Get back in your car tradutor Turco
153 parallel translation
Get back in your car.
Arabana dön.
- Get back in your car.
Arabana dön.
Charlie, you get back in your car and you go back home.
Bu gerçekten çok güzel. Bu defa ki senin babalığın kefaletini ödeyecek.
Get back in your car!
Binin arabanıza!
Get out of your car, cut off your slauson, Get back in your car, Then drive 9 more miles to the neon sign
Arabanızdan inin, kestirmeye girin sonra arabanıza geri binin ve sonra dokuz mil kadar neon ışıklarına kadar sürmeye devam edin.
- Get back in your car, sir!
- Aracınıza binin bayım!
Get back in your car!
Arabana geri dön!
Why don't you get back in your car?
Neden arabaya geri gidip binmiyorsun?
Turn around get back in your car.
Geri dönün. Arabanıza binin.
You oughta get back in your car and go about your own business.
En iyisi havalı arabana bin ve kendi işine bak.
I ask you to turn around and get back in your car.
Lütfen arkanızı dönün ve arabanıza binin.
You'd better get back in your car.
Arabana dönsen iyi edersin.
So just get back in your car, and get the fuck back down south.
Arana binip buradan s.ktirip gidebilirsin.
- What you oughta do is get back in your car, - Mm-hmm.
Bence arabana dönmelisin.
Get back in your car.
Arabana geri dön.
Ma'am, you need to get back in your car, please.
Hanımefendi, lütfen arabanıza dönün.
You better back the fuck up and get back in your car... before you get beat down.
Biri tarafından indirilmeden lânet arabana dönsen iyi edersin.
Get back in your car before someone gets hurt.
Birinin canı yanmadan arabana dön.
Get back in your car!
Arabana dön!
But I want you to turn around, get back in your car, and let us do our job.
Ama geri dönüp arabaya binmelisiniz. İzin verin işimizi yapalım.
- Get back in your car, go for a ride.
- Arabana geri dön, biraz gez.
Why don't you go get back in your car, and eat a dozen donuts.
Sen arabana geri dönüp,. bir sürü donut yiyorsun.
- This isn't a negotiation. If you want Assad, leave Bauer here, get back in your car and drive away.
Assad'ı istiyorsan Bauer'ı bırak, arabana bin ve buradan git.
Get back to your car, or I'll call the engine crew and have you all locked up! - Who brought those dogs in here?
Köpekleri buraya kim soktu?
Now, why don't you get on back in your car and get out of my garage?
Şimdi, niçin arabanıza binip, garajımdan çekip gitmiyorsunuz?
I'M GONNA DRIVE TO MY HOME IN WOODLAND H I LLS. WHEN WE GET THERE, YOU CAN HAVE YOUR CAR BACK.
Bu ucuz numaralarla parayı ödemekten yırtacağını sanıyorsan...
Showtime will be announced loud and clear to get you back to your car in time.
Arabalarınıza vaktinde dönebilmeniz için gösteri anonsu yapılacaktır.
- Get back in your fucking car!
- Arabana geri dön dedim!
If you want your meal ticket back, get in the car or otherwise the deal is off.
Geçim kaynağını geri istiyorsan, bin arabaya yoksa anlaşma olmaz.
Anyhow... so we're driving around in your car, and I had no idea how to get the money to get your magazines back.
Herneyse, biz arabanla dolaşıyorken, dergilerini geri alacak parayı nasıl bulduğumuza dair en ufak bir fikrim yok.
Take your money, put it back in your wallet or your pocket, turn around and walk through both sets of doors... The second one sticks sometimes. - go out into the parking lot, get in your car, turn the key, and never, ever speak to me again as long as you live!
Paranı al, cüzdanına koy... geriye dön, kapılardan geç... ikinci kapı bazen takılabilir... otoparka çık, arabana bin, anahtarı çevir... ve bir daha asla hayatın boyunca benimle konuşmaya kalkma!
You want to step back and get in your car again, please?
Geri çekilin ve arabaya binin lütfen
So now, I want you to turn your sway-backed little self around on those Robert Clergerie knockoffs and get back in this car.
O yüzden şimdi, o Robert Clergerie ayakkabılarının üzerinde duran, sarsılmış kendini döndürüp doğru arabaya binmeni istiyorum.
Look, I dropped a videotape in your car yesterday... and I have to get it back.
- Çok üzgünüm. Bak, akşam arabanda bir kaset düşürdüm, onu geri alabilir miyim?
Drive your car to the back so I can get in, and lie down on the floor, and then cover me.
- Arabanı arkaya getir, olabildiğince yaklaştır ki rahat binebileyim. Hemen yatıp uzanırım sen de üzerimi örtersin.
Or you can take a risk in your life get in that car, go back to the apartment, and see what happens with you and Nathan.
Ya da risk al, arabaya atla, evine dön ve Nathan ile aranızda ne oluyor gör.
And then you'll get caught naked with her in the back seat of your squad car.
Hemen sonra da devriye arabasının arka koltuğunda çırılçıplak vaziyette yakalanacaksın.
Get your butt back in that car, you drive over and see'em,... and then maybe we'll talk.
Şimdi arabana bin, arabanı sür ve onları görmeye git,... ve belki sonra konuşabiliriz.
Get your ass back in the car, pimpy.
Kıçını arabaya geri götür, pezo.
Get your ass back in the car!
Arabaya dön!
But we are in a very serious situation, so you better get your ass under that car right now. These guys'll be back in a minute.
Ama durum çok ciddi, yani kıçını kaldırıp şu arabanın altına gitsen iyi olur, çünkü bu adamlar her an dönebilir.
Richard, get your sister back in the car now.
Richard, kardeşini arabaya geri götür.
Lady, please. Get back in your overturned car. Let the guys handle this.
Hanımefendi, lütfen arabanıza dönün ve biz erkekler çözelim sorunu.
You look me in the eye and tell me that sometimes you don't wanna get in your car and just start driving and never look back.
Gözümün içine bak ve bazen arabana binip hiç arkana bakmadan gitmek istemediğini söyle.
Why don't you get back in your clothes, back in your car and back on the highway.
Neden giyinip, arabanıza atlamıyor ve otoyola geri dönmüyorsunuz?
Dylan, go get in the car, and I'll take you back to your mom.
Dylan, arabaya bin, seni annene götüreceğim.
Look, best thing for you to do is get in your car, go back where you came from, put this behind you.
Bak, senin için en iyisi arabana binip, geldiğin yere geri dönüp, bütün bunları ardında bırakmak.
I didn't convince him to enlist any more than you convinced him to raid your medicine cabinet at age 16... or to- - or to get himself kicked out of college for selling'shrooms in the back of his car.
Onu, orduya kaydolması için, senin ilaç dolabını yağmalaması ya da okuldan atılmasına neden olan, arabasının arkasında... mantar satmasi için ikna ettiğimden daha fazla ikna etmedim.
Get her in the back seat of your car.
Onu arabanın arka koltuğuna at.
Fifty years from now, when you're looking back at your life, don't you want to be able to say you had the guts to get in the car?
50 yıl sonra geri dönüp hayatına baktığında arabaya binecek cesaretinin olduğunu söylemek istemez misin?
Get back in the car and lock your door.
Arabaya bin ve kapıları kilitle.