For you too tradutor Turco
11,035 parallel translation
I'd sort that out for you too
Senin için onunda icabına bakarım.
It is embarrassing for me, later it will be for you too.
Bu benim için utanç verici, hatta senin için bile.
You're far too emotional for that.
Böyle bir şey için fazla duygusalsın sen.
Junior, listen, it's taken too long for me to realize that you have to live your own life.
- Beni dinle ufaklık. Kendine ait bir hayatın olduğunu fark etmem çok uzun sürdü.
They didn't know for sure'but by the time you were one it was too dangerous to keep him in the house we were scared for your safety so we had him institutionalized.
Kesin olarak bilmiyorlardı. Evde sizi onunla yalnız bırakmak gittikçe daha da tehlikeli olmaya başladı. Güvenliğinizden endişe ettik.
I wish I had more answers for you, but... the truth is, I'm on the outside looking in too.
Keşke daha çok şeyin cevabını bilsem, ama işin gerçeği, bende olup biteni dışarıdan izliyorum.
You're too pretty for that.
Bunun için fazla tatlısın.
They will have too many questions for you.
Sana çok fazla soru sorarlar.
Edgar, this is for you, too.
Hatta herkes dinlesin.
I only worry if it's too much for you.
Sana fazla gelmesinden endişeleniyorum sadece.
- But by heaven, I bet it won't be too lonely for a woman like you.
Ama eminim senin gibi bir kadın için çok yalnız olmayacaktır.
I love you too much for that.
Çünkü seni çok seviyorum.
I'm sure it did for you, too.
Senin için de olduğuna eminim.
- I told you it's too racy for KBS.
KBS için bu kıyafetin fazla tahrik edici olduğunu söylemiştim!
I guess that's too difficult for you to do.
Bunu yapmak o kadar zor mu?
When you came back to Salem, it was too late for us.
Salem'e geri döndüğünde ikimiz için de çok geç kalınmıştı.
I've become all too familiar with gruesome things- - for which I blame you.
Senin yüzünden bütün bu korkunç şeyler hakkında bilgi sahibiyim.
Is it too late for you to take a look at my camera?
Kamerama bakman için çok mu geç?
Sorry. You're too high up on the chart for "sirs" and "sorries."
Artık efendimleri ve özürleri gerektirmeyecek bir mevkidesin.
- He's too young for you.
- Sana göre çok genç.
Me, too, especially when your subject doesn't have what you're looking for.
- Ben de. Özellikle de işkence ettiğin aradığın şeyi bilmiyorsa.
IHAB : You have all been cheated for far too long from refinery managers who collaborated with the Al Fayeeds.
Al Fayeed'lerle çalışan rafineri yöneticileri sizi uzun süredir kandırıyor.
I need to get you into hair and make-up before Rowan chews me out for this too.
Hadi. Saç ve makyaj yaptırın. Rowan bana sinirlenmeden önce.
A little too wild for you?
Senin için biraz fazla mı vahşi?
I have been hiding for too long and... I don't wanna lose you guys.
Çok uzun zamandır, bunun arkasına saklıyordum ve sizi kaybetmek istemiyorum.
You realize this is hard for her too, right?
Onun için de ne kadar zor olduğunu fark ediyorsun, değil mi?
I'm assuming you applied for the stage three trials and your daughter was rejected because she's too young.
Sanırım son evre tedavi için başvuru yaptınız ama... kızınız çok genç olduğu için başvuru reddedildi.
A kingdom you've lived in for far too long.
Senin uzun süredir yaşadığın krallık.
Maybe you sacrifice too much for this family?
Belki bu aile için çok fazla fedakarlıkta bulunmuşsundur?
I discovered a county that is proud... but unhappy because for too long you guys have been taken for granted by the man.
Bu bölgenin gururlu ama mutsuz olduğunu keşfettim. Çünkü siz, çok uzun zamandır bir adam tarafından kullanılıyorsunuz.
I got one for you, too.
Senin için de bir tane aldım.
Look, I wish I could help you, but I need the wisp, too, for my kingdom, for my family.
Bak, keşke sana yardım edebilseydim ama bu yakamozu krallığım ve ailem için istiyorum.
Come on Danny, you don't seem too happy for us.
Danny bizim için hiç mutlu görünmüyorsun.
I'm a black pearl! Too bad for you!
Peki, işbirliği yapacağım.
You gonna disappoint me too, or is that freeze gun of yours gonna look after the power source for the laser grid?
Sen de mi beni hayal kırıklığına uğratacaksın yoksa soğutma silahın lazerlerin enerji kaynağının icabına bakacak mı?
I know you're sorry, and I am sorry too for pushing you away, but perhaps you were meant to leave.
Üzgün olduğunu biliyorum ve seni uzaklaştırdığım için de ben üzgünüm. Ama belki de gitmen gerekiyordu.
One day in the future I'll become too powerful for even you to stop me, Hulk.
Gelecekte bir gün öyle güçlü olacağım ki beni sen bile durduramayacaksın Hulk.
For you, too.
- Senin için de.
Hope it's lucky for you, too, whatever you decide.
Umarım sana da şans getirir. Ne karar verirsen artık.
I'm sorry. Was that too slippery for you?
Senin için aşırı güvenilmez bir durum muydu?
So maybe you're the reason why we're here, and maybe everyone will learn about the real Simon Asher once and for all now that I know they should, too, right?
Belki de burada olmamızın sebebi sensindir ve herkes ilk ve son olarak gerçek Simon Asher kimmiş öğrenecektir. Ben bildiğime göre, onlar da bilmeli değil mi?
I did this way too many times with my father, but I'll only do it once for you.
Bunu babama birçok kez yapmıştım ama senin için sadece bir kez yapacağım.
And he'd take them for you, too, if it ever comes to that.
Eğer iş o noktaya gelirse senin için de yer.
- ♪ Too much time with you ♪ - I never really believed that somebody could like me for... for me.
Birisinin beni benim için sevebileceğini gerçekten hiç inanmazdım.
Just that you... you're too good for the world.
- Sadece dünya için çok iyisin.
I am clearly too crazy for you to say no to.
Hayır demene mahal bırakmayacak kadar deliyim.
Too bad, because a dude who looks like you is about to go back to prison for violating his parole.
Bu kötü oldu çünkü sana benzeyen bir herif birazdan şartlı tahliyeyi ihlâlden hapse geri dönecek.
You are too late for midday meal and too early for supper, husband.
Öğle yemeği için çok geç kaldın, akşam yemeği için de... -... çok erken geldin kocacığım.
With that being said, it's not too late for you to drop out.
Konusu açılmışken, hâlâ çekilmen için çok geç değil.
You always were too smart for me, John.
Her zaman benden daha zekiydin John.
While you're tracing his visit to Sinjin Group, bring the files for Driver Bae too.
Hazır bunun izini sürüyorken Sinjin Grup'a gidip Şoför Bae'yle ilgili dosyaları al.
for you 2938
for your information 371
for your own good 102
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
for your 26
for your safety 30
for your information 371
for your own good 102
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
for your 26
for your safety 30