Giraffe tradutor Turco
569 parallel translation
The old-time hunters used to think it was a cross between a giraffe and a zebra.
Eski avcılar, zürafayla zebra kırması olduğunu sanırdı.
Looks like a giraffe and I love him.
Bir zürafayı andırıyor ve ben onu seviyorum.
Imagine that big giraffe at the bottom of the East River.
O zürafayı Doğu Nehri'nin dibinde düşünsene.
Is it a giraffe?
- Bu bir zürafa mı?
No, not a giraffe.
- Hayır, zürafa değil.
He looks like a giraffe and I love him.
Zürafa gibi görünüyor ama onu seviyorum.
And that one for a giraffe.
Bu da bir zürafa için.
When Brad doesn't come home nights, you'll know the blonde he's sitting up with is a giraffe.
Brad'in eve gelmediği gecelerde, Bir zürafa ile birlikte uyumadığını bir sarışınla olduğunu bileceksin.
It makes you look like a giraffe with a goiter.
Guatrı olan bir zürafaya benziyorsun.
- Was that giraffe to your liking, bwana?
- Zürafayı beğendin mi, buana?
I noticed today that when everybody was wrestling with the giraffe, you were just sitting in the car, laughing.
Bugün herkes zürafa ile boğuşurken, sen arabada oturup, gülüyordun. Neden?
Because the giraffe was out there.
Zürafa dışarıda olduğu için.
- The giraffe has spots.
- Zürafa benekli.
- What colour is a giraffe?
- Zürafa ne renk?
We were talking about that big giraffe you picked last year.
Geçen yıl seçtiğin büyük zürafayı konuşuyorduk.
- We got a giraffe and a zebra.
- Bir zürafa ile bir zebra yakaladık.
I need another Italian song like a giraffe needs a strep throat.
Başka bir İtalyan şarkısına ihtiyacım var. Örneğin içli bir şey.
Among all the animals of the plains, the giraffe has no voice.
Çayırlarda yaşayan hayvanlar arasında sadece zürafanın sesi yoktur.
It's a giraffe.
Zürafa.
The giraffe has died.
Zürafa öldü.
Especially good are the artist's paintings of animals, beasts and birds, among which we can make a note of the deer, lion and giraffe.
Sanatçının özellikle hayvan, yaratık ve kuş resimleri güzel. Hele bunlar arasında geyik, aslan ve zürafalar ayrı bir güzel.
Many also wonder... why God did not make man herbivorous, like the sheep and the giraffe.
Birçokları da merak ediyor,.. ... acaba Tanrı neden bizleri otobur yaratmadı,.. ... koyunlar veya zürafalar gibi.
But darling, you used to do nice pictures of Grandma and for the giraffe at the zoo.
Ama hayatım eskiden büyükanne'nin güzel resimlerini yapardın. Hayvanat bahçesindeki zürafa'yı çizerdin.
- A giraffe piano.
- Bu bir piramit piyano!
And then there are wildebeests and ostrich and starlings and zebra and giraffe.
Ve orada ayrıca Güney Afrika antilopları, devekuşu, sığırcık kuşları, zebra ve zürafa bulunur.
The towering giraffe, who makes the zebra look like toys.
Devasa zürafa, zebraların oyuncak gibi görünmesine neden oluyor.
He looked like a giraffe.
Bir zürafaya benziyor.
- And the giraffe? Four.
- Peki ya zürafa?
- To gather courage to hit on the giraffe?
- Zürafaya yazılmak için biraz cesaret mi topluyorsun?
Did you see what big pants the Giraffe had?
Zürafa'nın aldığı büyük pantolonları gördün mü?
- What did the Giraffe say?
- Zürafa ile ne konuştunuz?
You'd better take care of the Giraffe.
Sen de zürafaya dikkat etsen, iyi edersin.
Do you think that the Norwegian and the Giraffe bought the flowers?
Sence şu Norveçli ile Zürafa mı gönderdi çiçekleri?
Majsan, bring the Giraffe and let's go to the Tonga Tonga.
Majsan, zürafayı kap gel, Tonga Tonga'ya gidiyoruz.
- My mistake. I stepped on your giraffe.
- Yanılmışım, zürafana basmışım.
Danny, my partner wants me to open up with the dachshund... but I think I should open up with the swan or the giraffe.
Danny, yardımcım köpek numarasıyla başlamamı öneriyor ama bana göre kuğu veya zürafayla başlamalıyım.
Open up with the dachshund and build to the giraffe.
Köpek numarasıyla başla sonra zürafa numarasıyla devam edersin.
Close with the giraffe cos it's got more impact.
Ve yine zürafa numarasıyla bitirirsin. Çünkü bu çok etkili olur.
If I know a song of Africa... of the giraffe... and the African new moon lying on her back... of the ploughs in the fields... and the sweaty faces of the coffee pickers... does Africa know a song of me?
Eğer bir Afrika şarkısı biliyorsam... zürafalardan... ve Afrika'nın uzanmış yatan yeni ayından... tarlalardaki pulluklardan... ve kahve toplayanların terli yüzlerinden söz eden... Afrika benim şarkımı bilir mi?
- Hey, can I have that giraffe?
- Hey, zürafanı alabilir miyim?
I am Bartschius of the giraffe constellation!
Ben... Üzülme.
listen here, you bronx giraffe!
Dinle şunu, seni turuncu zürafa!
Want a giraffe for the birthday boy?
Bir zürafa ister misin doğum günü çocuğu?
Which one's the giraffe?
- Hangisi zürafa?
That's not a giraffe, that's a dinosaur.
- O zürafa değil, dinozor.
That's a dinosaur, not a giraffe.
O dinozor, zürafa değil.
You are a girl, and you're a girl with as much talent for disguise as a giraffe in dark glasses trying to get into a "Polar Bears Only" golf club.
Sen bir kızsın, ayrıca, Kutup Ayılarına ait golf kulübüne siyah gözlükle tedbili kıyafet girmeye çalışan bir zürafa kadar yetenekli bir kızsın.
We found a sick baby giraffe.
Hasta bir bebek zürafa bulduk.
It's a giraffe.
Bir zürafa.
some gum and that giraffe up there.
Bir tane de zürafa.
An ugly bird, like a red giraffe.
Nazik olayım dedim, aptal beni öpmeye kalkıştı.