English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / He's just a baby

He's just a baby tradutor Turco

121 parallel translation
When he's like this, he's just as a cute as a baby.
Böyle olduğunda, tatlı bir bebek gibi.
He's married, and his wife just had a baby.
Evlenmiş, karısı yeni doğum yapmış.
But he telephoned he can't be with us as his wife, Ida... just presented him with a baby girl.
Ama bizimle olamıyor. çünkü karısı Ida az önce ona bir kız bebek sundu.
He's just a baby.
O sadece bir bebek.
He's just a baby.
O, sadece bir bebek.
Just ignore him, Duke, he's just a big baby.
Onunla ilgilenme, Duke, o büyük bir bebek.
He's just a baby, you know.
Bilirsin daha bebek.
He's just a baby.
O bir bebek.
He's just a baby.
O sadece bebek.
Donna, Donna, he's just a baby.
Donna, o daha bebek.
He's just a baby.
- O sadece çocuk.
To which he said I was nuts, and that all he meant was that with us having a new baby, it just seemed like a crazy time to move to sub-zero weather and a city full of strangers,
Sürekli söylediği tek şey vardı. Bebeğimiz olacağı için havanın sıfırın altında olduğu ve yabancılarla dolu olan bir kente taşınmak delilikmiş.
Oh, but... he's just a baby.
Ama... O daha çocuk.
But since he's just a baby, you can still change his name.
Ama hala bebekken, ismini değiştirebilirsin.
The police chief just had a baby, he goes to the hospital to see his wife, and over here are his three girls sitting in these chairs, you know?
Polis şefinin henüz bir bebeği olmuştur karısını görmek için hastaneye gider ve burada üç kızı şu sandalyelerde oturmaktadır, biliyor musunuz?
He can't announce it in the media that he wants to have a baby Just so you believe him?
Sırf seni inandırmak için tüm mahalleye, çocuk istediğini anons edecek değil ya?
He's just a baby!
O sadece bir bebek.
He's still just a baby.
O hala sadece bir bebek.
He's just a baby. He doesn't know what he's doing.
O sadece bir bebek.Ne yaptığını bilmiyor.
COME ON, HONEY, HE'S JUST A BABY.
Hadi ama tatlım, o daha bebek.
He's just a baby!
O sadece bir yavru!
He's probably had it since he was a baby... but it's only just come to light.
Belki bebekliğinden beri vardı da şimdi ortaya çıktı.
- Don't yell at him. He's just a baby.
- Bağırmasana, o yalnızca bir bebek.
HE'S SENT TO EARTH BY HIS PARENTS WHEN HE'S JUST A BABY RIGHT BEFORE HIS PLANET EXPLODES. WHEN HE GETS HERE, HE DISCOVERS HE HAS ALL THESE SUPERPOWERS...
Gezegeni patlamadan hemen önce, ailesi tarafından dünyaya gönderilen bir bebek, dünyadayken güçlerini keşfetmeye başlar.
He's just a baby!
O daha bebek!
For God's sake, he's just a baby.
- Şimdi göreceksin.
He's just being a big baby.
Koca bir bebek gibi davranıyor.
Please, he's just a baby.
.
- No, he's just a baby.
- Hayır, o sadece bir bebek.
- Chris, he's just a baby.
Chris, o daha bebek.
I just don ’ t think you understand what I means to have a baby No but I do... I means, taking him to teeball games, and teaching him how to ride a bike and taking him to the doctor when he ’ s sick
yalnızca, anladığını sanmıyorum bir bebek sahibi olmanın benim için ne ifade ettiğini hayır anlıyorum..., onu oyunlara götürmek, bisiklete binmeyi öğretmek ve hastalandığında doktora götürmek ya kızsa?
He's just not being a baby about it.
Sadece senin gibi mızmızlanmıyor, hepsi bu.
He's just a baby!
Hayır.
He doesn't understand what he's doing. He's just a baby.
o ne yaptığını anlamıyor bile, o daha bir bebek.
- He's just being a baby.
- O bebek gibi.
My, um, sister has this little boy, um, baby boy, but - well, he's not really a baby anymore, I guess - but he's just learning to talk and, um, and do animal noises.
Benim, ıı, ablamın küçük bir oğlu var ııı, daha bebek, ama gerçi artık pek bebek değil sanırım ama daha yeni konuşmayı öğrendi ve hayvanların seslerini yapıyor.
You'll kill him. He's just a baby
Onu öldüreceksin, O daha bir bebek
Oh, baby, it's not that your daddy doesn't want to be with us, it's just that he works hard all the time and he just wants to have a little time to be by himself.
Oh, bebeğim, sandığın gibi değil baban bizimle olmamaktan bahsetmiyor, çok çalışıyor ve kendi için biraz zaman ayırmak istiyor.
He's just being a baby.
O sadece "bebeklik" yapıyor.
Uh, but I just don't think that he's gonna go for a baby in chain-link.
Hey, bakın kim gelmiş. - Merhaba, Santos.
But I just don't think he's gonna go for a baby in chainlink.
Ama bebeği zincire vurmaya yanaşacağını sanmıyorum.
WOMAN : Okay, baby, he's just a kid.
- Ondan kurtulmamız gerek demiştim.
He's just being a big baby.
Koca bebek gibi davranıyor.
He just got fired from Cowboy Franks, and his girlfriend is carrying a parolee's baby.
O sadece kovboy arkadaşlara ateş etti, ve kız arkadaşı bir mahkumun çocuğunu taşıyor.
I had just delivered his baby, and then what? I'm supposed to go and hold my husband's hand while he gets a vasectomy to make sure he does?
Bebeği yeni doğurmuşum, gidip gerçekten oluyor mu diye vazektomi olurken kocamın elini mi tutacaktım?
and now he's just complaining. He's acting like a real baby.
Gerçek bir bebek gibi davranıyor.
Oh, he's just a baby.
Bu daha bebek.
He's just a little threatened with all the baby stuff.
Bu bebek olayı, Owen'ı biraz ürküttü.
He's just a little baby!
- O henüz küçük bir bebek!
He'll pay Vincent 200 grand just to serenade the birthday girl with that bullshit I Love You, Baby song from Frankie Valli and The Four Seasons.
Vincent'a 200 bini, Frankie Valli and the Four Seasons'ın "Seni seviyorum, bebeğim" şarkısıyla serenat yapması karşılığında ödeyecek.
I know he's only a year old, but you wait all this time to have a baby, you want him to be perfect, and I'm--I'm just really worried that he's--that--that there's something wrong with him, you know, with... his head.
Sadece bir yaşında biliyorum ; ama bebek sahibi olmayı bu kadar bekledikten sonra, onun mükemmel olmasını istiyorsunuz ve ben gerçekten çok endişeliyim, onun şu - şu Bir problemi var. Kafasıyla ilgili.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]