Gare tradutor Turco
180 parallel translation
Gare du Nord
Gare du Nord.
Gare de Lyon at 7 : 00!
Unutma, Lyon Garı'nda saat 7'de.
- My train leaves at 12 : 40. Gare Saint-Lazare.
Trenim 12 : 40'ta Saint-Lazare garından kalkıyor.
She sends them express letters, arranging to meet them, the first at Gare du Nord,
Adamlara acale posta gönderiyor. Buluşma ayarlıyor. Birincisiyle kuzey garında,
Τhere is a very good restaurant in Paris near the Gare St Lazare.
Paris'te Gare St Lazare yakınlarında çok iyi bir restoran var.
I saw them briefly near the Gare St. Lazare
Onları Gare St. Lazare'nin kestirme yolunda görmüştüm.
In conclusion, gentlemen, the special train containing NATO funds will leave tomorrow, July 16 from the Gare du Nord at 18.56 and follow this itinerary to Brussels.
Baylar, buraya gelin. NATO'nun Gizli ödeneklerini taşıyan bu Tren... Yarın, Yani 16 Temmuz Günü, Saat 18 : 56'da "Gare du Nord" istasyonundan hareket edecek.
We probably saw each other at Denfert, or at the Gare de Lyon, or in early June in Flins.
Birbirimizle muhtemelen Denfert'ta karşılaşmıştık ya da Lyon garında ya da Haziran başında Flins'de.
Steam locomotives pump out clouds of white smoke under the metallic walkways of the Gare Saint-Lazare.
Buharlı lokomotifler, Saint-Lazare garının geçitlerinin altında beyaz dumanlarını salıyor.
There is a train at 6 : 30 this evening... to Berlin from the Gare du Nord.
Bu akşam saat 6 : 30'da Gare du Nord'dan Berlin'e bir tren kalkıyor.
I see you at the gare St. Lazare, the train station, 3 : 00, Monday.
St. Lazare garında seni bulurum, tren istasyonu, pazartesi, 3'te.
- At the Gare de l'Est.
- Gare de l'Est'deki.
rue de la Gare.
rue de la Gare
You know, big geriatric hospital down at the Gare du Nord?
Gare du Nord'da büyük geniatrik hastane?
La gare, s'il vous plait, pour Paris.
La gare, s'iI vous plait, pour Paris.
He ordered a taxi for the Gare du Nord.
Gare du Nord ( Kuzey Garı ) için bir taksi istedi.
This obviously isn't Gare Saint-Lazare, is it?
Burası Gare St. Lazare değil mi?
He went with the German command to the Gare Montparnasse.
Alman komutanlarla Montparnasse garına gidip...
Look, Gare, I'm your best friend.
Gary, ben senin en iyi arkadaşınım.
Hey, Gare, where you been?
Hey, Gary.
Gare, Gare, look, it's not what you think.
Gary, Gary, sandığın gibi değil.
( Elevator bell rings ) Gare? Gare? Come on, reconsider?
- Gary, Gary haydi, bir daha düşün.
Gare, she's more than nice.
Gary, onda hoştan ötesi var.
Gare, you're not gonna believe this.
Gary inanmayacaksın.
The truth, Gare.
Gerçek, Gare.
And worst of all, Gare, the guy she was talking about was me.
En kötüsü de Gary bahsettiği adam benim.
You know, Gare, this love stuff - it's-it's not all it's cracked up to be.
Bilirsin Gary, bu aşk olayları her zaman yüz güldürmüyor.
Hey, Gare, you have a visitor.
Hey Gary ziyaretçin var.
Three seconds! Open your eyes, Gare!
Aç gözünü, Gary!
Yeah, well, that's families, Gare, that's how it works.
Aile içi meseleler böyle yürüyor, Gary.
No, it's obvious, Gare, that you never had an older brother.
Hayır, açık olan şu ki, senin hiç abin olmadı Gary.
Gare, may I make a little suggestion?
Gary, küçük bir tavsiye ister misin?
Gare, can I, uh, talk to you for a second?
- Gary, biraz konuşabilir miyiz?
No, Gare, I need to...
- Gary... - Şimdi olmaz.
Hey, you don't want to get in the middle of that, Gare.
Hey, buna bulaşmak istemezsin Gary. - Kahven.
Doesn't sound good, Gare.
Kulağa hoş gelmiyor, Gary.
Let's just get a check and get out of here, Gare, huh?
Hadi hesabı ödeyip gidelim Gary, tamam mı?
So, what are you gonna do about it, Gare?
Peki sen ne yapacaksın Gary?
Gare, they trashed our kitchen.
Gary, mutfağı mahvettiler.
Thank you very much. Gare, I'll be in there sweeping up the kitchen.
Gary, ben mutfağı toparlıyorum.
Hey, Gare.
Hey, Gary.
Gare, look, I've been thinking, all right? Now, this all happened because of you, so you owe the restaurant.
Gary dinle, düşünüyordum da tüm bu olanlar senin yüzünden bu yüzden restorana borçlusun.
What do you think, Gare?
Ne düşünüyorsun, Gary?
Happy birthday, Gare.
Mutlu yıllar, Gare.
Oh, come on, Gare.
Hadi ama Gare.
Gare, where are you keeping the blowtorch these days?
Gare, kaynak nerede?
I think you're going to need bolt cutters there, Gare.
Bence cıvata keskisine ihtiyacın olacak Gary.
What... Hello, Gare, Lois. Uh...
Merhaba Gare, Lois.
- He ordered a taxi for the Gare du Nord.
- Gare du Nord ( Kuzey Garı ) için bir taksi istedi.
Gare, wake up. Yesterday was Sunday.
Gary, uyan artık.
Bye, Gare.
Güle güle Gary.