He's a doctor tradutor Turco
1,299 parallel translation
- [All] Yea! As a doctor, I'd say he's had enough.
Bir doktor olarak, bence yeteri kadar dövüldü.
Don't worry, he's a real doctor.
Korkma, gerçek bir doktor.
The Doctor's analyzed the Ba'Neth weapon, and he's devised a procedure to treat you.
Doktor, Ba'Neth'in silahını analiz etti, ve seni tedavi edebilecek bir yöntem geliştirdi.
Even though he was only programmed to be a Doctor, he's become more than that.
Sadece bir Doktor olmaya programlanmış olsa bile, ondan daha fazlası olabildi.
He's a bad doctor.
O kötü bir doktor.
He's canceling the remainder of this trip and returning to Washington on the advice of his doctor
Doktorunun tavsiyesi üzerine gezilerin geri kalanını iptal edip Washington'a dönüyor.
He's just a doctor who's gonna slap me with a gigantic bill.
Kabarık bir faturayla canıma okuyacak bir doktor.
He's more than a patient, doctor.
O bir hastadan fazlası doktor.
Let's give the doctor a performance tonight I hope he'll remember forever.
Doktora bir ömür unutamayacağı bir performans gösterelim hadi.
- Of course. He's a doctor.
- Elbette, o bir doktor.
He's a nice doctor.
Bunları doktorum veriyor.
Call your dad. He's a doctor.
- Sen kendi babanı çağırsana asıl o bir doktor.
Actually, the dog's not supposed to be here, but, um, my friend who was supposed to watch him... he can't be left alone... she has a doctor's appointment.
Aslında köpeğin burada olmaması gerekiyordu. Yalnız kalamıyor da! Ve başka bir arkadaşımın köpeğe bakması gerekiyordu.
I guess he knew how, because, you know, he's a doctor.
Bunu nasıl yapacağını biliyor, çünkü o doktor. Daha doğrusu doktormuş.
- He's not. He's a doctor!
- O değil, o bir doktor.
He's a doctor, man, he'll do what we say.
- Doktora haber verdim, geliyor.
Twelve hours ago, he killed a prison doctor and drove out the front gate in the man's Volvo.
On iki saat önce, cezaevi doktorunu öldürdü ve ön kapıdan adamın Volvosu'yla çıktı gitti.
- No, maybe he's gonna be a doctor.
- Belki doktor olur.
He's a doctor.
O bir doktor.
He's not that kind of doctor but he's got such a good sense of humor, we like to have a few laughs.
O dalda doktor değilmiş.
He's a doctor.
- Neye bıraktın? - Bir doktora.
He's fine. lt'sjust a bruise- - the doctor will tend to it.
O iyi. Sadece bir çürük. Doktor ona bakacak.
He's a doctor here.
Burada doktorluk yapıyor.
He's a doctor, he knows people.
O da doktor, tanıdıkları vardır.
He's a rich doctor.
Zengin bir doktor.
He's a doctor, he can heal you.
O doktor, seni iyileştirebilir.
He's a doctor.
O doktor.
I mean, he's a doctor and everything, and I'm just Death!
Yani ne de olsa o bir doktor. Bense sadece... Azrailim!
He's a doctor. I want to get another opinion.
- Başka bir doktora gideceğim.
Yeah, he's a doctor and a butcher.
Evet, hem doktor hem de kasap.
He's gonna be a doctor.
Doktor olacakmış.
So he's gonna be a doctor in 100 years.
- On altı. Demek yüz sene sonra doktor olacak.
The young man down in 1-G. He's a doctor.
1-G'deki genç doktor.
No, but if he hadn't gone to Sick Bay, he may never have come up with a plan to kidnap the Doctor, much less have the opportunity to do it.
Hayır, ama Revir'e gitmemiş olsaydı, Doktor'u kaçırmak için plan yapmamış veya bunun için fırsat bulamamış olurdu.
- He's a doctor.
- Ve o bir doktor.
Doctor, he'd have been doing me a favor.
Doktor, bana bir iyilik yapmış olurdu.
He's a doctor and he talks to animals.
O bir doktordur ve hayvanlarla konuşur.
"He's a - He's a good doctor."
"O iyi bir doktordur."
He's a good doctor.
O iyi bir doktordur.
Doctor, my son has a party in seven days... and there's a young lady coming... that he's been waiting to- - he's been waiting to get with.
Doktor, oğlum yedi gün sonra bir parti verecek... ve sabırsızlıkla beklediği... birlikte olmak için beklediği... genç bir hanım da geliyor.
He's a doctor and a pilot?
Doktor ve pilot?
I've met this man, much too eligible for me He's a Jewish doctor.
Benim için çok uygun olan bu adamla buluştum. O bir Jewish doktoru.
He'd negotiated a deal with a new contact in order to get closer to the sheikh's doctor.
Şeyhin doktoruna yakınlaşabilmek için bir pazarlık yaptı.
- He's a doctor.
- Doktorun fikrini almak istemez misin?
The doctor has done some tests, but it'll be a week before he's certain.
Doktor bazı testler yaptı, fakat emin olması için bir hafta gerekiyormuş.
I think he ´ s got a good doctor.
Sanırım iyi bir doktoru var.
He's a doctor, she's the Beast.
Ben doktor. Glory iblis.
And he's a doctor.
- Ve doktor.
- He's not a doctor?
- O doktor değil mi?
I turn you on to this guy, he's a brilliant doctor.
Seni bu adama ben yönlendirdim, mükemmel bir doktor.
- He's a good doctor.
- O iyi bir doktor.
he's an idiot 170
he's a liar 128
he's an architect 23
he's a good boy 135
he's awake 133
he's a 342
he's all 26
he's alive 845
he's an animal 43
he's a good man 366
he's a liar 128
he's an architect 23
he's a good boy 135
he's awake 133
he's a 342
he's all 26
he's alive 845
he's an animal 43
he's a good man 366
he's an asshole 70
he's an engineer 17
he's an actor 55
he's an angel 27
he's an alien 17
he's all yours 283
he's an ass 27
he's an old man 43
he's an artist 66
he's angry 68
he's an engineer 17
he's an actor 55
he's an angel 27
he's an alien 17
he's all yours 283
he's an ass 27
he's an old man 43
he's an artist 66
he's angry 68
he's an 20
he's adorable 75
he's all right 417
he's an expert 18
he's an assassin 16
he's an adult 32
he's a hero 86
he's a good guy 247
he's an ex 66
he's a cop 152
he's adorable 75
he's all right 417
he's an expert 18
he's an assassin 16
he's an adult 32
he's a hero 86
he's a good guy 247
he's an ex 66
he's a cop 152