Get me out of here tradutor Turco
3,281 parallel translation
Just get me out of here.
Beni buradan çıkar.
Get me out of here quickly!
Çabuk buradan çıkarın beni!
Get me out of here! This guy is crazy!
- Çıkarın beni buradan, bu adam deli!
Get me out of here.
- Buradan çıkartırsan.
Go! Get me out of here!
Götür beni buradan.
Just get me out of here.
Bir an evvel götür beni buradan.
Slaughter, get me out of here!
- Güle güle. Slaughter, çıkar beni buradan!
Hey, you asshole, get me out of here.
Hey, şerefsiz, çıkar beni burdan.
Just get me out of here.
Sadece beni buradan çıkar.
Get me out of here.
Götür beni buralardan.
Get me out of here. We have a deal.
- Kurtar beni bundan, seninle bir anlaşmamız var.
- I need you to get me out of here.
Beni buradan çıkarır mısın?
Get me out of here!
Beni çıkarın buradan!
Get me out of here, man! Get me out of here!
Sana yardım edeceğim.
You need to get me out of here somehow.
Beni buradan bir şekilde çıkarmalısın.
Henry. You have to get me out of here.
Beni buradan çıkarmak zorundasın.
You have to get me out of here.
Beni buradan götürmelisin.
Get me out of here.
Çıkar beni!
Get me out of here!
Kurtarın beni buradan!
Just get me out of here.
Beni kurtarın hemen!
Do what they say and get me out of here.
Dediklerini yap ve beni kurtar!
You're gonna get me out of here, right?
Beni buradan çıkaracaksın değil mi, haksızm mıyım?
You will get me out of here? Only the three of you?
Beni buradan sadece üçünüz mü çıkaracaksınız?
Just get me out of here and I'll do great things!
Beni buradan kurtarırsan muhteşem şeyler yaparım!
You can hate me, you cannot speak to me for the next 10 years, but I'm going to get you and Dylan out of here.
Benden nefret edebilirsin, önümüzdeki 10 yıl boyunca benimle konuşmayabilirsin ama seni ve Dylan'ı buradan çıkaracağım.
Get me out of here!
Lütfen beni bırak!
That's why you're so eager to get me out of here?
Bu yüzden mi beni buradan çıkarmak istiyordun?
Let me just rinse off here, get out of this suit.
Şu üstümü bir değiştireyim.
Please tell me you have a plan to get us out of here.
Bizi buradan çıkartacak bir planın olduğunu söyle ne olursun. - Planım sendin.
Case you haven't noticed this place is crawling with reporters, so unless you want me to go on camera tell them you turn into a dog and she turns into you, y'all better get out of here.
Fark etmediysen belirteyim burası haber muhabirleriyle dolup taşıyor. Kamera karşısına geçip senin köpeğe onun da sana dönüştüğünü söylememi istemiyorsan, gidin buradan.
Luger's on me when I get out of here.
Buradan çıktığımda, Luger's benden.
Time to go back to puppy death row! All right, let's get some face-time, and then get out of here before one of these school board bastards turns me in. Kate :
Köpek ölüm hücresine geri dönme zamanı.
Please explain to me how three patients could just get up and walk out of here right under your nose.
Üç hastanın gözünün önünde nasıl kalkıp gittiğini bana açıklar mısın?
If you hope to ever get out of here, you will show me.
Eğer buradan çıkmayı umuyorsan onu bana göstereceksin.
If we ever get out of here, you should tell me about that sometime.
Eğer buradan çıkabilirsek bunu bir ara bana anlatmalısın.
Look, I know what's wrong, so could you just give me some antibiotics, and I'll get out of here?
Bak, sorunun ne olduğunu biliyorum onun için bir antibiyotik falan verin ben de toz olup gideyim?
Could you just give me something for'em, and I'll get out of here?
İlaç falan yazsanız olmaz mı, ben de basar giderim?
Let me get you out of here.
Seni buradan çıkarmama izin ver.
Tell me the truth. Hey, Mrs. D., we gotta get out of here.
Bayan D, buradan gitmemiz gerek.
Get me out of here.
Çıkarın beni.
Just give me what I need, and let's get out of here.
Sadece bana ihtiyacım olanı ver ve buradan çıkalım.
"can you get on over here? You've got to get me out of this studio."
Çünkü beni bu stüdyodan çıkarman gerekiyor. "
Get these men out of here. Get off of me!
" Çıkarın bu adamları buradan.Rahat bırak beni!
Freckles wanted to get out of here worse than me.
Çilli buradan çıkmayı benden daha çok istiyormuş.
Just show me the way to get out of here and I'll be on my way.
Sadece bana çıkış yolunu göster, ben de yoluma gideyim.
If you get me that piece of metal, I might be able to get you out of here.
Bana o metal parçasını getirirsen seni buradan çıkarabilirim belki.
Get me out of here.
Beni buradan çıkar.
Things were going fine and you're just spreading rumours to get me kicked out of here.
- İşler yoluna giriyor sizse beni buradan attırmak için dedikodular yayıyorsunuz.
- Get out of here, Jamie, or so help me I'll...
- Git buradan Jamie, yoksa Tanrı yardımcım olsun ki... - Jared...
- Ask me that if we get out of here in one piece.
- Bunu buradan tek parça çıkarsak sor.
Let me in! Hurry and get us out of here!
- Buradan gidelim!