English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / Hardcover

Hardcover tradutor Turco

28 parallel translation
Of course, they can never replace hardcover books.
Elbette, büyük kitaplarla boy ölçüşemez.
Our EDS is preparing you a hardcover copy to your coded request.
Yani, o içeri giriyor bu eski kamerayı satın alarak bir kaç dolar tasarruf etmeğe çalışıyor, doğru mu?
Do you carry hardcover vocal scores by chance?
Acaba sizde ciltli notalar bulunur mu?
Hardcover's very prestigious, but the real profit's in paper.
Kapağı çok değerli, ama asıl kazanç kağıdında.
But mostly, I calculate production costs calculation costs from first-edition hardcover to, sorry, softcover.
Ama çoğunlukla üretim maliyetlerini hesaplama maliyetleri karton baskıdan, pardon kağıt, hesaplarım.
I have the hardcover, signed by Grady Bridges.
Ben de kapağı Gertie Bridges tarafından, imzalanmışı var.
The hardcover you'll feel dropping on your spine is the omega kal pledge book.
Omurganızın üstüne hissedeceğiniz Omega Kal'ın üyelik el kitabı.
I rather liked the first one, the hardcover.
Ben daha çok ilk kitabını beğenmiştim.
I'd have a hardcover.
Kalın ciltli almalıydım.
If it was up to me, I'd have a hardcover, too.
Bana kalsaydı, ben de kalın ciltli bir tane alırdım.
Now considered art, and there are many books hardcover art, including works by Toulouse-Lautrec
Şimdi bunlar sanat sayılıyor, sehpaların üzerinde duran kitapların kapaklarına basılıyor.
Well, you can't charge people $ 29 hardcover for one chapter.
Ama insanlar bir bölümüne 29 dolar ödemezler.
- He's a kid. Need I remind you, we borrowed some hardcover non-fiction this very evening?
O sadece bir çocuk, ayrıca sana hatırlatırım biz de kendimiz için bir şeyler ödünç almadık mı?
I'm gonna go tear him a new one. I'm gonna go find some hardcover photography books of tasteful nudes.
Zevkli çıplaklıklarla dolu ciltli fotoğraf kitaplarına bakayım ben de.
A real hardcover copy?
Gerçekten kopyası mı cilt liydi?
In fact, I'd even pay hardcover price.
Hatta, ciltli baskısını da alırdım.
It was like some long-hidden truth had finally been released in hardcover and paperback.
Sanki uzun zamandır saklı gerçek ciltlenmiş ve sert kapaklı şekilde en sonunda ortaya çıkmıştı.
Hardcover, paperback, network, cable- -
Dergiler, gazeteler, internet, televizyon...
So, ever since last may, I've been sitting in a cabin in Portland trying to get the last 12 years down on paper, hoping that when the hardcover comes out, it'll seem worth it.
Bu yüzden geçen mayıstan beri Portland'daki bir kulübede buna değdiğini gösterecek bir ciltle çıkmasını umarak son 12 yılımı kâğıda dökmeye çalışıyorum.
Thank you for buying the hardcover, by the way.
Ciltli aldığın için teşekkürler bu arada.
Dark green hardcover.
Koyu yeşil ciltli.
- You read the hardcover.
- Ciltli kitabı okudun.
I read the hardcover and the paperback.
Ciltli ve ciltsiz kitabı okudun.
This is the Kindle version of the paperback of the hardcover.
Bu ciltli ve ciltsiz halinin e-kitap versiyonu.
Hardcover?
Sert kapakli bir de.
Oh, and I recently found "To Kill a Mockingbird" in a hardcover.
Sonunda Bülbülü Öldürmek kitabını tek ciltte buldum.
Hardcover and paperback. I got some? some really rare?
Özel ciltli, kaba baskı ve hatta bazı çok nadir baskılar bile var ve gerçekten hepsine bayılıyorum.
- Hardcover?
- Ciltli kitap mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]