Grasshoppers tradutor Turco
134 parallel translation
More darn Indians camped over on Little Bighorn than grasshoppers in a cornfield.
Little Bighorn'da tarladaki çekirgeden çok yerli var.
They jump from one claim to another, Iike grasshoppers, Bronco.
Çekirge gibi bir kaynaktan digerine atliyorsunuz, öyle mi
Come it's the nature of things that ants toil and grasshoppers sing and play, Mr. Scrooge.
Bu doğanın kanunudur bay Scrooge, karıncalar çalışır çekirgeler çalıp şarkı söylerler.
Last year, my entire crop was wiped out by grasshoppers.
Geçen yıl, benim bütün ürünüm çekirgeler tarafından yok edildi.
But by that time, the grasshoppers were so rich, they could afford gas masks.
Fakat o sırada, çekirgeler öylesine zenginleşmişlerdi ki gaz maskeleri alacak paraları olmuştu.
You been giving him special feedings of grasshoppers and bugs like I told you?
Sana söylediğim o çekirge ve böcek yemlerinden verdin mi?
One of them flying'grasshoppers.
Uçan Çekirgelerden biriyle gelmiş.
We had grasshoppers last year.
Geçen sene çekirgeler bastı.
Grasshoppers?
Çekirgeler?
Oh, God, are you goin'to tell me about grasshoppers?
Oh, Tanrım. Bana çekirgelerden mi bahsedeceksin?
Her wagon-spokes are made of long spinners'legs, and the cover of the wings of grasshoppers.
Tekerlekleri örümcek bacağından. körüğü çekirge kanadından.
Worms, crickets, grasshoppers flies, spiders, slimy good things to eat.
Solucanlar, cırcır böcekleri, çekirgeler sinekler, örümcekler, yenecek iğrenç şeyler.
But the poison killed the birds, and that resulted in a plague of grasshoppers, just as bad as the rabbits.
Fakat zehir kuşları da öldürünce, tavşan kadar kötü olan çekirge istilası ile sonuçlandı.
Grasshoppers when I can catch them.
Yakalayabilirsem çekirgeyle.
They are grasshoppers.
Hain bunlar hain!
I'll teach you all! My grasshoppers...
- Yahu kırma bizi Hafize Ana.
- Okay, my grasshoppers! Come around me!
Aman Hafize ana senin bayramlık elbiselerin ne güne duruyor?
When it is dry the grasshoppers go their own way, happy individuals.
Hava kuru iken çekirgeler kendi yollarına giden mutlu bireyler.
Remaining forever happy-Go-Lucky grasshoppers.
Sonsuza dek neşeli, kaygısız çekirgeler olacaklar.
Locusts and grasshoppers chew the leaves.
Ağustosböcekleri ve çekirgeler yaprakları çiğner.
I'll say the soil's rotten... the grasshoppers will eat his crop, it never rains- -
Toprağın verimsiz olduğunu, çekirgelerin ürünleri yediğini ve hiç yağmur yağmadığını söyleyeceğim.
No grasshoppers today?
Demek bugün hiç çekirge görmedin.
Sometimes he'll cook things like grasshoppers.
Bazen çekirge pişirdiği oluyor da.
Vialula, your daughter was dumping grasshoppers in the punch bowl again.
Vialula, kızın içkiye yine çekirge atıyordu.
Flew grasshoppers for the field artillery in the war. Make yourself comfortable.
Çoğu zaman bir arkadaşım bir uçta oturur, ben de diğer uçta.
A digger wasp is a solitary wasp, not like the wasps that bother us in the autumn, and it stings grasshoppers or other prey and takes them back to its burrow.
Kazıcı eşekarıları tek başlarına dolaşır baharda bizi rahatsız eden eşekarılarına benzemez ve çekirgeleri ya da başka avları sokarak onları yuvalarına taşır.
But in order to do that, it's got to be able to find its way home, because it's foraging for grasshoppers for quite a long distance.
Ancak bunu yapabilmesi için eve dönüş yolunu bulabilmeli çünkü çekirgeleri bulmak için çok uzaklara gitmesi gerekiyor.
Besides grasshoppers live in the country.
Ayrıca çekirgeler kırlarda yaşar.
I don't know anyone who raises grasshoppers.
Hiç çekirge beslemiş birini tanımıyorum.
I think it's stupid to hunt grasshoppers and then to raise them.
Bence çekirge yakalayıp beslemeye kalkmak aptalca bir şey.
Why do grasshoppers emigrate?
Çekirgeler niye göç ederler?
- I brought you some grasshoppers.
- Size çekirge getirdim.
Giant spiders, giant grasshoppers.
Dev örümcekler, dev çekirgeler.
There are always lots of frogs, grasshoppers, mice and gophers around rice paddies and fields.
Civardaki pirinç tarlalarında sürüyle kurbağa, çekirge fare ve köstebek bulunur.
A few thousand grasshoppers does not constitute a plague.
Birkaç bin çekirge bir musibet oldukları anlamına gelmez.
Or do all grasshoppers play music?
Yada tüm çekirgeler mi müzik çalar?
All grasshoppers... try.
Tüm geçirgeler... dener.
Like grasshoppers, Daddy.
Çekirgeler gibi, Baba.
Like grasshoppers.
Cekirgeler gibi.
Scourge of grasshoppers and dope fiends everywhere. "
Her türlü otoburun korkulu rüyası. "
The sun grows the food, the ants pick the food, the grasshoppers eat the food -
Güneş yiyecekleri büyütür, karıncalar yiyecekleri toplar, çekirgeler yiyecekleri yer...
And the birds eat the grasshoppers.
Ve kuşlar da çekirgeleri yer.
What's the matter? You scared of grasshoppers?
Yoksa çekirgelerden korkuyor musun?
Grasshoppers are coming!
Çekirgeler geliyor!
We don't fight grasshoppers.
Çekirgelerle savaşamayız.
The South Tunnel Elementary School second grade class... would like to present you with this, a mural we have drawn... of you bugs helping us fight the grasshoppers away.
Güney Tüneli İlkokulu ikinci sınıfı size... çekirgelerle savaşımızda bize... yardım etmenizi anlatan bu resmimizi sunar...
We are the grasshoppers!
Bizler çekirgeyiz!
- I'd like to thank the warriors for helping us in our fight... against the grasshoppers.
- Çekirgelerle olan savaşımızda bize yardım eden savaşçılara... teşekkür etmek istiyorum...
- You said nothin'about killin grasshoppers.
- Bize çekirgeleri öldürmekle ilgili hiçbirşey söylemedin.
We are not about to fight grasshoppers, okay?
Çekirgelerle savaşmayacağız, tamam mı?
Boy, are those grasshoppers in for a surprise! - Dr. Flora!
- Doktor Flora!