Hannibal tradutor Turco
1,783 parallel translation
Pier 26, Hannibal.
26. iskele Hannibal.
Go, B.A. Right, Hannibal.
- Haydi B.A. - Tamam Hannibal.
HANNIBAL : ( IN SOUTHERN ACCENT ) Now hold on there, boys.
Orada durun çocuklar.
HANNIBAL : Why, I'd fly my boys straight to Germany.
Neden benim çocukları Almanya'ya uçurmuyorum?
HANNIBAL : Billy Bob Smith.
Billy Bob Smith.
FACE : I don't mind telling you, Hannibal, I'm not thrilled about this.
Sana söylemekte sakınca görmüyorum Hannibal, bu konuda heyecanlanmıyorum.
We've been talking, Hannibal, and we don't think you ever planned on playing this game.
Hannibal senin bu oyunu gerçekten oynamayı planladığını hiç düşünmemiştik.
Are you crazy, Hannibal?
Sen deli misin Hannibal? - Evet.
I'm sorry, T.J., I don't think Hannibal is gonna go for this.
Üzgünüm T.J. Hannibal'ın bunu takdir edeceğini sanmıyorum.
MURDOCK : Hannibal and B.A. Should be able to triangulate us from that.
Hannibal ve B.A. yerimizi bulmalılar.
( RADAR BEEPING ) It's getting stronger, Hannibal.
Güçleniyor Hannibal.
I just hope Hannibal's closing in.
Umarım Hannibal yakınlardadır.
HANNIBAL : Come on, we've got 10 hours to rendezvous.
Haydi, randevumuza 10 saat var.
HANNIBAL : The rendezvous with Stockwell is at 1800.
Stockwell ile randevumuz 18 : 00'da.
Hannibal, look what's going on around here.
Hannibal, şu olanlara bak.
HANNIBAL : Frankie, you and Face set up that monastery to blow.
Frankie, sen ve Face manastıra patlayıcı yerleştirin.
I don't think it went over too well, Hannibal.
Bunun iyi sonuçlanacağını sanmıyorum Hannibal.
Hannibal, look, if they're willing to fight to the death, I mean...
Hannibal, bak eğer ölümüne dövüşmek istiyorlarsa, yani...
HANNIBAL : Oh, we're an elusive group.
Biz bulunması zor bir grubuz.
Don't tell him nothing, Hannibal!
Ona hiçbir şey söyleme Hannibal!
HANNIBAL : Well, there it is.
Evet işte orası.
hannibal OVER radio : Okay, he's approaching the boat rides now.
Tamam, tekneye yaklaşıyor.
Hannibal, he's got a gun.
Hannibal, silahı var.
hannibal : I can now.
Şimdi yapabilirim.
hannibal OVER radio :
İyi gidiyor.
Hannibal, any novice could stall her until B.A. and Frankie find the girl.
Hannibal, her çaylak, B.A. ve Frankie kızı bulana kadar onu oyalayabilirdi.
hannibal : Don't worry about a thing.
Endişelenme.
How can you say that, Hannibal?
Bunu nasıl söylersin Hannibal?
Looks like Hannibal's on the jazz again.
Hannibal yine eğleniyor gibi görünüyor.
HANNIBAL : Brings a tear to the eye.
Göz yaşartıcı.
HANNIBAL : I thought you said he had a sick aunt.
Teyzesi hasta dediğini sanıyordum.
HANNIBAL : I'm gonna ask you one more time.
Sana bir kez daha soracağım.
Between you and me, I think Hannibal's been reading the wrong reviews.
Aramızda kalsın, bence Hannibal yanlış eleştirileri okuyor.
Hannibal, how much longer does Murdock need to stay in that hospital?
Hannibal, Murdock'ın ne kadar daha o hastanede kalması gerekiyor?
HANNIBAL : Up here, Murdock.
Buraya Murdock.
No, Hannibal, let them go.
Hayır Hannibal, bırak gitsinler.
HANNIBAL : Trigorin, make your pilot put it down in the back lot.
Trigorin, pilotuna arka stüdyoya inmesini söyle.
HANNIBAL : Logan Ross.
Logan Ross.
HANNIBAL ON RADIO : Nice, Murdock.
Güzel Murdock.
Passing Murdock off as a secret agent, Hannibal...
Murdock'ı gizli ajan yapmak, Hannibal...
Hey, Hannibal, Jourdan is on his way down to the casino.
Hey Hannibal, Jourdan kumarhaneye gidiyor.
HANNIBAL : Murdock, keep Jourdan and his men busy for a while.
Murdock, Jourdan ve adamlarını bir süre daha oyala.
HANNIBAL : It's got to be fast, guys.
Çabuk olmalıyız baylar.
B. A : I got the bug all ready, Hannibal.
Dinleme cihazını hazırladım Hannibal.
Hannibal, according to these coordinates, Undertow is taking place in the Golfe du Lion, about 10 miles south of Marseilles.
Hannibal, bu koordinatlara göre Akıntı, Marsilya'nın yaklaşık 10 mil güneyinde Golfe du Lion'da gerçekleşecek.
HANNIBAL : Inside, get inside!
İçeri, içeri gir.
HANNIBAL : Murdock, get in here.
Murdock, buraya gel.
I don't like it, Hannibal.
Bundan hoşlanmadım Hannibal.
Hey, Hannibal, check this out.
Hey, Hannibal, şuna bak.
HANNIBAL ON RADIO : Frobe bought the remote limo gag just fine.
Frobe uzaktan kumandalı limuzin numarasını yuttu.
Got him, Hannibal.
Onu gördüm Hannibal.