Fayeen tradutor Turco
30 parallel translation
Reporter : ... Just moments ago, Where prince fayeen released a statement condemning the murder
... dakikalar önce yaptığı açıklamada, Prens Fayeen, kuzeninin cinayetinden,... radikal bir feminist ve İslam için bir tehlike olduğunu ifade ettiği...
Well, fayeen will use her to roll back everything
- Fayeen, Jibril'i kullanarak... -...
Whether or not it's gonna line up for or against fayeen.
-... Fayeen'in, ister lehine, ister aleyhine olsun.
The coo carefully documented a series of wire transfers to him From a front company that's linked to prince fayeen.
Şirket Yöneticisi, Prens Fayeen ile bağlantılı paravan bir şirketten kendisine yapılan bir seri para transferini dikkatli bir şekilde belgelemiş.
In case prince fayeen tried to throw him under the bus.
Eğer olur da, Fayeen her şeyi onun üstüne yıkmaya kalkarsa diye.
Prince fayeen conspired with arcadia To assassinate prince abboud.
Prens Fayeen, Abboud'u öldürmek için Arcadia ile işbirliği yapmış.
Or not. Prince fayeen is One of the wealthiest men in the world.
Prens Fayeen dünyanın en zengin adamlarından biri.
So we publish the article, embarrass fayeen,
- Yani, makaleyi yayınlayıp prensi utandıracağız.
We'd have to catch prince fayeen doing something... Illegal.
- Prens Fayeen'i yasadışı bir şey yaparken yakalamamız gerek.
Make prince fayeen try to kill me.
Prens Fayeen'in beni öldürmeye çalışmasını sağlamak.
I want to publish a couple of exposà © articles Written by sebastian egan That proves prince fayeen conspired to kill abboud,
Sebastian Egan tarafından yazılmış,... Prens Fayeen'in, Abboud'u ve Jibril'i öldürmek için plan yaptığını kanıtlayan birkaç gizli işleri açığa vuran makale istiyorum.
Prince fayeen was jealous of his cousin abboud,
Prens Fayeen kuzeni Abboud'u kıskanıyordu.
Oh, prince fayeen knew.
- Fayeen biliyordu.
So in order for fayeen To take the title, He needed abboud out of his way.
Yani Fayeen'in unvanı alabilmesi için Abboud'un önünden çekilmesi gerekiyordu.
Fayeen told arcadia he would give them the contract Once he seized power And became oil minister.
Fayeen gücü eline alıp petrol bakanı olduğunda, Arcadia'ya anlaşmayı vereceğine söz verdi.
You knew there would be news coverage.
- Bu haber değil bildiğin "Prens Fayeen'in Mülkü, Riyad"
Prince fayeen believes he's a vessel of allah, And who happens to be one of the ten richest people on earth.
Prens Fayeen kendisini Allah'ın elçisi sanıyor, adam aynı zamanda dünyanın en zengin 10 kişisinden biri.
Fayeen is determined to suppress this reporting.
- Fayeen bu bilginin yayınlanmasını önlemekte kararlı.
He went to boarding school with prince fayeen,
Fayeen ile birlikte yatılı okulda okumuş.
I've got hard proof That prince fayeen conspired with the arcadia policy council
Prens Fayeen'in, Abboud'u öldürmek için Arcadia ile işbirliği yaptığına dair...
It's all on here. Bank transfers connecting fayeen to arcadia.
Fayeen ve Arcadia'yı birbirine bağlayan banka transferleri.
Prince fayeen is a descendant of the house of saud,
Prens Fayeen, Saud Hanesinin bir üyesi.
I got hard proof Prince Fayeen conspired with the Arcadia Policy Council. To assassinate Prince Abboud.
Prens Fayeen'in Arcadia ile birlikte,... Abboud'u öldürmek için suikast düzenlediğine dair kanıtım var.
Make the Prince try to kill me.
- Fayeen'in beni öldürmeye çalışmasını sağlamak.
We know all about the FBI's investigations into the Arcadia Council and Prince Fayeen.
FBI'ın, Prens Fayeen ve Arcadia hakkında yaptığı soruşturmaları biliyoruz.
You will end your investigation into Prince Fayeen.
Prens Fayeen ile ilgili soruşturmanızı bitireceksiniz.
If Prince Fayeen suffers any negative consequences, your family will be killed.
Eğer Prens Fayeen'in herhangi bir şekilde başı yanarsa, ailen ölür.
Yeah, what about the money trail that leads to Prince Fayeen?
Prens Fayeen'den geldiğini bulduğumuz paraya ne olacak peki?
And our connection to Prince Fayeen will be suppressed.
Prens Fayeen ile olan... -... bağlantımız gizlenmiş olacak.
Prince fayeen and arcadia knew She wouldn't miss an opportunity To confront abboud on american television,
Prens Fayeen ve Arcadia çok iyi biliyordu ki, Jibril, Abboud'la yüzleşerek,... verdiği sözü halkın görebileceği şekilde kameralar karşısında söylettirme fırsatını asla kaçırmazdı.