English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / He's still asleep

He's still asleep tradutor Turco

67 parallel translation
He's still asleep.
Hala uyuyor.
I'll go see if he's still asleep.
Gidip uyuyup uyumadığına bakayım.
Don't tell me he's still asleep?
Hâlâ uyuduğunu söyleme?
He's still asleep Mr. Holmes.
Hala uyuyor, Bay Holmes.
He's still asleep.
Hâlâ uyuyor.
I don't know, he's still asleep.
Bilmiyorum, hala uyuyor.
He will not release the panzers without the Fuhrer's approval... ... and the Fuhrer is still asleep!
Führer'in onayı olmadan panzerleri bırakmıyor ve Führer hala uyuyor!
He's still asleep.
Hala yatıyor.
He's still asleep?
Hâlâ uyuyor mu?
Why should he be asleep and you're still working?
Sen çalışırken o neden uyuyor?
We think he's still asleep.
Hala uyuyor sanırım.
He's still asleep.
Daha uyuyor.
He's still asleep.
O hala uyuyor.
- He's still asleep.
- Hala uyuyor.
Let's just go back over there. He probably still asleep.
Tekrar girelim halen uyuyordur.
- He's still asleep.
- Hâlâ uyuyor.
Maybe he's still asleep... or didn't want you to know.
Belki uyuyakalmıştır Ya da senin bilmeni istemiyor.
He's still asleep.
Hâlâ uyuyordur.
He's still asleep.
Bak. Hala uyuyor.
HE'S STILL ASLEEP.
Hala uyuyor. Yorulmuş olmalı.
You say he's still asleep?
Hâlâ uyuyor mu demiştiniz?
He's still fast asleep, right?
Hala uyuyor, öyle değil mi?
I can't believe he's still asleep.
Hâlâ uyuduğuna inanamıyorum.
It's nearly noon and he's still asleep.
Daha uyuyup duruyor musun? Neredeyse öğlen olacak. Hiç duymuyor.
He's still asleep, but she wants to say something.
Adam hala uyuyor ama kadın ona bir şey söylemek istiyor.
He's still asleep.
Ritchie'yi almaya mı geldin?
He's still sound asleep.
Hala uyuyor.
He's still asleep.
Uyuyor.
- He's still asleep.
- Hala uyuyor!
Well, he's still asleep.
Paul hala uyuyor.
- - He's still asleep.
- Hala uyuyor.
Girls, keep it quiet, okay,'cause Daddy had to work late, and he's still asleep.
Kızlar, sessiz olun, tamam mı? Çünkü babanız geç saate kadar çalıştı, halen uyuyor.
He's still asleep.
- Hâlâ uykuda.
In the morning, I'm gonna wake up and leave while he's still asleep.
Sabah olunca, Ned uyurken kalkacağım.
He's in the back, still asleep.
Arkada, hâlâ uyuyor.
He's asleep in his room, and you still haven't answered my question.
- Odasında uyuyor ve sen hâlâ sorumu yanıtlamadın.
Perhaps that's why he's still asleep.
Hâlâ uyanamamasının sebebi bu görünüyor.
He's still asleep, But she wants to say something.
Adam hala uyuyor ama kadın ona bir şey söylemek istiyor.
Maybe he's still asleep at home.
Belki de hala evde uyuyordur.
Maybe he's still asleep.
Belki de hala uyuyordur.
But he's still asleep.
- Şuradan. Ama hala uyuyor.
He's still gonna take over my body once I fall asleep, whether I allow him to or not.
O yine vücudumu uyuduğumda kullanacak... İzin versem de vermesem de.
- We'll be back while he's still asleep.
O hâlâ uyuyorken döneceğiz.
He's probably still asleep on the couch.
Herhalde hale kanepede yatiyordur.
Uh, he's probably still asleep.
Herhalde hala uyuyordur.
[Annie] No, he's still asleep.
Hayır, hâlâ uyuyor.
- He's still asleep.
Hala uyuyor.
The boy we yanked from the sea. He's still asleep.
Denizden çektiğimiz çocuk o hâlâ uyuyor.
I'm saying the real question might be, how do we know he's not still asleep?
Hâlâ uyumadığını nereden biliyoruz diyorum.
Well, he's still asleep and he feels cooler, but now I'm worried that he might have hypothermia.
Hala uyuyor ve biraz serinlemiş ama şimdi de aşırı soğuk diye endişeleniyorum.
No, he's still asleep.
Hayır. Uyuyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]