English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ F ] / For emergencies

For emergencies tradutor Turco

346 parallel translation
We ought to go hunting and save our rations for emergencies.
Erzakımızı acil durumlar için saklayıp ava çıkmalıyız.
Mr. Rutland and I have the keys to it, too, for emergencies.
Acil durumlar için Bay Rutland'ta ve bende de anahtar var.
Just for emergencies like this.
Böyle acil durumlar için.
This monitor is to be used for emergencies or special requests only.
Bu monitör acil durumlarda ve özel istekler için kullanılır.
I've been keeping $ 1 0 for emergencies!
AciI durum için on doIar sakIamstm!
That's not for target practice! That's for emergencies only!
Talim silahı değil o, bu silah sadece acil durumlarda kullanılacak.
Carry that around for emergencies?
Acil durumlar için yanında mı taşıyorsun?
There's $ 50 for food, which is more than enough another $ 50 for emergencies and an extra $ 25 just in case.
Yemek için 50 dolar var, bu yeter de artar. Acil durumlar için 50 dolar, ve gerekirse diye fazladan 25 dolar.
The money was for emergencies.
Para acil ihtiyaçlar içindi.
Well, I always keep something in the car for emergencies.
Neyse ki arabada hep acil durumlar içni bir şeyler saklarım.
yeah... personal stash for emergencies.
- Evet, özel depomda. Acil durumlar için.
It's medicinal. It's for emergencies.
Tedavi edicidir.
It's for emergencies only.
Bu sadece acil durumlar için.
Except for emergencies.
Acil durumlar dışında.
That gun is only for emergencies.
Silah acil durum için.
It's for emergencies.
Acil durum için.
For emergencies.
Acil durumlar için.
All of us on the crew have been carefully trained for emergencies...
Ekibimiz, acil durumlar için eğitilmiştir...
- Aha, for emergencies.
- Aha, acil durumlar için.
Don't you keep a line open for emergencies or celebrities?
Acil durumlarda ve yıldızlar için özel bir hattınız yok mu?
She always keeps her portable phone listed for emergencies.
Acil durumlar için cep telefonunu hep yanında taşır.
I have another shirt. which I keep for emergencies.
Acil durumlar için sakladığım bir gömleğim var.
For emergencies only.
Yalnız acil durumlar için.
I gave you a key for emergencies.
Anahtarı size acil durumlar için vermiştim.
These are the cyanide we kept for emergencies!
Acil durumlar için sakladığımız siyanürler bunlar!
Well, surely you must hold some tickets aside for emergencies.
Eminim acil durumlar için bir kenarda biletiniz vardır
It's for emergencies only.
Burası sadece acil durumlar için.
For emergencies only... Try to leave my desk as you found it.
Sadece acil durumlarda... ve masamı temiz tutun.
It's just for emergencies.
- Üzgünüm. Acil durumlar için.
It's for emergencies only.
Sadece acil durumlar için. Uyan.
- That's only for emergencies.
- Bu sadece acil durumlar için ama!
The oxygen masks are for emergencies only.
Oksijen maskeleri sadece acil durumlar içindir.
- Seriously, just for emergencies.
Cidden.Acil durumlar için
You'll remain off-line except for emergencies.
Acil durumlar hariç seni devredışı bırakacağız.
Drawing his revolver... which he carries for such emergencies, he struck McNasty... "
Sousè, acil durumlar için taşıdığı tabancasını çekiyor ve McNasty'yi vuruyor... "
"For such emergencies..."
"Acil durumlar için..."
'Candles for such emergencies are in the kitchen cabinet.'
Acil ihtiyaçlar için mumlar mutfak dolabındadır.
Now, I have the number of the restaurant here... and you know the number for police and emergencies is 911?
Restorant'ın numarasını yazdım... Polisin ve acil servisin numarasını zaten biliyorsun?
Grown women are prepared for life's little emergencies.
Yetişkin kadınlar acil durumlara karşı hep hazırlıklıdır.
Bobby, you'll have section three for backup and emergencies.
Bobby, destek ve kurtarma birimi olarak üçüncü manga senin emrinde.
I'd come out and arrest your ass, but lucky for you I've got some real police emergencies to attend to.
Oraya gelip seni tutuklayıp götünü deliğe tıkardım ama dua et ki ilgilenmem gereken gerçek asayiş problemleri var.
Is it for dinosaur emergencies?
Dinozor acil durumu gibi bir şey mi?
We have a diesel generator for such emergencies.
Böyle acil durumlar için dizel jeneratörümüz var
Should we delete the program or keep Moset in our database for future emergencies?
O programı silmeli miyiz, yoksa gelecekte olabilecek acil durumlar için, Moset'i, veritabanımızda tutmalı mıyız?
I still have Mrs. Wexler spare keys she gave me for emergencies
Berg!
Relax. A little-known fact about jail cells... is they always have one phony bar for, like, emergencies.
Hapis hücrelerinde, bir parmaklığın sağlam olmadığını herkes bilir acil durumlar için.
I have these pants for these kinds of emergencies.They're marinated in pheromones.
Bu tip acil durumlar için pantolonum var. Feromona yatırılmış. Feromona yatırılmış pantolonun mu var?
In emergencies, for that is that
Acil durumlarda tabii ki basacağım.
We'll run a complete scan for pathogens before we set foot anywhere, and the Delta Flyer is fully equipped to deal with medical emergencies.
Herhangi bir yere ayak basmadan önce patojenler için taramalar yapacağız, ve tıbbi acil durumlar için Delta Flyer tam donanımlıdır.
It's just for stamps and emergencies.
Sadece pul yapıştırma ve acil durumlar için kullanırım.
- That's for emergencies.
Açlıktan ölüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]