Fais tradutor Turco
28 parallel translation
Ne t * en fais pas.
Meraklanma.
C'est avec un grand plaisir que je fais votre connaissance.
C'est avec un grand plaisir que je fais votre connaissance.
Quo fais?
Söyle.
You and your half-assed theories!
Vous savez ce que j'en fais de vos théories à la con?
# And I say I got faith in a season # #
# And I say I got fais in a season # #
Ah, t'en fais pas.
Ah, t'en fais pas.
His name was Mummad al Fais.
Adı, "Mahmud Al Fais" idi.
Fais attention.
Fais attention.
Je fais une blague. I make a joke.
Sadece şaka yapıyorum.
Lisa, que fais tu dans cet Etat?
Lisa, burada ne arıyorsun?
Tu me fais rire, tu me fais pleurer.
Beni güldürdün, beni ağlattın.
Qu'est-ce que tu fais là?
Ne işin var burada?
Que-ce tu fais? Que-ce tu fais?
Ne yapıyorsun?
No, no, no, no Tu fais pa.
- Hayır, olmaz! Sakin ol.
Fais-moi I'amour, make love to me.
"Fais-moi L'amour", yani seviş benimle.
Qu'est-ce que tu fais? !
Ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que tu fais?
Ne yapıyorsun?
Fais chier! .
Canın cehenneme!
What aine thing at your own fais do-do.
Hem de kendi dans partinde mi?
- Fais do-do, baby.
- İyi uykular, tatlım.
- Que fais-tu?
Ne yapıyorsun?
There's a fais do-do at the end and everybody plays some. Hold on.
Sonunda bir danslı Cajun partisi olacak ve herkes bir şeyler çalacak.
At your age, tu fais encore des repérages?
Hala karı kız peşinde misin?
Et ensuite, je veus des croissants propres ou je vous fais virer!
Ayrıca artık temiz çörekler istiyorum, yoksa seni kovdururum!
Tu me fais revivre?
beni yaşatacakmısın?
I love it when you speak in French. Tu me fais revivre?
Fransızca konuşmana bayılıyorum beni yaşatacak mısın?
Uh, Sam, que fais-tu ici?
Sam, burada ne yapıyorsun?
Ne fais pas I'idiot, Henri.
Kes şunu.