English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / Halfwit

Halfwit tradutor Turco

77 parallel translation
- A halfwit could've done better.
- Beyinsiz bile daha iyisini yapardı.
Play saloon with me, and I'll introduce you to every wit, nitwit and halfwit in New York.
Benimle dolaşırsan, New York'taki akıllı, yarımakıllı, akılsızlarla tanıştırırım.
You tell Meredith if he isn't jealous, he's a halfwit.
Meredith seni kıskanmıyorsa deli olmalı.
He said if you weren't jealous of me, you're a halfwit.
Ve Tom seni kıskanmıyorsa deli olmalı dedi.
You all think I'm a good-natured halfwit, a scarecrow who'll do your bidding.
"beni cesur ve biraz da budala görüyorsunuz.. " benden korkuluk yapmak istiyorsunuz..
Get over, you halfwit.
Kenara çekil, seni yarım akıllı
To quote our chief's immortal words, "Once a halfwit always a halfwit."
Şefimiz her zaman şöyle der ; 'Yarım akıllı olan, yarım akıllı kalır.'
He's a halfwit.
Beyin özürlü.
Shut up. You halfwit.
Kes sesini salak şey.
A neurosurgeon fumbling round like a wretched halfwit?
Etrafta deli gibi dolaşan bir operatör nörolog.
Believe it or not, Bulldog, not every man's dream woman is a pompom-shaking, half-time halfwit.
- İster inan, ister inanma Buldog. Ama her erkeğin hayalinde ponpon sallayan salak bir kız yoktur.
Carrying on with Mary like some schoolboy halfwit.
- Onu uyarmıştım. Hâlâ Mary'nin etrafında dolanıyorsun.
That's what I am, halfwit!
Zaten öyleyim, kıt zeka!
We've met, Harmony, you halfwit.
Daha önce tanıştık, Harmony. Beyinsiz.
I'm the halfwit?
Beyinsiz mi?
You think Alex Cross is a halfwit?
Alex Cross'un salak olduğunu mu düşünüyorsun?
- Perhaps he's a halfwit.
- Aklından zoru olmalı.
Let go of her, or III let that ugly halfwit you call Junior have it again!
Bırak gitsin yoksa bu çirkin yarım akıllının dersini vereceğim!
He's a halfwit!
O yarım akıllı.
A halfwit!
Yarım akıllı.
- "Grouchy Leonard Blue " runs a record shop with halfwit moustachioed assistant Danny. "
- Huysuz Leonard Blue sakallı, salak yardımcısı Danny ile bir müzik dükkanı işletmektedir.
You closet pervert halfwit!
Aksi sapık!
Do I look like a halfwit?
Salağın teki gibi mi görünüyorum?
Oh, no, you don't look like a halfwit.
Hayır, hayır. Salak olmadığın belli.
He bashed one suspect into a halfwit with a single punch.
Duyduğuma göre bir zanlıyı tek yumruğu ile aptala çevirmiş.
I'm not a halfwit.
Ben aptal değilim.
Halfwit would go over there and Ray'd teach him how to do things.
Yarım akıllı oraya giderdi ve Ray ona birşeylerin nasıl yapılacağını öğretirdi.
It ain't a candy, you halfwit.
O bir şeker değildir, seni ahmak.
Waltazar, Larius, and the dumbest of all, the halfwit Ignus, bastard son of Momon and the brainless He-demon.
Waltazar, Larius, ve en aptal olanları, yarım akıllı Ignus Momon'un veledi zinası ve beyinsiz iblisi.
This isn't an improvised explosive device cooked up by some halfwit undergraduate.
Bu yarım akıllı bazı üniversite öğrencilerince alelacele yapılan bir patlayıcı cihaz değil.
With the allegations and the forensic evidence, any halfwit lawyer could get this confession thrown out.
Sana yönelik iddialar ve adli delillerle yarım akıllı bir avukat bile bu itirafı kabul etmez, bunu biliyorsun.
Masterpieces, you ignorant halfwit!
Onlar başyapıt, seni cahil salak!
I mean, what kind of halfwit does that?
Hangi geri zekâlı yapar ki böyle bir şeyi?
It means halfwit.
Budala anlamına gelir.
Halfwit troglodytes are a dime a dozen.
Her yer mağara adamıyla dolu.
Have your halfwit marry Güvercin. Do whatever, but clean up this mess!
Bu yarım akıllıyla Güvercin'e nikah mı kıyacaksın n'apcaksın, bu pisliği temizleyeceksiniz.
I'm sorry that you are paid piecework and not on wages, and that you have been eluded the winter long by a halfwit.
Maaş yerine yaptığın iş başına ücret almana ve kış boyunca yarım akıllı birine yenik düşmene üzüldüm.
- Shut up, halfwit!
- Kes sesini kıt beyinli!
1 20 Adventures of Goat the Halfwit...
Yaramaz keçinin maceraları.
No thanks, halfwit.
Hayır, istemez üvey.
For I said, lt's mindless housework and dating some halfwit you can make some halfwit very happy.
Demem o ki, bu düşüncesizce yapılan bir iş ve bir ahmakla birlikte olmak... Siz ahmakları çok mutlu edebilirsiniz.
The story of how a fellow inmate became a crippled one-eyed halfwit so that you could find God.
Hikâye sen Tanrı'yı bulabilesin diye hapishane arkadaşının tek gözü sakat bir aptala dönmüş olmasıyla ilgili. - Aman ya.
Even a halfwit could see that you're officials
Yarım akıllı biri bile sizin asker olduğunuzu anlayabilir.
I always knew you were a halfwit.
- Salağın teki olduğunu hep biliyordum.
Some halfwit with a stutter?
Kekeme bir beyinsiz mi?
But he's an idiot, a halfwit, a moron...
Ama o bir budala, aptal, yarım akıllı...
Put that away, you halfwit! You're going to get us kicked out.
Şunu uzağa koy, yarımakıllı!
Find the halfwit.
Bulun onu.
You let a halfwit escape with a cripple.
Geri zekalının sakatı alıp kaçmasına izin mi verdin?
Slaves belong in the pit, you hopeless halfwit.
Esirler maden ocağına ait, seni yarım akıllı umutsuz vaka.
- Days. You've been a sullen fuck the entire trip, all for some foreign halfwit who got himself abducted.
Tüm yolculuk boyunca huysuz moruklar gibiydin hem de kaçırılan yabancı bir manyak yüzünden.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]