Hanlon tradutor Turco
153 parallel translation
Good afternoon, Mr. Hanlon.
İyi günler Bay Hanlon.
Thanks, Mr. Hanlon.
- Teşekkürler Bay Hanlon.
Now, hold it, Hanlon. I'll do whatever I want.
Hanlon, ne istersem, onu yaparım.
- Hey, look. Hold it, Hanlon. I'm gonna fire you one of these days.
Hanlon, bugün yarın seni işten atacağım!
Oh, yes, sir, Mr. Hanlon, sir. Mr. Paul Hanlon.
- Peki Bay Hanlon.
Now get off my back, Hanlon.
Şimdi bırak yakamı Hanlon!
Paul Hanlon. You must have heard of him.
Paul Hanlon'ın adını duymuşsunuzdur.
You are Mr. Paul Hanlon, aren't you?
Paul Hanlon mı?
I'm afraid I have some bad news for you, Mr. Hanlon.
- Maalesef kötü haberlerim var Bay Hanlon.
Anyway, we're trying to locate his wife, and there were no servants in the house.
Neyse Bay Hanlon eşini bulmamız lazım. Evde hizmetçi yoktu.
Actually, I would have asked Mr. Hanlon some of these questions, but he's a very busy man and excitable.
Bay Hanlon'a da soru sormak isterdim ama meşgul ve heyecan dolu birine benziyor.
Uh, I wanted to ask you a question about Mr. Hanlon.
Bay Hanlon'dan biraz bahsedebilir misiniz?
Then about two years ago, when Mr. Wagner died, well, Eric didn't know anything about running a ball club, so he got Hanlon to come in and take over, run the business for him.
Eric iki sene önce şirketi devralınca, birşey bilmediğinden bütün işleri ona devretti.
So Hanlon just stepped in? No.
- Yani Hanlon birden devreye girdi?
Look, maybe I'm not the biggest fan of Paul Hanlon, but let me tell you this...
Belki Paul Hanlon'a hayranlık beslemem ama size şunu söyleyeyim...
He's one of the sharpest, shrewdest general managers in this business.
Paul Hanlon bu alandaki en parlak yöneticidir.
Yes, Mr. Hanlon will make an announcement when it's appropriate.
Bay Hanlon uygun bir zamanda basın açıklaması yapacak.
Oh, I'm afraid she's been with Mr. Hanlon.
Galiba Bay Hanlon ile ilgileniyor.
Oh, Mr. Hanlon's.
- Bay Hanlon için çalışıyorum.
Mr. Hanlon.
- Demek Bay Hanlon?
Well, Mr. Hanlon said he just wouldn't be able to see you for a while, sir. No problem.
Bay Hanlon sizinle bir süre görüşemeyeceğini söyledi efendim.
You could be a big help to me, sir, if you'll just fill me in with certain details. You think you could do that?
Bana birkaç konuda bilgi verirseniz çok sevinirim Bay Hanlon.
Nothing. So it looks to me like, uh, we're just gonna have to look to someone else.
Belki de araştırmalarımızı başkasına yöneltmemiz gerekecek Bay Hanlon.
Paul Hanlon.
Paul Hanlon, değil mi?
Mr. Hanlon.! What's caused...
- Bay Hanlon!
Mr. Hanlon.!
- Ne var, ne oldu yine?
We didn't touch anything. Honestly. I promise.
Hiçbir şeye dokunmadık, Bay Hanlon.
Mr. Hanlon, those phones were bugged.
- Bay Hanlon, telefonlar dinleniyormuş.
I'm sorry, Hanlon. That's all I can say.
Başka bir şey diyemeyeceğim.
I'm the one who was insistent.
Israr eden benim Hanlon!
Uh, Mr. Hanlon.
- Bay Hanlon!
Paul Hanlon was egging Eric on.
Bu Paul Hanlon,... Eric'i mahvediyordu.
I wanted evidence to prove to you and Eric how Hanlon had been using him, using you both.
Sana ve Eric'e Hanlon'un onu nasıl kullandığına dair elimde kanıt olsun istedim. Sizi kullandı!
There's still a big pile of tapes from Mr. Hanlon's office phone.
Bir de Bay Hanlon'un ofisindeki kayıtlar var.
I already knew how jealous you were of Mr. Hanlon's influence.
Zaten Bay Hanlon'un üzerimdeki etkisini kıskandığını biliyorum.
I can't prove where Hanlon was.
Hanlon'un nerede olduğunu kanıtlayamıyorum.
I put a girl into Hanlon's office.
Hanlon'un ofisine bir kız soktum.
Why? How do I know why? Hanlon fired her after three days.
- Neden olduğunu bilmiyorum ama Hanlon üç gün sonra kovdu.
I mean, Mr. Hanlon, he doesn't miss much.
Bay Hanlon'ın gözünden bir şey kaçmaz.
Does Mr. Hanlon usually use this office to make all his travel arrangements?
Bay Hanlon seyahatleri için sizinle çalışmıyor mu?
Uh, Mr. Hanlon?
- Bay Hanlon?
"But now" what?
- Ama artık var mı? - Bay Hanlon, geçen haftaki maçı bir...
Now, get off my back, Hanlon. Pick me up at 5 : 30.
Şimdi bırak yakamı Hanlon!
- I told you to stay out of this Hanlon.
Sana bu işe karışmamanı söylemiştim Hanlon.
- This is Mike Hanlon, from Derry.
Ben Derry'den Mike Hanlon, Bill.
The call was from Mike Hanlon.
Arayan adamın adı Mike Hanlon'dı.
Beverly, it's Mike Hanlon.
- Alo? - Beverly. Ben, Mike Hanlon.
The bands, all the great colors, these youngsters marching. All right. Mr. Hanlon?
Pekala Bay Hanlon.
You mean Mr. Hanlon was sort of upset today?
- Yani Bay Hanlon bugün biraz sinirli miydi?
Mr. Hanlon! What?
İkinizin görüntülerini almamızı ister misiniz?
Mr. Paul Hanlon...
- Acaba Paul Hanlon adında biri Pazar...