Fave tradutor Turco
78 parallel translation
It's one of my real fave raves.
En favori eğlencelerimdendir.
You know, you're my fave.
Biliyor musun... sen benim favorimsin.
You know, you're my fave, but I get too embarrassed to phone in my request.
Sen benim favorimsin... ama istekte bulunmak için aramaya çok utanıyorum.
She was my fave, but she knew.
Benim favorimdi, ama her şeyi biliyordu.
This is my fave!
Bu en sevdiğim parça!
- Speed's my fave.
Ron? Benim gözdem Speed'di.
Barbecue. I know they're your fave.
En sevdiklerin.
Our fave bloody rave!
En sevdiğimiz çılgınlık!
Your fave.
En sevdiğinden.
Genoa and Swiss. Your fave.
Ceneviz salamı ve gravyer peyniri.
Come on, you holding my fave thing up.
Arkadaşımı bekletiyorsun.
- Sociology, not a big fave.
- Sosyolojiyi pek sevmedi ama.
7's my fave number.
7 en sevdiğim rakam.
I'm making your fave.
Sevdiğin şeyi yapıyorum.
And I just, I knew, I knew since Sexy Kitty was Rocky's fave, he'd have his filthy raccoon mouth all over her again this year.
Biliyordum. Seksi Kedi, Sarsak'ın bebeği olduğu için bu yıl da o pis rakun ağzını onun her yerine sürecekti.
AND THIS IS MY FAVE.
Bu en sevdiğim.
My fave.
Favorim.
That's my all-time fave.
Bugüne kadar en sevdiğim film.
You're on the verge of losing points with the sisters and you're my fave, so...
Kulüpteki kızların gözünden düşmek üzeresin ve favori adayımsın.
After 10 years in the "where are they now" file Desmond Fellows appears tomorrow to give fans of cult fave My Pretty Pony a taste of what they've been missing.
10 yıllık aradan sonra Desmond Fellows My Pretty Pony hayranlarına yarın bir konser verecek. Eski hayranlarıyla buluşacak.
And, my fave, the party blowout.
Ve benim favorim : "Parti söndüren".
You have an all-access pass to the case, not my Fave 5s. Now, go. Come on!
Vakayla ilgili her şeye erişim hakkına sahipsiniz, benim ilk beşime değil, o yüzden kaybolun.
They're your fave.
Şey, bilirsin. Sen çok seviyorsun.
Out of all the enigmatic, esoteric local ghost stories, this is my absolute fave.
Tüm esrarengiz gizemli yerel hayalet öyküleri arasında onunki en sevdiğimdir.
I knew him, but he wasn't, like, in my fave five.
Onu tanırdım ama çok da yakın arkadaşım değildi.
Milagring must be with her fave fortune teller...
Milagring, gözde kâhinine gitmiş olmalıydı.
I was just about to put you in my Fave Five, too.
Ben de sana ilk 5 imi saymak üzereydim.
- Can I put you on my fave five?
- Beş favorim grubuna koyabilir miyim?
They're your fave.
Rose dondurmaya bayılıyor.
I'll blog my cell phone on it, you can call me when I give you my T-Mobile rollover minutes... put you on my fave five - that way you can give it to me live over the phone.
T-Mobile'da bedava konuşma hakkım olduğunda ara. Seni favori listeme eklerim bana numaranı söylersin.
- You'd put me in your fave five? - Oh, yeah.
- Beni favori listene mi ekleyeceksin?
You're my fave, Trixie!
Bir tanesin Trixie!
You're my fave, Trixie.
Bir tanesin Trixie!
I've been eating eucalyptus leaves, parsley, and last night, my mom made garlic toast, my fave, and all I did was smell it.
Maydanoz, okaliptus yaprakları yiyyorum dün gece annem favorim olan sarımsaklı tost yaptı ve ben sadece kokladım.
So do me a fave... shoot him.
Bana bir iyilik yapar mısın? Vur onu!
Mm. Retribution on wheat, my fave.
Mm. buğday Retribution, benim fave.
You're my fave cum dump.
Sen benim en gözde yatak arkadaşımsın.
Look, that was Alli's fave, man.
Bu Alli'nin en sevdiği kolyeydi.
You should've seen some of the pranks I pulled- - lemon swirly, subatomic wedgie, my personal fave- - the blazing saddle.
Benim yaptığım eşek şakalarından bazılarını bir görseydiniz- -... limon döndürme, sivri topuk ve en sevdiğim--alevli sele.
That's sort of my fave- - Oh, look, the bear!
En sevdiğim... Bak, ayı!
But what's your fave?
En sevdiğin ne?
'Cause you hijacked my fave footies.
Çünkü en favori ayakkabılarımı aşırdın.
My absolute fave is the coconut-coffee.
Benim favorim hindistan cevizli-kahveli.
I've got my fave "get over a breakup" snack, and a kick-ass chick flick- - "Bridesmaids," of course.
En sevdiğim ayrılık yiyeceklerinden aldım ve güzel bir komedi filmi getirdim. "Nedimeler" tabii ki.
"Sigur Rós is my fave." Say something about his song.
Sigur Ros benim de favorim.
How's my favourite fave?
En sevdiğim kişi nasılmış bakalım?
V-Day is my fave day ever.
- Sevgililer Günü en sevdiğim gündür.
I requested it'cause I know it's your fave.
Favorin olduğu için bunu yaptı annem.
It was his new fave.
Yeni favorilerindendi.
My fave.
Benim favorim.
My fave.
- En sevdiğim.