Gustavo tradutor Turco
362 parallel translation
Gustavo's outside with a new car.
Gustavo dışarıda. Yeni bir arabayla.
Paracioppi, Gustavo.
Paracioppi, Gustavo.
And our distinguished Presidente, Gustavo Fortuna.
Ve güzide Başbakan'ımız Gustavo Fortuna.
Gustavo, I have persuaded General Moscoir to serve on the board for the concert hall.
Gustavo, konser salonunu finanse etmesi için General Moscoir'un aklını çeldim.
Gustavo.
Gustavo.
Gustavo has long since restored order.
Gustavo uzun zaman önce emrini geri çekti.
Gustavo has been kept at the conference, so I proposed to take your mother to the opera.
Gustavo'nın konferansı hala devam ediyor ben de annene operaya giderken eşlik etmeyi teklif etmeye geldim.
Gustavo will sign the bill for the construction of the new Centre of Culture.
Gustavo inşa edilecek olan Kültür Merkezi'nin sözleşmesini imzalayacak.
- But I will denounce Gustavo.
- Fakat ben Gustavo'yı ihbar edeceğim.
And I will confess that Gustavo gave it to me to transmit.
Ben de dağıtmam için bana Gustavo'nın verdiğini söyleyeceğim.
Not Gustavo.
Gustavo değildir.
That is what will cause me to denounce Gustavo, and I won't be able to help myself.
Gustavo'yı ihbar etmeme ve kendimi durdurmamı engelliyen şey.
Ladies and gentlemen, my fellow countrymen, I have the honour to introduce Señor Gustavo Alfredo Fortuna, the President of our country.
Bayanlar ve baylar, vatandaşlarım ülkemizin Başbakan'ı Sinyor Gustavo Alfredo Fortuna'yı sunmaktan onur duyuyorum.
Gustavo, this is absurd.
Gustavo, bu saçmalık.
Gustavo, think.
Gustavo, düşün.
Hi Gustavo.
Merhaba Gustavo.
Hey Gustavo!
Hey Gustavo!
We've already made the mistake of letting Gustavo go.
Biz zaten Gustavo'nun gitmesine izin vererek bir hata yaptık.
Who unleashed the dogs that tore Gustavo apart?
Kim Gustavo'nun gitmesine izin verdi ve köpeklere parçalattı?
It is inspired by a tale by Gustavo A. Becquer, the Spanish romantic poet. "
Bu olay, İspanyol bir yazar olan Gustavo A. Becquer'in bir hikayesinden esinlenerek yapıldı
as Gusta Flabare wrote to George Sand.
Tıpkı Gustavo Flaubert'in, George Sand'a yazdığı gibi...
Gustavo!
Gustavo!
Gustavo!
Ahır hazır!
The saddle is ready! Gustavo! Why are you praying again?
Neden tekrar dua ediyorsun?
Gustavo! Did you hear what I said?
Ne dediğimi duydun mu?
Gustavo. You're still there.
Hala buradasın.
Gustavo Valdez.
Gustavo Valdez.
This is no joke, Gustavo.
Bu hiç komik değil, Gustavo.
Oh, Gustavo, I don't know.
Gustavo, bilmiyorum.
Gustavo, look at this!
Gustavo, şuna bak.
Come on, Gustavo.
Hadi Gustavo.
Forget about it, Gustavo.
Unut bunu, Gustavo.
I'm Gustavo Valdez, and this is Yolanda.
Ben Gustavo Valdez ve bu da Yolanda.
Do you really think you're going to go to Prague to study a profession that's useless in this country?
Gustavo lütfen. Gerçekten bu ülkede işe yaramayan bir eğitim almak için Prag'a gidebileceğini mi düşünüyorsun?
Please, Gustavo.
Lütfen Gustavo.
Remember him, Gustavo?
Gustavo'yu hatırlıyor musun?
What's up, Gustavo?
Ne oldu, Gustavo?
Don't take things so seriously, Gustavo.
Her şeyi bu kadar ciddiye alma, Gustavo.
Fuck them, Gustavo.
Siktir er Gustavo.
Gustavo, you think I like this?
Gustavo, bunun hoşuma gittiğini mi düşünüyorsun?
You know what, Gustavo?
Biliyor musun Gustavo?
I'm tired of this shit, Gustavo.
Bu boktan sıkıldım, Gustavo.
Hey, Gustavo!
Gustavo.
Gustavo, he's opening a boutique here, and he gave it to me.
Gustavo burada bir butik açıyor, bana bu bileziği verdi.
I'm very much in love with you, Gustavo.
Seni çok seviyorum, Gustavo.
You know something, Gustavo?
Biliyor musun Gustavo?
To dance with Gustavo.
Gustavo ile dansa.
- Gustavo, please!
- Gustavo, lütfen!
It's not fair what they did to Gustavo.
Gustavo'ya yaptıkları adil değil.
We're in class, Gustavo.
Sınıftayız Gustavo.
Let's go, Gustavo!
Haydi, Gustavo!