Gotta hand it to you tradutor Turco
246 parallel translation
Gotta hand it to you, Rico.
Haklıymışsın, Rico.
I gotta hand it to you, Doc, you're all right.
İtiraf etmeliyim ki Doktor, çok iyisin.
- Gotta hand it to you, John.
- Sana yardımcı olmalıyız, John.
- I gotta hand it to you.
- Seni kutlamam gerek. - Neden, Frank?
I gotta hand it to you.
Beni kötü bir tuzağa düşürdünüz.
I gotta hand it to you, Shark.
- Hakkını vermeliyim Köpekbalığı.
I gotta hand it to you.
Çok iyisiniz Bay Fisher.
Oh, I gotta hand it to you.
Sana hakkını teslim edecektim.
Stanley, I've gotta hand it to you.
Hakkını vermem lazım Stanley.
We've gotta hand it to you kids.
Hakkınızı vermeliyiz.
I gotta hand it to you.
Seni alkışlamam lazım.
I gotta hand it to you, kid.
Hakkını vermem lazım, evlat.
I've really gotta hand it to you, Uncle Jarv.
Onu aslında sana vermem gerek, Jarv Amca.
Gotta hand it to you.
Hakkını vermeliyim.
I gotta hand it to you, kid.
Hakkını yememeliyim.
Billy, I gotta hand it to you.
Billy, hakkını vermeliyim.
I gotta hand it to you about those handcuffs.
Şu kelepçeler hakkında size onu vermem gerekiyordu.
I gotta hand it to you... you hung on longer than anybody else.
Ama hakkını vermeliyim herkesten fazla dayandın.
I gotta hand it to you.
Ne adamsın.
I gotta hand it to you.
Hakkınızı vermeliyim.
I gotta hand it to you, Barn, super dope grown in super time means a super buzz.
Sana yardım lazım, Barn, Süper zamanda süper uyuşturucu yetiştirme eşittir süper uçuş.
I gotta hand it to you, doc.
Sana havluyu ben uzatmalıydım doktor.
Gotta hand it to you, Flowers.
Hakkını vermeliyim.
Maddie, I gotta hand it to you, getting us this job.
Maddie, bu işi alarak bizim için iyi birşeyler yapmaya başladım.
You know, most drug dealers are morons, Joey, but I gotta hand it to you, you're one silky son of a bitch.
Dinle eroinciler aptal olur, Joey ama sen kuralı bozuyorsun. Sen çok zeki bir pisliksin.
ha, i gotta hand it to you, tanner.
Hakkını vermeliyim, Tanner.
- I gotta hand it to you.
- Hakkını vermeliyim.
You know, Gerald, I gotta hand it to you. You got balls.
Al bakalım cesur çocuk.
I gotta hand it to you people. You got the resiliency of ants.
Size hakkınızı vermeliyim.Sizde karıncaların çalışkanlığı var.
I gotta hand it to you, Ed.
Hakkını vermeliyim, Ed.Bu çok iyi bir fikir.
But I gotta hand it to you. There are real possibilities here.
Ama hakkını teslim edeyim, buranın imkanları harika.
I gotta hand it to you, Barbara. You got quite a wallop there.
Hakkını teslim etmem gerek Barbara, iyi dövüştün.
Jonas, I gotta hand it to you.
Jonas, hakkını vermeliyim.
Gotta hand it to you, Wayne.
Bunlar senin olmalı, Wayne.
I gotta hand it to you, Clarence.
Hakkını vermeliyim, Clarence.
I gotta hand it to you you're a formidable adversary.
Hakkını teslim etmem gerek. Dişli bir düşmansın.
I gotta hand it to you, Jefferson these knockoffs look just like the originals.
Hakkını teslim etmem gerek Jefferson. Bu sahteler tıpkı orijinallerine benziyorlar.
I've gotta hand it to you your new room looks pretty good.
Hakkını vermeliyim. Yeni odan oldukça güzel görünüyor.
No, Efrum, I've gotta hand it to you you're gone.
Hayır, Efrum, hakkını vermeliyim, sen gitmişsin.
But you gotta hand it to'em ― they both stood their ground.
Ama haklarını vermek zorundasınız, diğer iki davadan vazgeçtiler.
You gotta hand it to the navy.
Deniz kuvvetlerine hakkını vermek lazım.
You gotta hand it to the Mexicans when it comes to swift justice.
Adaleti çabuk yerine getirmekte Meksikalıların üstüne yok.
Yeah, you gotta hand it to them all right.
Evet, onların üstüne yok.
You gotta hand it to the old man.
İhtiyarın hakkını vermen lazım.
You gotta hand it to her.
Hakkını vermelisin.
- You really gotta hand it to that fellow, though.
O adama gerçekten yardım ettiniz mi?
You gotta hand it to them.
Onların hakkını vermelisin.
Wow, I gotta hand it to you Sokka.
Bu harika.
You really gotta hand it to those Federal Marshals, boy.
Bu Federal Ajanları gerçekten kutlamalısın, evlat.
Gotta hand it to you.
Tahmin ettim.
I gotta hand it to you, Al.
Sana hakkını teslim etmem gerek Al.