For all intents and purposes tradutor Turco
132 parallel translation
For all intents and purposes,
tüm amaç ve gayeler için,
We're prepared to agree that the China Blossom Motel for all intents and purposes, is a brothel.
Eğer maksat bu ise, China Blossom Moteli'nin... bir genelev olduğunu kabul etmeye hazırız.
The Firefox is for all intents and purposes, invisible.
Firefox tüm niyet ve amaçlar için ; görünmez.
That Yuri was sent here by the KGB while he was in his teens and for all intents and purposes, he can pass as an American.
Yuri buraya, KGB tarafından onlu yaşlarında gönderildi ve her açıdan bir Amerikalı gibi yetişti.
From now on, for all intents and purposes, the QA defines what really happened.
SoruCevap tutanağında yer alan ifadeler, gerçekte olanları belirler.
For all intents and purposes,..... the devil.
Tüm amaç ve gayeleriyle Şeytan.
This is, for all intents and purposes, a coronation rather than a nomination.
Bu, amacı itibariyle, bir aday göstermeden çok bir taç giyme törenidir.
- For all intents and purposes. Hey! Mom, Bart's throwing peas!
Anne, Bart bezelye fırlatıyor!
Though it's expected that some Markabs may have survived on isolated colonies... for all intents and purposes, the Markab civilization has been destroyed.
Tecrit edilmiş bazı kolonilerde hayatta kalan Markablar olduğunu düşünsek de tüm çabalarımıza rağmen Markab medeniyeti tamamen yok oldu.
For all intents and purposes, it's done with.
Her yönüyle bitti.
So now I understand, for all intents and purposes you are to take Kosh's place.
Şimdi anladığım kadarıyla amacınız Kosh'un yerini almak.
Dad, please! For all intents and purposes, I am not here.
Lütfen baba'hiçbir şey için burada değilim.
The fifth was a colleague of ours who, for all intents and purposes,..... worked himself to death.
Beşincisi, tüm çabalarımıza rağmen kendini öldüren bir meslektaşımızdı.
They're still breathing, but for all intents and purposes, they're very much dead.
- Evet. Hala nefes alıyorlar ama teknik olarak ölü sayıIırlar.
For all intents and purposes the Pak'ma'ra are invisible, ignored, shunned.
Pak'ma'ralar görmezden geliniyor, küçük görülüyor.
For all intents and purposes, it's a success.
Bütün niyet ve amaçlara göre, bu bir başarıdır.
In the service of Sokar who, for all intents and purposes, is Satan to these people.
Tüm niyet ve amaçlarıyla halkınız için bir İblis olan Sokar'ın hizmetinde.
Claudia's your cousin, for all intents and purposes.
Claudia ne olursa olsun senin kuzenin.
For all intents and purposes, I've been a demon for over 1 00 years.
Tüm niyet ve amaçlar için, 100 yılı aşkındır bir iblistim.
That for all intents and purposes, you are my significant other.
Tüm iyi niyetimle söylüyorum ki, sen bir nevi benim hayat arkadaşımsın.
He's with Ralph. So, for all intents and purposes, that's Ralph's game.
Aslında o Ralph'in oyunu.
For all intents and purposes, he was dead.
Her açıdan bakıldığında beden ölü gibi görünüyordu.
That's the end of this dentist for all intents and purposes.
Bu dişçinin de suyu ısındı.
All that's being reported at this mid-afternoon hour is what meteorologists are calling, quote, "a localized abnormality" confirming earlier reports that outlying areas remain unaffected while the sun over Los Angeles has, for all intents and purposes been blotted out from the sky.
Bu akşamüstü olanlarla ilgili olarak bildirilen, meteoroloji uzmanlarının deyimiyle "yerel anormallik" Los Angeles merkezli olayda, sonraki haberlere göre güneşin ortadan kayboluşunun diğer bölgelere etki etmediği bildirildi.
For all intents and purposes, yes.
Evet. Tüm niyet ve amaçlar için, evet.
For all intents and purposes, it's a miniature sun.
Neresinden bakarsak bak minik bir güneş.
A major case that, for all intents and purposes, is over.
Tüm istek ve niyetlerin bittiği büyük bir dava.
The processing takes a few days, but for all intents and purposes you are free.
İşlemler birkaç günü alır, Ama esas olarak artık özgürsünüz.
For all intents and purposes a lucky accident, which they could not repeat.
Şans eseri bunu başardılar, ama tekrarlayamadılar.
There is a tiny abnormality, but for all intents and purposes, it's him.
Küçük bir anormallik var, fakat tüm veriler o olduğunu gösteriyor.
You, for all intents and purposes, are our leading expert.
Sen, her türlü amaç için bizim başuzmanımızsın.
For all intents and purposes, we go into this record completely equal.
Tüm niyet ve amaçlar için bu kayda tamamen eşit giriyoruz.
For all intents and purposes, there's not a drop of water that's wasted aboard.
Esas olarak, gemide bir damla su bile boşa harcanmaz.
And for all intents and purposes, you'll be the hero, if anyone asks.
Ve ne olursa olsun, kahraman olacaksın. Eğer biri sorarsa.
He is, for all intents and purposes, Paul's father.
- O Paul'un güçlü amaçlarından dolayı Paul'un babası.
Jack, you do understand, when you hang up, for all intents and purposes,
Jack, biliyorsun ki, telefonu kapattığın anda... Bundan böyle : "Jack Bauer öldü."
For all intents and purposes, well, yes.
Her şekilde evet.
For all intents and purposes, the natural son- - the only son- - the only child to carry Michael Rooker's name might just as well not exist.
Esas itibariyle, öz oğlu, tek oğlu Michael Rooker'ın adını taşıyan tek çocuk var olmayabilir.
My lips, for all intents and purposes, are sealed.
Dudaklarımı her şeyiyle kapatıyorum.
Jack, you do understand that when you hang up, for all intents and purposes,
Jack, biliyorsun ki, telefonu kapattığın anda... Bundan böyle :
For all intents and purposes, CTU is no longer an operational entity.
Bundan böyle, CTU işlevsel bir yer değil.
And afterwards, our greatest creation, for all intents and purposes, a human,
Ve sonunda, en iyi kreasyonumuz tüm amaçlarla, bir insan...
Then for all intents and purposes, I am already dead.
O zaman her ne olursa olsun, ben çoktan öldüm.
It is, for all intents and purposes, like they're falling from the sky.
Sanki, gökten iniyorlar gibi.
For all intents and purposes, it would have appeared that Imelda Vizcaina was alive and well, and we would have had to drop all charges against your client.
Imelda Vizcaina'nın hayatta ve sağlıklı olduğu kesinlik kazanırdı. Müvekkilinizle ilgili bütün suçlamalar düşerdi.
Before that night, for all intents and purposes, you...
O geceden önce,
That, for all intents and purposes, I'm...
Tüm hedeflerimi niyetlerimi ben...
Are you aware That Mr. Caffey was bound to a prenuptial agreement that for all intents and purposes would leave him penniless if his marriage ended in divorce?
Bay Caffey'nin esası itibariyle evlilik öncesi anlaşması gereği boşanma durumunda beş parasız kalacağının farkında mıydınız?
MANNING : These endless cycles meant that for Hutton, Earth's history was, to all intents and purposes, infinite.
Bu sonsuz döngüler, Hutton için Dünya'nın tarihinin her bakımdan sınırsız olduğu anlamına geliyordu.
And though there are still miles to go in his learning process, for all medical intents and purposes, he is... becoming a seeing person.
Ancak tıbbi niyet ve amaçlar için, bu öğrenme sürecinde katedilecek hala mesafeler var. O artık yavaş yavaş gören bir insan haline geliyor.
The cloak, for all intents and purposes, will replace the shield, which means that we'll be completely unprotected once the cloak's activated. Ah! We'll be completely exposed?
Tamamen açığa mı çıkacağız?