Give it your best shot tradutor Turco
112 parallel translation
You got to give it your best shot.
Ne istiyorsan onu yapmaya çalışmalısın.
Well, go ahead and give it your best shot.
Durma, elinden gelenin en iyisini yap.
So go ahead, give it your best shot.
Durma, elinden geleni yap.
And give it your best shot.
En iyi atışını yap.
Just give it your best shot.
Sadece en iyi vuruşunu yap.
the important thing is to give it your best shot.
Önemli olan kendin için en iyisini yapman.
The point is to do your best always, to always give it your best shot,
Amaç her zaman en iyi şeyinizi yapmanız, ner zaman en iyi atışınızı yapın,
Give it your best shot.
Gücünü göster.
Give it your best shot.
- Elinden geleni yap.
Go ahead, Andy, give it your best shot!
Devam et Andy, en iyi atışını yap!
Give it your best shot.
En iyi atışını yap.
All right, gramps. Give it your best shot.
En iyi vuruşunu göster.
You get in there, you just gotta give it your best shot.
Oraya gidersin, en iyi atışını yapmalısındır.
Give it your best shot, shrimp.
Elinden geleni yap, bodur!
Prem, give it your best shot.
Prem en iyi vuruşunu yap.
Wyatt, you give it your best shot.
Wyatt, elinden geleni yap.
Just reach under this rock. Give it your best shot.
Sadece bu kayanın altına uzan... ona en iyi atışını ver.
I can take you. - Give it your best shot.
- Elinden geleni ardına koyma!
But I'm just gonna tap you, all right? - Give it your best shot...
Tamam, fakat çok hafif vuracağım, tamam mı?
Hey, give it your best shot.
Hadi, en iyi hareketini yap.
- Give it your best shot...
- En iyi vuruşunu ya...
Just give it your best shot.
Sadece en iyi atışınızı yapın.
I want you to get all three witches together in one place by midnight, and give it your best shot.
Gece yarısına kadar üçünü de bir araya getirmeni istiyorum, ve en iyi hamleni yap.
You owe it to them to give it your best shot.
Onlara en iyi atışını borçlusun.
Give it your best shot, Eddie.
Elinden geleni ardına koyma, Eddie.
Now you wanna gun for me, sir, you give it your best shot.
Tamam.
Give it your best shot.
En iyi atışını göster.
The whole class is gonna be nothing but women and gay guys So, you'll give it your best shot
Kelepçeler "hayır" dese de, gözler "evet, evet" diyor.
Give it your best shot.
En iyi atış ver.
Give it your best shot.
Tamam. Elinden geleni yap.
W-Well, give it your best shot.
Elinden geleni yap.
Give it your best shot.
Yapabileceğinin en iyisini yap.
Give it your best shot!
En iyi atışını yap!
Alright give it your best shot!
En iyi atışını yap!
So go ahead and give it your best shot.
Bu yüzden elinden ne geliyorsa ardına koyma.
give it your best shot.
En iyi hünerini göster.
Give it your best shot.
En iyi vuruşunu yap.
But, obviously, I can't do anything to stop you, so give it your best shot.
Ama, belli ki, seni durduracak hiç birşey yapamam, o yüzden en iyi vuruşunu yap.
Well, give it your best shot.
bol şanslar.
You just get out there and give it your best shot.
Oraya çık elinden gelenin en iyisini yap.
Give it your best shot.
En iyi yumruğunu görelim.
You can give it your best shot three times.
En iyi atışını üç kez deneyebilirsin.
give it your best shot.
En iyi şekilde deneyin.
Give it your best shot at home.
En iyi şekilde evde deneyin.
Give it your best shot You're dead
- En iyi vuruşunu yap. - Sen öldün.
Give it your best shot.
Elinden gelenin en iyisini yap.
Give it your best shot.
En iyi atışını yap bakalım.
Give it your best shot.
Vur bakalım.
Give it your best shot, Mikey.
Elinden geleni yap Mikey.
- Go ahead. Give it your best shot.
Devam et, en iyi atışını yap.
So if you think it best to give him the shot, I'll respect your decision.
Yani ona iğneyi yapmanın en iyisi olduğunu düşünüyorsan, kararına saygı duyarım.