Gibbon tradutor Turco
63 parallel translation
Greatest history of Rome since Gibbon.
Gibbon'dan sonra Roma tarihi üzerine en iyi kitap.
And then followed these horrible deaths and Gibbons'madness.
Sonra da o korkunç ölümler ve Gibbon'ın çıldırması takip etti.
By the way, if Captain Gibbon should inquire for me tell him I've gone for a chat with the general.
Bu arada, Yüzbaşı Gibbon sorarsa generalle sohbet etmeye gitti dersiniz.
Gibbon, you stay close.
Gibbon, buraya iyi bak.
Did you know the female gibbon gestates for seven months?
Dişi jibonların 7 ay boyunca hamile kaldıklarını biliyor muydun?
That's a gibbon suit.
- Jibon ( Asya maymunu ) kıyafeti.
I think that Gibbon should see him.
Bence Gibbon onu görmeli.
Dr. Gibbon.
Dr. Gibbon.
Gibbon.
Gibbon.
Oh, okay, you little gibbon.
Tamam, seni küçük maymun.
I would rather go out with an Ebola-riddled gibbon monkey than this guy.
Ebola virüsü bulaşmış maymunla çıkmayı tercih ederim.
Up in the tree tops, nothing can match the grace of a gibbon in full flight only the birds move faster
Yüksek ağaç tepelerinde, uçan bir şebeğin zerafetine hiçbir şey denk olamaz. Sadece kuşlar daha hızlı uçar.
But the coati and the hyrax, the tamandua and the gibbon are proof that there is a very good living to be had up there.
Ancak koati, hayreks, tamandua ve şebekler bize yukarıda da çok iyi bir yaşam olabileceğini gösteriyor.
There's the wonderful line of Gibbon's, about the pagan religions.
Gibbon'un pagan dinlerine karşı harika dizesi var.
He said the multitude of gods... Gibbon said... the common people found them all equally true and the philosophers found them all equally false and the magistrates found them all equally useful.
Çok tanrılık hakkında Gibbon diyor ki sıradan insanlar onları eşit ölçüde doğru buluyor filozoflar eşit ölçüde yanlış buluyor ve hakimler eşit ölçüde yararlı buluyor.
And I think many people in America and undoubtedly in Europe are in the position of the magistrates Gibbon talked about - they find them useful.
Sanırım Amerika'daki ve şüphesiz ki Avrupa'daki bir çok insan Gibbon'un bahsettiği "hakim" konumundalar. Onları yararlı buluyorlar.
Take the male Gibbon, an ape with relatively small testicles.
Erkek karakteri böyle. Erkek ve kadın karakterleri birbirlerinden farklıdır.
Now the Gibbon is considered to be highly monogamous.
İki terimi ayırıp belirtmekle işe başlamalıyız.
I cite "Gibbon v. Masters... treacherous conditions in the workplace."
"Gibbon v. Masters- - işyerindeki güvenilmez durumlar" dan bölümler aktarırdım.
There's peanut shells under Mr. Gibbon's seat.
Bay Gibbons'ın koltuğunun altında da fıstık kabukları var.
Chris Gibbon's chili. No peanuts, no shells, no skins.
Ne fıstık, ne de fıstık kabuğu.
Gibbons and I will march up the Yellowstone to a blocking position here at the mouth of the Little Bighorn.
Ben ise Gibbon'la Yellowstone'dan buraya ilerleyip, Little Bighorn'un ağzında onların önünü keseceğim.
It's like dancing with a gibbon.
Sanki bir maymunla dans ediyorum.
Maybe you're some form of mutant hairless gibbon.
Belki bir tür tüysüz şebeksindir.
You should have thought about that before you left a personal check on Maisy Gibbon's nightstand.
Bunu Maisy Gibbons'la tek gecelik birşeyler yaşamadan önce düşünmen gerekiyordu.
Mark Gibbon Hawthorne.
Mark Gibbon Hawthorne.
Living on a remote mountain range in south-central Yunnan is one of the few remaining wild gibbon populations in China, the black crested gibbons of Wuliangshan.
Yunnan'ın güney merkezindeki bu yüksek dağlarda yaşayan siyah sorguçlu Wuliangshan jibonu, Çin'de hayatta kalabilen pek az jibon türünden biridir.
Gibbon song once inspired the ancient poets of China, their glorious calls echoing far across the hills.
Jibonların tepeler boyunca yankılanan muazzam sesleri bir zamanlar Çinli ozanların ilham kaynağı olmuş.
Frankly, it'd be more hygienic if they just had a plague-infested gibbon sneeze my hands dry.
Açıkçası, vebalı bir asya maymunu elime hapşursa daha hijyenik olur.
Like gibbon tits, or vagina eyes or... twat.
Tıpkı "şebek memeli" ya da "vajina gözlü" ya da dallama gibi.
This, uh, ledger... which, um, Fletcher had me keep for the benefit of your husband... is a tale of decline and ruin... redolent of the great Gibbon.
Fletcher'ın bana kocanızın namına tutturduğu bu defter maymunca bir hırs ve açgözlülüğün sonunda gerçekleşmiş bir çöküş ve yıkımın hikâyesidir.
But the attendant, that flea-bitten gibbon, he did not.
Fakat bu pire ısırmış şebek tipli görevli, o anlamadı.
Gibbon says, is quite correct.
Gibbon'un söyledikleri, oldukça doğru.
Tracy hasn't come back yet. But he did send a gibbon to rehearse in his place.
Tracy daha geri gelmedi, ama prova için yerine bir şebek gönderdi.
" like a white whiskered gibbon put on this earth to do nothing
"aynı bu dünyaya sizin eğlenceniz için..." "... dans etmek ve Malezyalın böcek... "
The gibbon is on time. He knows his blocking. And he doesn't try to bite the dancers.
Babun vaktinde hazır, blokesini biliyor ve dansçıları da ısırmaya çalışmıyor.
Hey, before you hear crazy rumors and start believing them the gibbon did not attack Jenna. He was trying to mate with her face.
Hey, delice söylentileri duyup inanmaya başlamadan önce, babun Jenna'ya saldırmadı, yüzüyle çiftleşmeye çalışıyordu.
Leonard's younger brother, Michael, is a tenured law professor at Harvard, and his sister just successfully grew a human pancreas in an adolescent gibbon.
Leonard'ın ufak kardeşi Michael Harvard'ın hukuk bölümünde doçentlik yapıyor ve kızkardeşi, genç bir şebeğin içinde insan pankreası geliştirmeyi başardı.
Why else would you grow a pancreas in a teenaged gibbon?
Genç bir şebeğin içinde başka ne sebeple insan pankreası yetiştirirsiniz ki?
Cos Beardy Steve's been making her do the Funky Gibbon and...
Çünkü sakallı steve funky gibbon'u beceriyormuş. ( asya maymunu )
Me loves the Funky Gibbon!
Ben Funky gibbon becermeyi severim.
In relation, she's closer to a gibbon than she is to me.
Karımın zeka seviyesi bir maymuna bana olduğundan daha yakın.
So is a gibbon, but have you ever tried to eat with one?
Şebekte öyle, böyle birisi ile hiç yemeğe çıktın mı?
"Jenny Starpepper and the Huge White Gibbon"?
"Jenny Starpepper ve Büyük Beyaz Şebek"?
Gibbon's "Decline and Fall of the Roman Empire" might be one.
Gibbon'ın Roma İmparatorluğu'nun Gerileyişi ve Çöküşü kitabı mesela.
I don't know. Gibbon's is a cornerstone.
Gibbon'ın bir köşe taşıdır.
He can be a gold-plated fucking shit gibbon.
Altından lanet olası bir Asya Maymunu gibi.
Operation Gibbon, the one with the carrier pigeons - brilliant!
Gibbon Operasyonu'na katılmışsın, posta güvercinleri ile olan, mükemmel!
Smile, you ponderous gibbon.
Gülümse seni sıkıcı şebek.
The gibbon is the only member of the ape family not classified as a great ape.
Asya maymunu insansıların insangil sayılmayan tek üyesidir.
It's a gibbon.
Bu bir jibon.