Have you ever been there tradutor Turco
108 parallel translation
Well, have, have you ever been there?
Sen hiç oraya gittin mi?
- Have you ever been there?
- Oraya hiç gittin mi?
have you ever been there?
Hiç gittin mi oraya?
Have you ever been there before?
Daha önce hiç gittin mi?
Have you ever been there?
Paris'te hiç bulundun mu?
- Have you ever been there?
- Hiç orada bulundun mu? - Hayır.
Have you ever been there?
- Hiç gittin mi oraya?
Have you ever been there?
Hiç oraya gittiniz mi?
Have you ever been there before? "
Daha önce oraya hiç gitmiş miydiniz? " dedi.
- We went to the Cadillac Bar. Have you ever been there?
- Cadillac Bar'a gittik.
Have you ever been there?
Hiç oraya gittin mi?
Have you ever been there?
Hiç orada bulundun mu?
Have you ever been there?
Sen hiç gittin mi oraya?
Have you ever been there?
Oraya hiç gittin mi?
Have you ever been there, Roz?
Hiç gittin mi, Roz? Hayalimdeki randevu, bir gurme ile çıkmak sevişmek ve Letterman'ın evinde uyanmak. Şaka mı bu?
Have you ever been there?
Hiç orayı gördün mü?
- People are punished for their colour. - Have you ever been there?
- İnsanlar ırkları yüzünden cezalandırılıyorlar.
Have you ever been there?
- Hiç orada bulundunuz mu?
- Have you ever been there?
- Oraya daha önceden gittin mi?
- It's upstairs. - Have you ever been there?
- Oraya hiç gittin mi?
The club tropos, Aaron, have you ever been there?
- Club Tropos'a hiç gittin mi?
- Have you ever been there?
- Oraya gittiniz mi daha önce?
Have you ever been there? Zip it, lady. I'm trying to make a play here.
Oynamaya çalışıyorum burada!
HAVE YOU EVER BEEN THERE?
- Siz hiç gittiniz mi?
Have you ever been there?
Hiç gittin mi?
Have you ever been there?
Henüz değil.
- And have you ever been there?
- Ve gittin mi? - Hayır.
- Have you ever been there?
- Hiç gittin mi oraya?
Have you ever been there?
Orayı gördünüz mü?
You see, none of us have ever been there.
Çünkü, hiçbirimiz daha önce orada bulunmadık.
Have you ever walked into a strange room and it's like you've been there before?
Hiç yabancı bir odaya girip daha önce orada olduğunu hissettin mi?
Lorraine. Have you ever been in a situation where you knew you had to act a certain way, but when you got there, you didn't know if you could go through with it?
Lorraine, hayatında hiç önceden nasıl davranman gerektiğini bildiğin halde, yeri geldiğinde hiçbir şey yapamadığın bir durum yaşadın mı hiç?
Like there's something that you've been waiting for all your life and you wonder whether you'll ever have it?
Hayatın boyunca beklediğin ve ona sahip olup olmadığını kestiremediğin olmuyor mu hiç?
Have you ever been standing there and you're watching TV and you're drinking the exact product that they're advertising right there on TV?
Düşünsenize oturmuş televizyon seyredip... tam da aynı ürünü içerken TV'de reklamının yayınlandığını.
The 5 of you have come together to form as fine a group of superheroes as there has ever been.
Beşiniz bir araya gelerek şimdiye kadar ki en iyi süper kahraman grubunu oluşturdunuz.
- Have you ever been in there?
- Hiç içeri girdin mi?
Let me ask you in the years ex-presidents have had Secret Service protection has there ever been even one assassination attempt?
Bir şey soracağım. Bütün eski başkanlar Gizli Servis'in koruması altında. Herhangi birine suikast girişimi oldu mu?
Have you ever been over there?
Oraya hiç gittin mi?
.. if you hadn't come back for me, I might have been stuck in there for ever, so..... thank you.
.. eğer benim için geri dönmeseydin, sonsuza kadar orada kalabilirdim, yani..... teşekkür ederim.
And, as for you two ever since you arrived on this campus, there have been several mishaps.
Siz ikinize gelince... Bu kampüse ayak bastığınızdan beri birkaç talihsiz olay oldu.
No one has ever been there for me like you have.
Kimse bana senin yaptığını yapmadı.
I mean, there must have been more blood than you had ever seen before.
Daha önce hiç görmediğin kadar kan akmış olmalı.
Have you ever been up there?
- Hiç yukarı gittin mi? - Gidemem.
Have you ever been to a dog race, you know, there's the mechanical rabbit... that's out in front, and the dogs never quite reach it.
Hiç köpekyarışlarına gittin mi, bilirsin mekanik tavşan vardır... önden gider ve köpekler asla yetişemezler.
I wish I could have been a better role model, you know, but you were always perfect at everything, and there wasn't ever anything you needed me for, so...
Keşke daha iyi bir örnek insan olabilseydim ama biliyorsun sen her konuda mükemmelsin bu yüzden bana ihtiyaç duyabileceğin hiçbir şey olmadı...
Mm, there's been some rough times... but the important thing is to, um, you have to face your problems... and you should never ever, ever, ever... ever, ever give up.
Zor zamanlarım oldu. Ama önemli olan sorunlarınızla yüzleşebilmek ve hayatta asla, asla, asla asla ama asla vazgeçmemektir.
In the 30 years that I have supervised this castle, I can assure you there has never ever been a single, solitary...
Otuz yıldır bu şatoda görevliyim yemin ederim asla, bir gün bile tek bir fare görmedim.
Have you ever been up there before?
- Anladım. Daha önce çıkmış mıydın peki?
Have you ever been to a place where it feels like you've been there before?
Sana, sanki bir yerde daha önce, hiç bulunmuşsun gibi hissettiğin oldu mu?
I have to meet George and David later on at the Old train depot You ever been there?
George ve Dave le buluşucam gelir misin?
Have you ever been on a subway car that breaks dow and there's some guy... some shy-looking kid who starts repeating something to himself over and over, like, "7 : 15, 59th and Lex. 7 : 15, 59th and Lex," over and over, louder and louder until just saying the words isn't enough and he starts hitting himself and thrashing around and finally has to be subdued and tranquilized?
Senin hiç metro geçidinde araban bozulup yanında utangaç bakışlı bir çocuğun sürekli, durmadan " 7 : 15, 59. ve Lex arasında, 7 : 15, 59. ve Lex arasında diye tekrarladığını ve sürekli daha yüksek sesle bağırdığını yaşadın mı üstüne üstlük bu yetmiyormuş gibi....... kendisine vurmaya başladığını ve etrafta dolaştığını ve sonunda yavaş yavaş sakinleştiğini?