English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ F ] / Firebird

Firebird tradutor Turco

84 parallel translation
The boy that takes care of Firebird?
Ateş Kuşu'na bakan çocuk?
My Firebird has been kicked.
Ateş Kuşu'm tekme yemiş.
That's the boy from the stables, the one that takes care of Firebird.
Bu, Ateş Kuşu'na bakan asker. Hani ahırda bakan var ya?
Well, there's nothing clumsy about the way he handles Firebird.
Ateş Kuşu'na bakarken sakar sayılmaz.
All right, then, Firebird likes him.
Peki. Ama Ateş Kuşu da ondan hoşlanıyor.
Firebird's a horse.
Ateş Kuşu bir at.
Firebird is a stallion.
Ateş Kuşu bir aygır.
Williams, bring out Firebird.
Williams, Ateş Kuşu'nu getir.
Well, now, you take Firebird.
Mesela Ateş Kuşu.
He's in the stall with Firebird.
Ahırda, Ateş Kuşu'nun yanında.
Firebird.
Ateş Kuşu'na.
Firebird?
Ateş Kuşu'na mı?
So Firebird's all right, is he?
Ateş Kuşu'nun bir şeyi yok, öyle mi?
You lousy bastard beating my horse, my Firebird!
Seni pislik herif. Atımı, Ateş Kuşu'mu döversin ha?
Stravinsky, The Firebird, as we planned.
Stravinsky'nin "Ateş Kuşu", planladığımız gibi.
- The firebird?
- Firebird?
There's your prodigal son with his fabulous firebird.
Savurgan oğlunuzla ünlü kuşu da burada.
It destroys the firebird?
Ateş kuşlarını yok edebilir mi?
Your firebird makes such a noise.
Ateş kuşun çok gürültü çıkarıyor.
Yes, next time you get to compete for our grand prize, a Pontiac Firebird.
Evet, gelecek sefere büyük ödülümüz Pontiac için yarışacaksınız.
His old man bought my buddy here a Firebird.
Bunağı ona buradan bir Firebird almış dostuma.
A fucking Firebird that's gonna fly us all to Hollywood, USA.
Siktiğimin "Firebird" ü bizi Amerika-Hollywood'a uçuracak.
I'm going straight to the PX and ordering that Firebird.
Kantine doğrudan helikopterle gitmeyi düşünüyorum.
Just gotta set the points on in and then I get started on the Firebird.
Distribütör platinlerini takacağım, sonra da Firebird'i hallederim.
- Give me my Firebird keys! - You must chill!
- Firebird'ümün anahtarlarını ver!
Pontiac Firebird, 400 engine...
Pontiac Firebird, 400 motor...
Hey, you there! You in the Firebird!
Sen, klasik arabadaki.
I saw him sittin'on the hood of his Firebird late one summer night... in high school.
Bir yaz gecesi onu Firebird'ünün kaportasında otururken görmüştüm... lisedeyken.
The music from Igor Stravinsky's ballet, The Firebird, inspires such a voyage.
Igor Straviski'nin balesi "Ateş kuşu" böyle bir keşfi için ilhamdır.
♪ Your Firebird is most amazing ♪ ♪ Turbo whoa-oh ♪ ♪ Teen ♪
# Kalbin çok hızlı... # #... atıyor... # #... küçük kız #
Mine. 1970 Pontiac Firebird, the car I've always wanted, and now I have it.
Benim. 1970 Pontiac Firebird, hep istediğim araba, ve imdi benim.
And the first time I saw my cousin Tony's... brand-new Firebird.
Ve kuzenim Tony'i ilk gördüğüm an... yeni sıfır model Firebird.
Get yourself a Firebird.
Kendine yanan bir kuş alırsın.
First question : Who was the driver of a'73 Firebird?
73 Firebird kullanan kimdi?
I mean, you're right, but...
İskoçyalılar ve Firebird arabası olan adamalar onu gördüğünde gerçekten seni arzulayacaklar. Fakat...
Oh - - oh, that creep in the firebird?
Oh, şu firebird'deki can sıkcı herif mi?
Will the owner of a white Pontiac Firebird- -?
Beyaz Pontiac Firebird'in sahibi.
She's got two horses, a brand-new Firebird... and her dad works for Six Flags!
İki tane atı, yepyeni bir Firebird'ü var ve babası da lunaparkta çalışıyor!
She's got a Firebird and two horses!
Firebird'ü ve 2 atı vardı yahu!
How about a brand-new Pontiac Firebird, muscled up with a 455 engine?
Mesela yepyeni bir Pontiac Firebird, motoru 455 beygir gücünde?
And you end up getting a stupid tattoo of a unicorn... on your left ass cheek... that was supposed to be a bitchin'firebird... but you were too strung out to notice at the time!
Kıçında aptal bir boynuzlu at dövmesi bulursun. Oysa anka kuşu olmalıydı. Zamanında farkedemeyecek kadar beynin sulanmıştır.
Until one day, it's grown so confident that it flaps its red wings and flies straight upwards into the sky and those lucky enough to catch it in flight think they have caught a glimpse of a firebird.
Ta ki, kendine güveninin artıp... kırmızı kanatlarını çırparak doğru gökyüzüne uçtuğu güne kadar. Onu uçarken görebilen şanslı insanlar... al tangara gördüklerini sanırlar.
Silver Firebird's on the left, blue Ford on the right.
Solda gümüş renk sağda mavi renk var.
it has grown so confident that it flaps its red wings and flies straight upwards into the sky, and those lucky enough to catch it in flight think that they have caught a glimpse... of a firebird.
Ta ki gelişmelerini tamamladıkları güne gelince... kanatlarını açarak göğe doğru yükselirler. Ve yeterince şanslı olanlar... ateş kuşlarının gözüne ilişmeden... uçarlar.
The firebird, rising from the ashes.
Bu ateş kuşu küllerin arasından yükselir.
The firebird.
Ateş kuşu.
Including the fact that I still can't see Taggart's crazy firebird.
Taggart'ın çılgın Ateş kuşunu hala görememiş olmam da dahil.
Oh, you're not buying into Taggart's crazy firebird fairy tales?
Oh, Taggart'ın Ateş kuşu masallarına inanmıyorsun, değil mi?
When the firebird appears, solar flares emit high-energy exotic meson particles.
Ateş kuşu göründüğünde, güneş ışıkları yüksek enerjili mezon partikülleri yollar.
Building an original 1978 Firebird.
Orijinal bir 1978 Firebird maketi yapıyorum.
My Firebird you blowtorched with a cigarette lighter and Mom's Aqua Net.
Firebird'ümü ise bir çakmakla ateşe verdin ve annemin su şebekesine attın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]