Gimp tradutor Turco
242 parallel translation
A little gimp can do you good.
- Dayının müşterisi. - Görünüşü nasıl?
I was so proud to have the handsomest guy around, me, the gimp.
Buradaki en yakışıklı adama sahip olmaktan öyle gururluydum ki, ben, yani topal.
And a gimp, too!
Aynı zamanda topal da!
Francis the Gimp, killed 15 years ago.
Kaytan Francis, 15 yıl önce öldürüldü.
I say Gu, the same way he killed Francis the Gimp 15 years ago.
Ben Gu diyorum 15 sene önce kaytan Francis'i öldürdüğü şekilde.
And thanks for making me remember, Gimp.
Hatırlattığın için teşekkürler, Gimp.
Gimp, what gives?
Gimp, ne oluyor?
Not tonight, Gimp.
Bu gece olmaz, Gimp.
- Don't be mad at me, Gimp.
- Bana kızma, Gimp.
No, I put a quarter in there, Gimp.
Hayır, Gimp. Bir çeyreklik attım.
I didn't hear that, Gimp.
Duymadım, Gimp.
- I don't know, Gimp.
- Bilmiyorum, Gimp.
- Hey, Gimp.
- Hey, Gimp!
- Gimp, you kidding?
- Gimp, şaka mı yapıyorsun?
You know that gimp?
O topalι tanιyor musun?
The guy in the black hat with the gimp.
Siyah şapkalı topallayan adam.
What's the matter, gimp?
Sorun ne topal?
Gimp foot and all.
Topal ayağınla.
Okay but make it snappy, gimp.
Tamam, ama acele et!
The man was your basic gimp! Let's face it.
Adamın her bir tarafı sakatmış!
This isn't have-a-gimp-over-for-dinner night, is it?
Bu yemek, tüyleri diken diken eden yemeklerden biri mi?
With a gimp?
- Topal bir adamla mı?
They already told me I'd be a gimp for the rest of my life.
Bundan sonraki hayatımı topal olarak geçireceğimi zaten söylediler.
You should've picked a better body, you gimp.
İçine girecek daha güçlü bir beden bulmalıydın.
We got all these rails and things from the gimp catalog... but I never got'round to havin'them installed.
Bütün bu rayları ve şeyleri katalogdan satın aldık fakat onları kurmak için hiç zamanımız olmadı.
OK, how about F : you're a gimp.
Bu nasıl F : Sen bir salaksın.
- Look, I'm Forrest Gimp.
- Bakın, ben Forrest Topal'ım.
Well, bring out the gimp.
İyi. Topalı getir.
Think the gimp's sleepin'.
Uyuyor galiba.
Come on, you gimp.
Haydi, seni aksak.
The slightest thing will set a gimp off these days.
En ufak bir şey bir sakatı ateşleyebilir bugünlerde.
I wanna know who's the gimp.
Benim merak ettiğim, bu topal kim?
Feed it to the gimp, ease his pain.
Ne bileyim, topala ver, acısını dindirsin!
- Who's the gimp? - You've known the whole fuckin'time!
- "Bu topal da kim?" - "Kim olduğunu baştan sona biliyordun!"
Hey, swallow your tongue, you little gimp bitch!
Kapa çeneni sakat karı!
- So I can try out for gimp Olympics?
- Özürlü Olimpiyatları'na mı gireyim?
Let go of me, you gimp!
Bırak beni, özürlü!
- Tell the gimp to back off.
Şu tipsize söyle, geri çekilsin.
You put it on or the gimp puts it on for you.
Ya kendin takarsın ya da tipsiz senin için takar.
Show me, you gimp fuck!
Göster topal serseri!
You ain't goin'nowhere, you fuckin'gimp fuck!
Kaçacak hiçbir yerin yok pis topal!
You're a gimp.
Topal.
Hunchbacked gimp, missing an eye he's the one who'll wear the crown
Zavallı Esmeralda'ya, Kambur, topal ve bir gözü kör Seçilecek olan o!
There weren't a lot of opportunities for retired car thieves on the gimp.
Emekli araba hırsızları için bugünlerde pek iş yoktu.
The other day, I saw this dog, he had, like, a gimp, he couldn't...
Önceki gün harika bir köpek gördüm. Yaralıydı.
If my dad were a pharmacist, i swear i wouldn't be here emptying garbage it's the price of my independance, you gimp!
Benim babam eczacı olsaydı, yemin ederim burada çöpleri boşaltıyor olmazdım. Bu bağımsızlığımın bedeli, seni ahmak!
Thank you, gimp.
Teşekkür ederim topal.
She's a gimp, for chrissake!
Tanrı aşkına, kız bir ucube!
Dude, I'm going to gimp it.
Merak etme, topal ayağına yatarım.
The Park Avenue Gimp!
Bilirim o hissi.
The guy's a gimp.
Adam sakat kaldı.