He's not going anywhere tradutor Turco
330 parallel translation
He's not going to lead us anywhere.
Bizi herhangi bir yere götürmeyecek.
He's not going anywhere.
- Şimdilik o bir yere gitmiyor
He's not going anywhere.
Yani hiçbir yere gitmiyor.
He's not going anywhere.
Hiçbir yere gitmeyecek.
He's not going anywhere!
- Hiçbir yere gitmeyecek!
Well, don't worry, he's not going anywhere.
Merak etme, bir yere gitmeyecek.
He's not going anywhere.
Hiçbir yere gidemez.
He's not going anywhere until I can stabilize him.
Durumu düzelene kadar hiç bir yere gitmiyor.
He's not going anywhere.
Ve bir yere de gitmiyor.
He's not going anywhere!
Hiçbir yere gidemez!
- He's not going anywhere.
- Hiçbir yere gitmeyecek.
He's not going anywhere.
Hiç bir yere gitmiyor.
He's not going anywhere, Lieutenant.
Hiçbir yere gittiği yok Yüzbaşı.
He's not going anywhere.
Bir yere kaçamaz.
He's not going anywhere.
Bir yere de gitmeyecek.
The last wall is solid concrete. He's not going anywhere.
Son duvar betondan, ondan geçemez.
He's not going anywhere except to his first class... which starts in about five minutes.
O hiçbir yere gitmiyor, çünkü ilk dersi birazdan başlayacak... sanırım 5 dakika sonra
Well, he's not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyor.
He's not going anywhere.
Hiç bir yere gitmez.
- He's not going anywhere for you.
- Senin için bir yere gitmiyor.
- Believe me, he's not going anywhere.
Bir yere kaçamaz yani.
He's not going anywhere without me!
Bensiz hiçbir yere gitmiyor!
He's not going anywhere.
Bir yere gideceği yok.
He's not going anywhere.
Bir yere gitmiyor.
He's not going anywhere.
Bir yere gittiği yok.
He's not going anywhere, Ms. Lane.
Hiçbir yere gitmiyor Bayan Lane.
He's not going anywhere.
Hiçbir yere kaçamaz.
He's not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyor.
He's not going anywhere. Is he?
Ne de olsa bir yere gittiği yok, değil mi?
HE'S NOT GOING ANYWHERE.
Hiçbiryere gitmeyecek.
He's not going anywhere.
Bir yere gidemez.
- He's not going anywhere.
Bir yere gitmiyor
He's not going anywhere, that just leaves Reynolds, do you have any idea where he is?
Otur. Hiç bir yere gittiği yok. Reynold'un nerede olduğunu bilmiyoruz.
You have it. He's not going anywhere.
Sen zaten buna sahipsin.
It's not like he's going anywhere, so....
Nasıl olsa bir yere gitmiyor. - Sanmam.
£ He's not going anywhere.
- Hiçbir yere gitmiyor.
Of course he's not going anywhere.
Tabii ki, bir yere kaçamaz.Programın adı'Cops'.
He's already proven he's not going anywhere.
Zaten hiç bir yere gitmeyeceğini kanıtladı.
He's not going anywhere, Billy.
O hiçbir yere gitmiyor. Bu önemli bir hikaye bile değil, Billy.
Yeah, well, something tells me he's not going anywhere anytime soon.
Peki, şey, bir şeyler bana onun yakın zamanda herhangi bir yere gitmeyeceğini söylüyor.
- Yeah. ( KNOCKING CONTINUES ) He's not going anywhere.
Gitmeye niyeti yok.
He's not going anywhere near it.
- Yakınında bir yerlere gitmiyor
It's not like he's going anywhere.
Nasıl olsa bir yere gitmiyor. Hiçbir zaman.
- He's not going anywhere.
- Bir yere gitmiyor değil mi?
He's not going anywhere and he's a danger to no one.
Bir yere kaçmıyor ve kimse için tehlike oluşturmuyor.
He's not going anywhere.
Artık hiçbir yere gidemez.
He's not going anywhere until he comes through and fingers the boss for Eyes Only.
Gören Gözler için patronun kim olduğunu söyleyip onu yakalatana kadar, hiçbir yere gidemez.
- He's not going anywhere.
- Hiçbir yere gitmiyor.
Unless he's got a key to this place, you're not going anywhere.
Buranın anahtarı olmadığı müddetçe, hiçbir yere gitmiyorsun.
Yeah, he's not going anywhere.
Evet. Ne de olsa bu, bir yere gitmiyor.
- He's not going anywhere. He works here.
- Bir yere gittiği yok, zaten burda çalışıyor.
he's not my boyfriend 125
he's not gonna make it 43
he's not worth it 85
he's not here anymore 22
he's not 1460
he's not ready 47
he's not there 182
he's not here 947
he's not responding 40
he's not here now 24
he's not gonna make it 43
he's not worth it 85
he's not here anymore 22
he's not 1460
he's not ready 47
he's not there 182
he's not here 947
he's not responding 40
he's not here now 24