Ghoulish tradutor Turco
85 parallel translation
Houses like people have definite personalities and this place is positively ghoulish.
Evlerin de insanlar gibi belli karakterleri var ve bu yer tam anlamıyla hortlak gibi.
And the ghoulish ones that lurch
Ve hortlak olanlar sallanırlar
This is the most ghoulish conversation.
Ne saçma bir sohbet.
At first I thought it was simply childish the way he capitalized on it... but there's a limit and he's become ghoulish.
İlk başta, çocukça bir faydalanma olarak düşünmüştüm ama her şeyin bir sınırı var ve o, korkunç birine dönüştü.
- Don't be ghoulish.
- İyi saatte olsunlar.
You mustn't confuse ghoulish and ghostly.
İyi saatte olsunlarla hayaletleri bir tutmayın.
The word "ghoulish" is used to describe a feeling of horror... often accompanied by intense cold.
"İyi saatte olsunlar" tabiri bir korku hissini gösterir. Çoğu zaman bir ürpertiyle gelir.
That's rather a ghoulish thought, Charlie.
Bu tüyler ürpertici bir düşünce Charlie.
She's had rather a ghoulish life.
Kadın tüyler ürpertici şeyler yaşamış.
It does seem a bit ghoulish, dear, but...
Biraz korkunç görünüyor, tatlım, fakat...
I think that's ghoulish.
Bu iğrenç bir şey bence.
His toughts though aren't only of ghoulish crime, he likes to paint and read to pass some of the time.
Düşünmezdi sadece korkunç suçlar, resim çizerek ve okuyarak geçerdi bazı zamanlar.
She spoke from the coffin, and made ghoulish demands, while through cracking walls reached skeleton hands.
Tabutundan konuştu ve talep etti korkunç istekler, kırılan duvardan uzanırken iskelet eller.
This has become ghoulish beyond purpose.
Bu, jüriyi kötü yönde etkileyebilir.
Tell them we are horrible desperate, ghoulish creatures who will stop at nothing to get our house back.
Onlara korkunç olduğumuzu söyle. Umutsuz olduğumuzu, evimizi geri almamızı hiç birşeyin engelleyemeyeceğini söyle.
The next exhibit in our ghoulish gallery is entitled- - the "School Bus"?
Gulyabani galerimizdeki bir sonraki serginin adı Okul Otobüsü mü?
Wakes are so ghoulish.
Bence ölü bekleme törenleri çok ürpertici.
You come in looking ghoulish, even for Halloween, and you sleepwalk through my show.
Cadılar Bayramı için bile fazla ürkütücü bir halin var. Ve tüm program boyunca uyurgezer gibi davrandın.
That fart was absolutely ghoulish, Terrance.
Bu osuruk tamamen öcüseldi, Terrance.
... a bit ghoulish, really. This is brilliant.
Evet, gerçekten iyi, sen ne dersin?
He's threatening to use some kind of ghoulish assimilation technique.
Korkunç bir asimilasyon tekniği kullanmakla tehdit ediyor.
- It's kind of ghoulish.
- Gulyabani gibi.
Sheriff John Schrader refused to give details... of the ghoulish case... and said only that he did have strong evidence... linking the crime... to this morning's prison breakout... in neighboring Illinois.
Şerif John Schrader vahşi olayın ayrıntılarını vermedi, sadece işlenen cinayetin Illinois'da meydana gelen firar olayı ile ilişkili olduğunu gösteren kanıtları olduğunu belirtti.
Still, working there's kind of ghoulish, don't you think?
Yine de, orada çalışmak korkunç, öyle değil mi?
Well, that sounds ghoulish.
Korkunç bir şey.
Leave here with your sick fucking ghoulish thinking!
Şu iğrenç ve sapık fikirlerinle buradan çek git.
Well, Son Number One, what I think is so goddamn ghoulish I hesitate to speak it out loud.
1 numaralı oğlum yüksek sesle söylemekten çekindiğim çok korkunç şeyler düşünüyorum.
Well, that's a little ghoulish, don't you think?
Bu çok iğrenç olmuş, sence de öyle değil mi?
She's positively ghoulish.
Kesinlikle korkunç biri.
Well, son number one what I think is so goddamn ghoulish, I hesitate to speak it out loud.
İki şey oğlum, birincisi düşündüğüm şey o kadar mide bulandırıcı ki konuşmaya çekiniyorum.
A bit ghoulish, I know, but necessary to stage your coming out.
İğrenç olduğunu biliyorum ama ortaya çıkabilmesi için bu gerekliydi.
Ooh, that's just plain ghoulish.
Ah, hortlaklar gibi yani.
To bring my dad back, even for a minute, may be ghoulish, but it's also sweet.
Babamı bir dakikalığına bile olsa geri getirmen korkunç olabilirdi. Ama çok da güzel olurdu.
And when the lighthouse shines, you can hear his ghoulish moans as he cries out for someone...
Ve ne zaman deniz feneri yansa, onu evine ulaştıracak birilerini.. ... bulmak için yükselen iğrenç sızlanmalarını duyabilirsiniz.
Can we see the epicenter of the ghoulish activity?
Hayaletimsi aktivitenin esas merkezini Görebilir miyiz?
It's sordid and ghoulish.
Sefil ve iğrenç.
Of course, I will do you a favor, ghoulish old lady.
Tabii ki de sana iyilik yaparım, hortlak kadın.
That's quite the ghoulish hobby you got there, Doc.
Hobin tam bir iğrençlik doktor!
Interesting date for such a ghoulish demise.
Böyle korkunç ölüm için ilginç bir zaman.
'Peter wants to show me perhaps the most ghoulish aspect of Islamic medicine, surgery.'
Peter bana, İslam tıbbının belki de en ürkünç yönünü, cerrahi yönünü göstermek istiyor.
we're getting rather ghoulish here
Sabahın 7 : 55'inde burada korku saçıyoruz.
Isn't it ghoulish to rip A person's chest open And take out a heart,
Bir insanın göğsünü açıp kalbini çıkarmak ya da açık kalp ameliyatı yapmak canavarlık değil mi?
It might be a little ghoulish to grab it up so soon, but it is still up there, and someone, at some point, will...
Dinlenme odanızda. Küçük bir uyanık, listeyi oradan almış olabilir ama eğer hâlâ yerinde duruyorsa ve biri bir şekilde...
If you're a jaded, ghoulish adventure-seeker.
Eğer zevksiz, şeytan ruhlu bir macera arayıcısıysan.
"Ghoulish"?
Şeytan ruhlu mu?
I'm your ghoulish guide velma.
Ben hortlak rehberiniz, Velma.
Ghoulish as they are, they're still Destiny's pups. If I can win their hearts, I'll win her. Maybe I'll get them a nice present.
Bu da demektir ki... senin anlatacağın hikayelerde benim yaptığım herhangi bir kaba hareketi yada birşeyi öldürdüğüm yada herhangi küfürlü bir dil kullandığım ya da...
That's a very ghoulish and ugly thing to say to someone
Bunlar birine söylenebilecek çok çirkin ve iğrenç şeyler.
At worst, it's a ghoulish look into an obviously troubled mind.
Veya en kötü ihtimalle belki de bir delinin aklından neler geçtiği.
I can't do it. It's ghoulish.
Yapamıyorum.
I know this sounds ghoulish...
Bütün Avrupa'yı dolaşacağız.