir.
There are certainly many examples.
Apaçık ortada olan birkaç örnek var.
No specific examples.
Belirli bir örnek yoktu.
I see some examples on the wall.
Duvarda bazı örnekler görüyorum.
Indeed, there are examples throughout history of famous men now known to have been mice.
Aslında bugün artık fare olduğu bilinen ünlü insanlar tarih boyunca varolagelmiştir.
The tower is one of the most interesting examples of Medieval architecture.
Kale orta çağ mimarisine ilginç bir örnek teşkil ediyor.
Avoid all bad examples and bad friends
Bütün kötü örneklerden ve kötü arkadaşlardan sakının.
The average proletarian is exploited in factory but he models himself on the examples given to him by the television... newspapers... cinema...
Ortalama bir proleter fabrikada sömürülüyor. Yine de kendine model olarak televizyonda gördüğü örnekleri alıyor. Gazetelerde.
Both examples of Western culture,., .., put fear into the hearts of the rulers.
Batı kültürünün her iki örneği yöneticilerin kalbine korkuyu yerleştirdi.
We are here to make examples.
Biz ise aleme ibret vermek için.
Examples must be made.
İbret-i alem olmalı.
But I am jealous of the right of every citizen... to call to the attention of his or her government... examples of how the public money can be more effectively spent... for the benefit of the American people.
Ama her vatandaşın hükümetininin... kamu parasını Amerikan halkının menfaatine... daha etkin nasıl harcayaracağı konusunda vereceği örnek gösterme hakkınını titizlikle korurum.
" Because the Apostles used preaching and good examples to convert,
"Çünkü Havariler dine çağrı için vaazı ve iyi örnekleri kullanıyordu"
Let me show you some examples.
Size birkaç örnek sunayım.
... see examples of what suppression of sexual appetite can bring, deviation...
... cinsel arzuların bastırılmasının sonuçlarını görüyorsunuz...
I can cite examples- -
Size delilleri...
If them two are examples, I'd say the folks hunting for her have the initials M-O-B.
Yaralananlar onlardansa, o iki çocuğun üstünde M - O-B harfleri vardı.
'During the past week, I've given you two examples of just how vulnerable.
Geçen hafta sizlere ne kadar hassas olduğunu gösterdim.
I can prove it by examples from literature.
Fizyoloji.