Gibberish tradutor Turco
517 parallel translation
That woman is talking some absurd and crazy gibberish!
Bu kadın çılgınca şeyler söylüyor.
What is all this gibberish about Mr. Connor?
Bay Connor'la ilgili şu saçmalık da neyin nesi?
She's filled your mind with this gibberish, this talk of werewolves and pentagrams.
Pentagram ve kurtadamlardan bahsederek aklını bu saçmalıklarla doldurmuş.
There's a lot of gibberish.
Abuk sabuk bir şey çıktı.
Gibberish, that's what it is.
Anlamsız, hepsi bu.
A thing like this, Watson, that's been handed down for centuries can't be mere gibberish.
Böyle bir şey, Watson, yüzyıllarca aktarılan bu şey sırf anlamsız olamaz.
This is no gibberish.
Bu saçmalık değil.
- I'm talking a lot of gibberish, aren't I?
- Saçma sapan konuşuyorum, değil mi?
The message was sent at an accelerated speed so it just sounded like gibberish to us.
Mesaj artırılmış bir hızda gönderildiği için anlaşılamadı.
Last night, that clog smith Unokichi was sprawled on the street, barking gibberish. Really drew a crowd.
Dün gece, o takunyacı Unokichi sokağa yığılmış saçmalayıp duruyordu.
- No soap, sir? - Gibberish.
- Bir şey var mı, efendim?
It's gibberish.
Gevezelik.
Grown-up gibberish.
Yetişkin gevezeliği.
Baby-talk gibberish.
Bebekçe sarf edilen sözler.
He's talking some gibberish.
O bazan anlamsız konuşuyor.
Won't look well at all. Gibberish. Babbling.
.. kötü bir izlenim bırakacaksınız Bay K.
Sister, I've often warned you not to talk that court gibberish to me.
Benimle böyle saçma sapan tarzda konuşma diye kaç kez uyardım seni.
From what I could catch from their gibberish, there's a gathering of ships at their Cape Titan base.
Mırıldanmalarından anladığım kadarıyla, Cape Titan üssünde gemiler toplanıyor.
This gibberish is enough to drive a man mad.
Bu anlamsızlık insanı delirtmeye yeter.
- Because of all his gibberish about the soul?
- Ruh konusundaki anlamsız konuşması nedeniyle mi?
Of all the silly gibberish.
Bir sürü saçmalık.
Judge, you don't really believe all that gibberish, do you?
Yargıç, tüm bu saçmalığa gerçekten inanmıyorsun, değil mi?
Mr. Fenner, forgive me, but I can't stand here all night... talking gibberish with you. Come along, Anna.
Bay Fenner, kusura bakmayın ama tüm gece burada dikilerek sizinle anlamsız şeyler konuşmayacağım.
You're beginning to talk gibberish.
Saçma sapan konuşmaya başladın.
- To talk gibberish?
- Saçma söz?
Ain't that a lot easier than saying all that gibberish?
O abuk subuk konuşmadan daha kolay değil mi?
Your words are becoming gibberish and nonsensical.
Sözlerin gitgide saçma ve anlamsız oluyor.
Not only was it authentic frontier gibberish it expressed a courage little seen in this day and age!
Köylü lisanıyla söylenmiş saçmalıklar değildi bunlar... Bu sözler, bu çağda az rastlanır bir cesareti ifade ediyordu.
I'm sick of listening to you babble commandments... and spout gibberish.
Saçma sapan vaazlarını ve anlamsız dırdırlarını... dinlemekten bıktım usandım.
I'm quite capable of understanding your gibberish!
Zırvalarını anlayabilirim!
We'll have no more of this Obi-Wan Kenobi gibberish.
Şu Obi-Wan Kenobi zırvalığını da kes artık.
He spoke gibberish, made obscene sounds.
Acaip konuşmuş ayıp sesler çıkarmış. Ev sahibi Bay Webber'in başına...
Yes, because my son Don Jose, you are the only person who can... ( gibberish )
Evet, çünkü kardeşim Jose - ki sen bunu anlayacak tek...
Gibberish.
Saçmalık.
He can speak their gibberish now.
Artık dillerini biliyor.
It's gibberish.
Anlamsız sözler.
You sound it, with all your metaphysical gibberish.
Ancak sesiniz sanki inanırmış gibi çıkıyor.
* talking gibberish *
* Konu? mak anlams? z *
* More gibberish *
* Daha gibberish *
* gibberish *
* anlams? z *
* Gibberish *
* Saçmal? klar *
- * more gibberish *
- * Daha fazla anlams? z *
It's almost a gibberish.
Çoğunlukla anlamsız.
We'd be responding in gibberish.
Anlamsız seslerle cevap veriyor oluruz.
They're gibberish.
Bence efendim, onların hepsi saçmalık.
It's gibberish!
Saçmasapan bir söz!
These people are Satanists. They are Satanists. This is all gibberish.
Sana diyorum bu insanlar satanist!
Say the first thing that pops into your head even if it's total gibberish.
Abuk subuk da olsa, aklına gelen ilk şeyi söyle.
This is gibberish.
- Abuk sabuk şeyler.
Very creative gibberish.
- Aynı zamanda çok yaratıcı.
- Gibberish?
- Saçmalık mı?